nine

1.2K 141 27
                                    

Han Jisung

" Şunları gözümün önünden alın ben cinayet işlemeden." Seungmin sinirle yüzdüğümüz gölete doğru gelen Minho, Hyunjin, Changbin ve Felix'i gösterdi. Daha doğrusu ele ele tutuşan Changbin ve Felix'i. " Neden takıyorsun ki hala? " diyen Chan hyung'un imalı sesi kesinlikle Seungmin ve sinirleri için tehlikeliydi. " Taktığım falan yok. Yine de bir özür bile dilemeyen yüzsüz biri Changbin. " haklıydı aslında. Yaptığı şey belki de büyütülecek bir şey değildi ama yine de bu kadar da görmezsen gelinecek bir şey değildi.

Kısa anlatmam gerekirse Seungmin bizim haricimizde kimseyle konuşmayan  kendi halinde bir çocuk olmuştu hep. 3 yıl önce ise Felix ve Seungmin fotoğrafçılık klübünde tanışmışlardı. Bir şekilde iyi arkadaş olmuşlardı. Yani Seungmin'e göre iyi arkadaş olmuşlardı. Sonra Felix'in Seungmin'den hoşlandığına dair söylentiler çıktı ve Felix'e takıntılı olan Changbin bunu duyunca Felix'i elde edebilmek ve kıskandırabilmek için Seungmin'le zorla takılmaya başladı. Seungmin'in her gittiği yere gidiyor ve bilerek fotoğraflar falan paylaşıyordu. Bunu gören Felix kalbi kırıldığı için Seungmin'den gittikçe uzaklaştı. En sonunda ise konuşmamaya başladı. Changbin ise Seungmin tam ona ısınmaya başlamışken amacına ulaştığı için Felix'in güvenini kazanıp onu elde etmeye gitti. Seungmin'le ilişkisini kesip onu sadece Felix'i elde etmek için bir araç olarak gördüğünü söyledi.

Sonuç olarak Felix Seungmin'e karşı suçlu hissediyordu ve bir kaç kere konuşmaya çalışmıştı. Tabi ki de Seungmin konuşmamıştı. Seungmin'in hiç bir suçu yokken Felix'in onu böyle bırakması çok yanlıştı. Changbin'e gelirsek, hiç suçlu hissetmiyor gibiydi ve özür dilemeye de niyeti yok gibiydi.

" Bebeğim boş boş bakmaya daha ne kadar devam edeceksin? " Eskiden olanları düşünürken dalmış olmalıydım ki bir anda gölette önümde beliren Minho'yu fark etmemiştim bile. " Sanane. " diyerek göz devirdiğim de sırıttı. Biraz ilerimiz de Jeongin'le yüzen Seungmin'e baktım. Changbin ve Felix'i görmezden gelmeyi seçmişti. Chan hyung ve Hyunjin ilginç bir şekilde gülüşerek konuşuyor ve arada birbirlerine su sıçratıyorlardı. Sırıttım. Olmuştu bu iş. Zaten Chan hyung'u üstsüz görüpte yürümeyen direk aseksüeldir.

Etrafı incelerken bir anda göğsümde hissettiğim elle şaşkınca Minho'ya döndüm. " Vücut çalışmadığın halde nasıl bu kadar seksi bir vücuda sahip olabilirsin? " diğer elini de vücuduma koydu ve göğsümden kol kaslarıma kaydı elleri yavaşça. Şaşkınlıktan büyüyen gözlerimi bir kaç kez kırpıştırıp kendime geldim. " Eğer buna senin gibi cevap vermem gerekirse şöyle diyeyim. 'Çünkü ben Han Jisung'um' " sesimi biraz kalınlaştırıp onun gibi konuştuğum da güldü. " Sikeyim fena dudakların var. Seninle yapmak istediğim şeyler hiç masum değil ve bu isteklerin ne zaman başladığını biliyor musun? " bakışlarını dudaklarımdan gözlerime çıkarttı ve suyun içinde bana biraz daha yaklaşıp nefesini ıslak dudaklarıma üfledi. " Öpüştüğümüzden beri. " diyerek kendini yanıtladı. Zaten cevap vermeyi düşünmüyordum çünkü omzumdan sırtıma oradan da kalçalarıma kayan elleri yüzünden ağzımı açsam inleyebilirdim ve bu hiç ama hiç hoş olmazdı.

Yaptığım şeyin saçmalığını fark edip onu ittirmek için ellerimi kaldırmıştım ki tırnaklarını geçirerek avuçladığı kalçalarımla korktuğum şey oldu ve ben inledim. " Ne yapıyorsun? Canım yanıyor. " Ah evet Jisung canın yanıyordur eminim ki. Yalan söylemek bedavaydı sonuçta. " Az önceki hiç acı bir inleme değildi sarışın. " ellerinden birini kalçamdan çekti ve anlıma düşen saçlarımı yavaşça geriye itti kemikli parmaklarıyla. " Bana dokunmanı istemiyorum. " Ciddi misin sen? Resmen kalçalarını çocuğun eline iteceksin utanmasan seni küçük sürtük. Gözlerimi kaçırdığım da güldü. " Bebeğim bırak bu konuyu ben ve bedenin tartışalım. " gülümseyerek saçlarımı yavaş yavaş okşamaya devam etti. Lanet olsun ki bu çok hoşuma gitmişti. Bir çiftmişiz gibi hissettirmişti ve bu aşırı derece de tehlikeli bir histi. Evlenmek üzere olmamız yetmezmiş gibi üstelik bir de Minho'dan etkinlenmeye başlamıştım. Harika!?

" Han Jisung, kalbimle bir olup bana oyun oynaman hiç adil değil. "

Say İt{MinSung}Donde viven las historias. Descúbrelo ahora