Çaklıt •taennie•

🔥Özel Bölüm🔥

1 yıl sonra

~Kim Taehyung~

Sabah erkenden uyanmış etkinliğin olacağı yere arabayla gidiyordum. Bu zaman boyunca birkaç reklam ve dizi çekme fırsatım olmuştu, ne kadar Jennie'nin zoruyla olsa da...

Ben özel hayatımızın her anına kamera sokmak istemiyordum ama o, bu fırsatların çok güzel şeyler olduğunu söyleyip beni neredeyse ünlü hale getirmişti. Zaten sosyal medyayı aktif olarak kullandığımdan beri fenomen gibi olmuştum ama bu kadar büyüyeceğini düşünmemiştim.

Etkinlik yerine yaklaşmıştık, benden başka iki oyuncu daha gelecekti. Çünkü bu bir marka sponsorluğunda oluyordu ve hayranlarımızla buluşacaktık ama benim aklım Jennie'deydi.

İkinci çocuğumuzu neredeyse doğuracaktı ve ben şu an onun yanında olmadığım için kendimi fazlasıyla suçlu hissediyordum. Ama bu etkinlik de benim için sondu, bir daha bu piyasaya girmeyecektim.

Ne yapmam gerektiğini düşünürken Jennie'ye olan düşkünlüğüm, eve geri dönmeme sebep olmuştu. İçimdeki telaşı görmezden gelerek kapıyı açmak için cebimden anahtarı çıkardım ve salona doğru yürüdükçe duyduğum ağlama sesi artıyordu.

Jennie koltuğa yayılmış, çikolatalı süt içerken ağlıyordu. Geldiğimi fark edince bana döndü.

"Git buradan! Sen beni terk ettin!"

Hamilelikten oluşan duygusallığı kadar hiçbir sey sinirimi bozmuyordu...

"Aishh..." dedim kısık sesle. "Nefret ediyorum şundan." diye söylendim kendi kendime.

Jennie'nin bunu duyup daha çok ağlamasını beklemiyordum...

"Ne-nefret? Benden nefret ediyorsun artık..?"

Gözyaşından ıslanan suratı, güneş vurdukça parlıyordu. Yanındaki yastığı alıp bana fırlattı. "DEFOL!"

Yavaş ve sakin adımlarla yanına ilerleyip oturduğu koltuğun karşısına çömeldim ve gözlerine bakmaya başladım. Kurduğumuz birkaç dakikalık göz temasından sonra ağlaması durmuş ve sakinleşmişti.

Ellerimle yanaklarını silip gülümsedim. "Sevgilim, ben seni hiç terk eder miyim? Dün söylemiştim ya, iş için gitmem gerekiyordu ama aklım sende kaldığı için geri geldim..."

"Hıı," dedi inanmaz bir şekilde. "Biz biliriz o işleri! Artık benden sıkıldın, değil mi Tae? Nerede o 'Çaklıtım' diye götümde dolaştığın zamanlar?!"

Derin bir nefes alıp saçlarını düzelttim. "Güzelim birincisi sen benim götüme dolaşıyordun. İkincisi ben senin gibi harika birinden asla bıkmam."

Ona yaklaşıp alnına öpücük konduracakken kendini geri çekti ve aylarca olduğu gibi aşırı feministliğini göstermeye başladı.

"Yani ben olmasam, başka bir kadından bıkardın. Öyle mi?! Siz adi erkekler hep böylesiniz! Önce 'yapalım, yapalım' diye ölüyorsunuz, hamile olunca başka kadınlara koşuyorsunuz! İğrençsiniz. Pis varlıklar!"

Kısa bir of çektikten sonra sakin kalmaya çalışarak yanına oturdum ve başını omzuma düşürdüm. Bir kolumla onu sararken saçlarına öpücükler kondurdum.

"Sevgilim, sakin ol. Sadece hayranlarla buluşmak istemiştim."

Elini, iki avcum arasına aldığınmda üst kattan konuşma sesi duymuştum. Yoongi'nin uyandığını anlamak zor değildi. Koltuktan kalkıp onun yanına gidecekken Jennie de kalkmıştı.

Arkamdan yavaş yavaş yürüyen Jennie'yi önüme alıp merdivenleri çıkarttım. Yoongi'nin odasına girdiğimizde yatağında hayattan soğumuş bir şekilde oturan oğlumu görmüş ve gülümsemiştim.