11

531 56 31
                                    

Yoongi 'nin ağzından;

"Siktir, siktir." Jungkook dakikalardır mutfakta başını geriye atıp küfürler savuruyordu. Onun aksine ben sakindim. "Tanrı aşkına Yoongi, görmüş olabilir diyorsun tüm plan suya düşücek şimdi." Yaslandığım tezgahtan kalkıp dolabı açtım ve konuştum. "Senin planın değil Jungkook neden bu kadar abarttın." Aldığım sütü ve mısır gevreğini bir kaseye koyup yemeye başlayınca tekrar küfür savurdu. "Sana en başından yardım etmekte hatalıydım, eğer fotoğrafları çekenin sen olduğunu görürse ne yapacağını tahmin ediyor musun Yoongi?"

Bir süre durup yüzüne baktım, kalbini kazanmaya yeni başlamıştım ve bu küçük hatalarla bu oyunu bozamazdım. Ne yapıp ne edip gördüğü kişinin bizden birinin olmamasını düşündürmem gerekiyordu. Ağzımdaki lokmayı yutup içeride olan cep telefonumu elime aldım ve Jackson ı aradım. "Yarın tekrar bir buluşma yap, dediğim şekilde."

Jennie 'nin ağzından;

"Unutkanlık başlamış olabilir mi sende?" Yarım saattir Lisa'yı gördüğüm şeylere inandırmaya çalışıyordum fakat ne yazık ki Lisa hala beni ciddiye almıyordu. "Birisine hediye almışlardır hem o markadan dünya üzerinde binlerce var. Bu olaylardan sonra böyle düşünmen gayet normal, hadi şimdi uyu." "Ama Lisa-" "Hadi Jennie, iyi geceler." ışığımı kapatıp gidince derin bir nefes alıp verdim, bazen delice gibi geliyordu ama hepsinden emin olmam ruh sağlığımın pek iyi olmadığını gösterir miydi? Saçma düşünceleri bir kenara atıp uykuya dalacakken telefonumdan gelen bildirim sesiyle telefonumu elime aldım.

Jackson: Yarın tekrar bir çekim yapalım Jennie. *konum*/01.03

En azından çekim yapmak beni biraz olsun sakinleştirebilirdi.

7.05

"Günaydın hayatın bana renk katmasını sağlayan insan!" Yatağım üzerinde beliren ve çok şık olan Lisa yı görünce gülümsedim. "Günaydın bu ne güzellik?" "Bugün çok önemli bir toplantımız var onun için hazırlandım. Akşam geç gelebilirim endişelenme." "Tamamdır Bayan Manoban." Yanağıma kondurduğu öpücük ile odadan çıktı ve bir süre sonrada dış kapının kapanma sesini duymamla beraber saate baktım. Kısa bir duşun iyi geleceğini düşünüp banyoya girdim.

Aradan geçen yarım saatin ardından duşumu almış, üstüme siyah kot ve kazağımı giymiştim. Saçlarımı kurutup hafif şekil verdikten sonra çok belli olmayan bir makyaj yaptım ve elime telefonumu alıp Jackson'a mesaj attım.

Jennie: Gecikmedim öyle değil mi?

Jackson: Bombanın patlamasına 15 dakika kaldı Bayan Kim. xd

Gülerek telefonu kapattım ve çantamı, makinemi alarak evden çıktım ve yola koyuldum.

10 dakika sonra Jackson'un dediği yere varmıştım. Biraz garip görüntüsü olan bu yer. Boş bir arazi görünümü yaratıyordu. Etrafa biraz daha bakınırken, Jackson'un sesini duymamla o tarafa döndüm. "Hoşgeldin, beğendin mi burayı?" "Yani evet, ne kadar ürkütücü olsa da güzel kareler alınabilir." "Güzel, başlayalım o halde." Kafamı sallayıp çantamı bir taşın üstüne koyduktan sonra makinemi alıp poz veren Jackson'un karelerini almaya başladım.

Çok değil sadece yarım saat sonra Jackson yakında bir market olduğu ve oraya gidip ikimize su alacağını söyledikten sonra kafa sallayıp taşın üzerine oturmuş fotoğraflara bakıyordum. Patlayan büyük bir ses ile yerimden sıçradım ve etrafa bakındım. Görünürde kimse yoktu fakat küfür sesleri ve ağlama sesleri yükselmişti. Etrafımı gezip sesin nereden geldiğini anlamaya çalışırken silah sesiyle irkildim ve olduğum yerde kaldım. Gerçekten çok korkuyordum, panik atağım başlamıştı ve nefes alıp vermekte çok zorlanıyordum.

Şu an kaçıp saklanmam gerekirken olduğum yerde kalıp Jackson' u bekledim. Yaklaşan silah sesleri nefesimin her saniye daha çok gittiğini hissettiriyordu. Boynumda beliren nefes sesleri ile nutkum tutulmuştu. Ağlamaya başlamıştım ve hiçbir şey yapamıyordum. Eldivenli bir el önüme uzatılan kağıt parçasını bana verince zorda olsa elimi kaldırıp almıştım. "Kim Jennie, hayatın sana sunduğu güzelliklerin bitmesini hiç istemedin değil mi? Gülerken ki mimiklerin, kafanı geriye atışın. Ağlarken kimse görmesin diye elinle yüzünü kapatman. Kızgın olduğunda gözlerini kapatıp kendini çekiştirmen. Hayatının her anında yanındaydım ama sen beni hiç görmedin Jennie. Yıllarca beni farketmemen için çabaladığım onca şeyden sonra gözünü açıp beni görmeni istiyorum fakat şimdi değil Kim Jennie. En mutlu zamanında seni öldürmekten beter edeceğim. Ölmek isteyeceksin Jennie. Hayatı sevmeyeceksin. Benden nefret edeceksin ama beni çok seveceksin."

Ve okuduğum an korkudan yere çökmem arkamda ki her kimse onun gitmesi nefes almaya çalışmam, bana cehennemi andırmıştı. Sadece ağlıyordum, neden hiçbir şey yapamıyordum? Neden arkamı dönüp ona bakamıyordum? Elimde ki kağıdı elimde buruşturup bu kabusun bitmesini diledim.

Ayağa kalkıp etrafa bakındım hala nefes almakta zorluk çekiyordum ama kendimi sakinleştirip burdan gitmem gerekiyordu eşyalarımı alıp hızla nereye olduğunu bilmeden koşarken etrafta kalabalık insanların olduğu bir yere geldiğimde bir banka oturdum ve kafamı ellerimin arasına bıraktım. Yoğun bir baş ağrısıyla beraber ellerimin titrediğini hissettim. Aklımdan binlerce şey geçiyordu o an birisini arayıp beni almasını söylemeliydim. Kafamı kaldırıp titreyen ellerimle telefonumu çıkardım ve Lisa 'nın toplantıda olduğunu hatırlayarak Yoongi' yi aradım.

"Efendim Jennie?" "Y-yoongi," "Ne oldu? Sen iyi misin? Sesin neden titriyor?" "Lütfen gel ve beni al buradan korkuyorum Yoongi." "Neredesin konum at hemen geliyorum." Yutkunup ona etrafımda ki yerleri söyleyince anladı ve telefonu kapatarak beni yalnız bıraktı.

Aradan geçen yarım saatin ardından Yoongi gelmiş Jennie 'ye sarılıyordu. Bir yandan ağlayan Jennie bir yandan da olanları anlatmaya çalışıyordu. Yoongi' nin ise tek yaptığı onu sakinleştirmekti, ve yüzünde beliren büyük bir sırıtma ile Jennie ' ye daha sıkı sarıldı. Bütün bu olanlardan memnun olan tek kişi oydu.

Güzel bir bölüm oldu bence, her şey yavaş yavaş ortaya çıkıyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Güzel bir bölüm oldu bence, her şey yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Lütfen sadece ama sadece yorum yapın. Sınır koymayacağım çünkü gerçekten çok zor doluyor ve bu beni üzüyor. Tek istediğim yorum yapıp fikirlerinizi belirtmeniz. İyi günler dilerim

A Dream That Will Not HappenWhere stories live. Discover now