24

7.1K 498 868
                                    


Çalan zili umursamadan sıraya gömülü olan kafamı orada tutmaya devam ettim. Tabi bu, elindeki defterleriyle başımda dikilip konuşan Da Whi'yi görene kadar sürdü.

"Şeyy... Jennie, ders tarih. Ben buraya oturuyorum ve sanırım senin sınıf değiştirmen gerekiyor..?"

Bıkmışcasına kafamı sıradan kaldırdım ve çantamı omzuma taktım.

"Üzgünüm Da Whi, unutmuşum."

"Sorun değil de... iyi misin? Bitkin görünüyorsun?"

Sıradan kalkarken cevap verdim. "Sadece uykum var."

Anladığını gösterir gibi başını salladı ve karşılıklı gülümsedikten sonra sınıftan ayrıldım.

Sınıftan çıkmasına çıktım da... Şimdi hangi sınıfa gideceğim lan?

Yıl kaç?

Neden koltuk altımız var ki?

Elimde sekiz parmak olsa ne yapardım?

Eğer iki götüm olsaydı hangisiyle sıçardım?

Anlamsız sorularımı bir kenara atıp Lisa'yı aradım ve telefonu hemen açmasından, telefonla oynadığını anladım.

"Kanka ben hangi sınıfa gideceğim lan?"

"Jennie ne bileyim ben? Tae ile aynı sınıfta değil misin kanka?"

"Doğru... Neyse sana soran oldu mu salak? Hadi öptüm bebek."

Son söylediklerimle nasıl çıldıracağını düşünürken gülümsedim. Telefonu cebime atıp alt kata indim.

Sınıfa girdiğimde boş gördüğüm yere oturdum. Kısa süre sonra Tae tatlı gülümsemesiyle yanıma oturdu. Bir elini omzuma koyup değişik bir bakış attı bana.

Hüzün, kırgınlık, pişmanlık, öfke... Gözlerinde ki duygu karmaşısından ne hissettiğini anlayamıyordum.

"İyi misin?"

Evet dercesine göz kırpıp gülümsediğimde başıma dikilen Bit Na ve iki yaltakçısı sinirimi ilk dakikadan bozmaya başlamıştı.

"Burası benim sıram!" diye bağırarak tüm sınıfın dikkatini üzerine topladı Bit Na.

"Gördüğün gibi biz oturuyoruz." diye sakin bir cevap verdim tiksinç bakışlarımı ona yollarken.

Bit Na'nın mimiklerinden olay çıkacağını anlayan Tae "Tamam, ben kalkıyorum." deyip arka sıraya geçti. Arkadaşları Bit Na'yı yanına oturtmaya çalışırken o, tekrar bağırdı.

"Ben bu kaşarla aynı sırada oturmam!"

Sinirle dudaklarımı ıslattım ve ellerimle sıraya vurarak büyük bir ses çıkarttım. Herkes ne yapacağımı merak ederken ayağa kalktım ve Bit Na'nın saçından tutup önce öne, sonra arkaya çekerek yere düşmesini sağladım.

"Şu an oturmuyorsun."

Birkaç kişi alkışlarken bazıları boş yapıyordu.

"Dislerin kraliçesi ya!"

"Fenasın, başa belasın güzelim..."

"Hatun gibi hatun lan"

Bit Na hala yerdeyken yalakalarından biri onu kaldırmaya çalışıyordu. Diğeri ise bana bağırmaya başlamıştı. Ciddiye aldığım insan kategorisinde bile olmadığı için sessiz kalmayı tercih ettim.

Tabi bir yere kadar.

Bana "Bugüne kadar okulda bir erkekle bile takılmadın. Tae sana fazla mı para ödüyor?" demesiyle sinirlerim alt üst olmuştu.

Çaklıt •taennie•Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz