six

1.3K 160 43
                                    

Han Jisung

Lanet olasıca Minho lanet olasıca çadırı tek başıma kurmam için beni bırakmıştı. Ben çadır kurmayı bile bilmiyordum ki!
" 15 dakikadır elinde ki çubukla mı dikiliyorsun sen? " Minho'yu görmezden gelip çubuğu çadırın içine sokmaya çalıştım. " Yanlış yer. " diyerek elimden çubuğu aldı. " Bu şey bozuk. " dediğim de sırıttı. " Yemeğe yardım etmeye git. Yatmak için geldiğimiz de bozuk mu bakarsın. " ah evet bir de bu vardı. Minho ile aynı çadırda kalmak zorundaydım. Üstelik pislik herif yüzünden babam çoktan onunla yattığımı sanıyordu. Şimdi beni onunla evlendirme çalışmalarına daha özgüvenli ve vicdanı rahat devam edebilirdi. Harika.

" Jisung hyung onlar domates portakal gibi kesmen ne kadar mantıklı? " diyen Jeongin'e sinirle bakıp elimde ki domatesi ve bıçağı bıraktım. " Pes ediyorum. Bunda da yetenekli değilim. " Chan hyung güldü. " Neyse ki domateslerin de bozuk olduğunu iddia etmedin. " yine yanımda beliren Minho'ya yapmacık bir şekilde gülümsedim. " buraya gel. " diyerek arkama geçti ve belimden ellerini sarkıtıp ellerimin üzerinden tuttu. " Bu şekilde doğraman gerek. " diyerek domatesleri ellerimi yönlendirerek kesti. Tanrı aşkına lanet olasıca kol kaslarını bedenime sürtmeyi neden kesmiyordu bu lanet herif?

" Anladın mı? şimdi kesmeyi dene. " diyerek ellerini ellerimden çekti ama arkamda dikilmeye devam etti. " Hayır anlamadım. Kesmek de istemiyorum. Çekil. " diyerek ona döndüm. " tam da Han Jisung'a yakışan bir hırçınlık. " deyip güldüğünde göz devirdim. " Tam da Lee Minho'ya yakışan bir arsızlık. Rahat bırak beni Minho. " o bana öpücük atıp ateşin başına giderken Seungmin ve Jeongin'in gülüş seslerini duydum. " Bunlar işi baya ilerletmiş. " diyen Chan hyunga Seungmin'de katılmıştı. " Hatta baya da tatlı bir çift olmuşlar ne dersin Jeongin-ah? " Jeongin'e tehditkar bakışlarımı yollayıp  baktım. O usulca gözlerini kaçırdığın da bana laf atan Seungmin'e döndüm. " Sen bana laf atacağına gitsene seni Felix'i elde etmek için kullanan Changbin'i bakışlarınla öldür. " Bana bakıp dil çıkarttı ve etleri pişirmesi için Chan hyung yardım etmeye başladı.

Yemek bittiğin de maalesef ki yatma zamanımız gelmişti. Zaten ateşin başında ben, Jeongin ve Minho kalmıştık bir tek. Herkes uyumaya gitmesine rağmen ben direniyordum. " Hyung ben daha fazla dayanamayacağım. Gidiyorum. " konuşmama izin vermeden kalkıp çadırına giden Jeongin'in arkasından ufak bir küfür savurdum.

" Sonunda. " diyerek yanıma gelip kolumu tutan Minho'ya baktım. " Napıyorsun? " bana yapmacık bir şekilde gülüp ayağa kalkmamı sağladı. " Bilerek beklediğini anlamayacak kadar salak değilim bebeğim. Artık uyumaya gidiyoruz. " beni sürükleyerek çadıra sokmasını engelleyecek kadar gücüm de cüssem de yoktu maalesef. " Bari bir kaç saniye çıkta üstümü değiştireyim. " dediğim de sırıttı. " Rahatsız olan sensin git dışarı da değiştir. " oflayarak ona arkamı döndüm ve bakmadığından emin olduğumda tişörtümü çıkarttım. Çantamdan tişörtümü çıkarttım. Üzerime geçirmek üzereyken sırtımda hisettiğim parmakla bir kaç saniyeliğine donup kaldım.

Minho parmaklarını sırtımda gezdirdiğinde nefesimi tutup tişörtümü sıktım. " Ne yapıyorsun? " diye kısık bir sesle sorduğumda ellerini dolaştırmayı kesmemişti aksine sırtımı okşamaya başlamıştı. " morarmış. Nasıl oldu? " sırtım mı morarmıştı? ah ağaç dalı sırtıma çarptığında olmuş olmalı. " Ağaç dalı sürtmüştü. " ellerini çekmesini beklemiştim ama sikeyim ki onun yerine dudaklarını sırtımda hissettim.

Geri çekildiğin de ani bir hareketle dönüp ona baktım. " öpücüklerimin şifalı olduğunu söylerler. " dediğin de aralık dudaklarımı birbirine bastırıp şaşkınca ona bakmaya devam ettim. " Tanrım şöyle bakmayı kesmelisin. " deyip güldüğünde yüzüme çarpan nefesinden ne kadar yakın olduğumuzu fark etmiş ve geriye gitmeye çalışmıştım. Tabi Minho tişörtümden tutup beni iyice kendine çekmeseydi gidebilirdim de.

" Ne yapıyorsun? " çadıra girdiğimizden beri bunı sorguluyordum. Ne yapıyordu bu? " Seni öpmek istiyorum. Galiba seni cidden öpeceğim. " bir anda dudaklarımı emmeye başladığında bir kaç saniye ona izin vermiş sonra geri çekilmiştim. " siktir. Seni cidden öptüm. " dediğinde gözüm kırmızı dudaklarına kaymış ve sikik hormonlarımın esiri olup dudaklarına yapışmıştım. Anında karşılık verip ellerini belime koymuş ve okşamaya başlamıştı. ellerimi ensesine koyup saçlarını çekiştirmeye başladığımda dilini dilime sürtmüş ve ellerini çıplak karın kaslarımda gezdirmeye başlamıştı.

Ne yaptığımı ve yaptığım şeyi Minho ile yaptığımı fark edince hızla kendimi geriye çekmiştim ve nefes nefese ona bakmıştım. " Bence burada durmalıyız. "

Say İt{MinSung}Where stories live. Discover now