Say İt{MinSung}

one

Han Jisung

" Hayır anlamıyorum neden bu aile yemeklerine gelmek zorundayım? " bir yandan söyleniyor bir yandanda ayna da ki takım elbiseli görüntüme yüzümü buruşturuyordum. " Bir aile olduğumuz için olmasın Jisung? " anlaşılan zeka konusunda babama çekmiştim. Ne kadar da zekiydi değil mi? " O zaman beni reddetsen iyi olacak. Takım elbise giymek istemiyorum kaşındırıyor ve kasıyor. Ayrıca Lee Minho'yu da görmek istemiyorum, pislik alerji yapıyor. " babam kaşlarını kaldırıp bana baktı. Bu kesinlikle beni reddetmeyeceği anlamına geliyor olmalıydı. Oflayarak aynadan kendime baktım. " en sevmediğim iki şeye bir kaç saat dayanmak zorundayım. " babam gülerek kravatımı düzeltti. " Minho'dan ne istiyorsun anlamıyorum Jisung. Gayet saygılı bir çocuk. " keşke babam neredeyse öz oğlundan bile çok sevdiği şu gıcık herifin gerçek yüzünü görebilse. Ah doğru göremezdi çünkü sadece kendi çıkarı için o çocukla beni evlendirmek istiyordu. Bana yapmadığı eziyet kalmamıştı. Annem öldüğünden beri sadece şirketin gücü için hareket ediyordu ve bu yüzden kendi oğlunu harcamaktan bile çekinmiyordu.

Sonuç olarak kendimi Minho'nun karşısında erişte kemirirken bulmuştum. 
Bakışlarını üstümde hissediyordum ve kafamı kaldırıp yüzüne erişte atmamak için kendimi fazlasıyla zorluyordum. " çocuklara da iyi olur hem değil mi Jisung? " lanet olsun sadece ismimin geçtiği cümleyi duymuştum. Eğer ne dediğini sorarsam babam eve gidince beni tavandan sallandırır mıydı? Bay Lee'ye bakıp gülümsedim ve kafamı salladım. " Tabi Bay Lee. " karşımda sırıtan bir adet Minho görünce göz devirdim. " ne var? " diye fısıldadığımda daha çok sırıttı. Cidden neydi bunun derdi? " keşke neyi onayladığını bilseydin sarışın. " Cidden şırıtışı korkunçtu. Acaba neyi onaylamıştım? " neyi onaylamışım? " dediğim de bana doğru eğilip güldü. " Az önce bizim flörtleşmemiz gerektiğini onayladın aptal şey. " gözlerimi kocaman açtığımda şoktan elimdeki çatal düşmüş ve babamın bize dönmesine neden olmuştu. " Jisung iyi misin oğlum? " kafamı aşağı yukarı salladım ve tuvalete gideceğimi söyleyip kalktım.

Ellerimi lavaboya yaslayıp ofladım.  babamın eşcinsel olduğumu öğrendiğinden beri yaptığı buydu. Birilerini benimle tanıştırmak. Ama Minho? Şirketlerin birleşmesini ve Bay Lee'nin şirketiyle beraber yenilmez bir hale gelmesi için istiyordu bunu. Bu beni düşündüğünden değildi. Güç içindi. Bu kişinin Minho olması umrumda değildi ama babamın bana bunu yapması? " neredeyse bayılacak olman umarım bu flört mevzusu yüzünden değildir. Benim gibi mükemmel biriyle herkes olmak ister. Ama sen şanslısın Jisung neredeyse müstakbel kocanım. " kafamı kaldırıp aynadan ona baktım. " şuan seninle uğraşamam Lee Minho. " kendimi hızla arka kapıdan dışarı attım. Babamla uğraşamazdım. Annemin ölümünden beri değişmişti. Tanrım Lee Minho ile evlenmek mi? Hemde şirket yüzünden? Sanırım onun karakterini daha da katlanılmaz kılacak tek şey ona zorunlu olmam olacaktı.