Say İt{MinSung}

two

Han Jisung

" Eğer hala işe yarar bir plânınız yoksa ben Minho'nun beynini patlatmaya gönüllüyüm. " karşımda duran Seungmin'e dehşetle baktım. Kendimi restorandan atar atmaz çocukları arayıp nerede olduklarını sormuş ve kendimi sıklıkla geldiğimiz barda bulmuştum. Onayladığım şey Ailecek gideceğimiz ve bizim Minho'yla kaynaşmamız için bolca zamanımızın olacağı bir tatilmiş. Keşke önce sorsaydım. Ya da keşke onlar önce kaynaşmak isteyip istemediğimizi sorsalarmış.

" peki bunun ne yararı olacak zeki şey? " Chan hyung Seungmin'e ezikleyici bakışlarını atıyordu. Seungmin omuz silkip sırıttı. " hem Jisung evlenmeyecek hemde ben pisliğin birini ortadan kaldırıp kahraman olacağım. Belki şehrin anahtarını bile verirler. " göz devirdim. Chan hyung hafifçe koluma vurdu. " sadece bir gecede olsa her şeyi unutup deli gibi içmeye ne dersiniz? " kabul edilebilirdi ama önce herkesin gözü Jeongin'e kaydı. Oflayarak bize baktı. " tamam ben içmem ama eğer bir şey yapar ve dayak yerseniz zevkle izlemekle yetineceğim haberiniz olsun. "

Jeongin'in elindeki portakal suyuyla mutlu olduğundan emin olduğumuzda ben çoktan 7. Bardağımı dikmiştim kafama. Hafiften beynim uyuşmaya başlamıştı ve kırmızı ışık bir anda mor rengine dönmüştü. Güldüm ve kulakları uzayan Chan hyunga baktım. Elf olmuştu. Kahkaha attım. " ben saryaş değilim. " diyen Seungmin'e bakıp kaşlarımı kaldırdım. " çünkü saryaş olamazsın. Onun doğrusu soyraş. " kendimden emin bir şekilde ona bakarken Jeongin'in göz devirdiğini gördüm. " hayır be onun doğrusu sayaç. " diyerek Jeongin bizi düzelttiğinde güldüm. Yıllardır yanlış biliyormuşum ya. Sonra onu onayladığımızı görünce eliyle Seungmin'in kafasına vurdu" hepiniz sarhoşsunuz ve lanet olsun ki ben sizinle buraya gelecek kadar salağım. Bir dakika ya. " gözleriyle hepimizi kontrol etti tek tek. " Jisung hyung burda, Chan hyung şey de-,  Seungmin hyung bırak lütfen elinde ki ayakkabıyı yalamayı. DURUN DURUN CHAN HYUNG NEREDE!?? " Jeongin gözleriyle etrafı tararken ben elinde ki keki yalayan Seungmin'e baktım. Neden Jeongin ayakkabı demişti ki? Bildiğimiz çikolatalı kek bu işte. " Seungmin onu yalamayacaksın ısıracaksın. "  kafasıyla beni onaylayınca gülerek kafamı salladım. Neden kafamı salladım ben? " böyle mi Jisung-ah? " diyip sonunda keki ısırdığında onu onaylayıp elimle içki şişemi bulmaya çalıştım. Bar dönüyordu resmen. Ne yapmışlardı buraya böyle? Jeongin adeta çığlık atarak Seungmin'in elinden keki aldı. " Keşke vicdanım el versede ayakkabını yemeni izleyebilsem. Burada durun ve hiçbir yere gitmeyin tamam mı? Chan hyungu bulup geleceğim."

Gözlerimle ortada ki geniş alanda dans eden ya da öpüşen çiftlere baktım. Gözüme yürüyen mor gömlekli çocuk takıldığında kaşlarımı kaldırıp ona baktım. " Ay bu benim eski sevgilim değil mi? " Seungmin bana tip tip baktı. " Jisung senin hiç sevgilin olmadı ki. " olmuştu ya. Seungmin hatırlamıyordu herhalde.

Ayağa kalktım ve çocuğun yanına doğru yürüdüm. Bir anda önüne dikildiğimde kaşlarını çattı. " Senin burada ne işin var baş belası? " ay bak gördünüz mü eski sevgilim kesin. " sus. " diyerek elimle ağzını kapattım. Kaşlarını kaldırıp bana bir kaç saniye baktıktan sonra elimi ittirdi. " sen konuşamazsın. Sen beni aldattın. " aynı bakışlarla bir kaç saniye beni süzdükten sonra güldü. " seni aldattığıma göre aptal olmalıymışım sarışın. " diyerek şirince gülümsediğinde bende sırıttım. Elimi omzuna koydum. " o zaman öpte barışalım. " dudaklarımı öne doğru uzatıp ona baktım. " eminim ki kafan güzel olmasa ve benim Lee Minho olduğumu bilsen şuan beni öpmek istemezdin. Ayrıca seksi dudakların olabilir ama prensip meselesi seni öpemem güzellik. " anlamadığımı belli eden bir ses çıkarttım. Oflayarak bana baktığında midemden gelen kaynama hissiyle omzunda ki elimi indirip dikeldim. " sanırım kusacağım. " o daha ne dediğimi idrak edemeden ben ayaklarımıza doğru kusmuştum bile.

*
İğrenç amk djdkdkdkdkdkdk

Yorum yapın yorum. LOVE you gays♡

SEE U LATER~