Umurunda Değilim.

4.5K 348 686
                                    

Yorumlarınızı bildirmeyi unutmayın lütfen.

~~~
Eve geldiğimde yorgunluktan ölmek üzereydim. Kendimi koltuğa atıp gözlerimi kapattım.

"Sana kahve yapmamı ister misin?" gözlerimi açıp kaşlarımı çatarak konuştum.

"Niye uyumadın sen?" omuz silkip koridoru gösterdi.

"Louis ile biraz lafladık. Sen neredeydin?"

"Yeni bir iş buldum. İlk gün olduğu için alışmak biraz zor oldu. Louis hala uyumadı mı?" kafasını iki yana salladı. "Konuşmanız bittiyse uyu sende. Uykusuz kalma hayatım." ayağa kalkıp onu kolumun altına aldım. Saçlarını öpüp odasının önünde bıraktım. Kendi odama geçip yatağa oturdum. Louis bana arkasını dönmüş yatıyordu. Ayakkabılarımı çıkarıp banyoya girdim. Dişlerimi fırçalayıp tekrar odaya döndüm. Üzerimdekileri çıkarıp ışığı kapattım, yatağıma yattım.

~~~

Kolumda hissettiğim elle hemen yerimden kalktım. Kolumdaki elin bileğini tuttum. Işık açıldığında karşımdakinin Louis olduğunu gördüm.

"Ne yapıyorsun?"

"Ben su içmek için kalmıştım. Üzerin açılmıştı örtmek istedim." sesi titrediğinde bileğini sıktığımı fark ettim. Elimi bileğinden çektim. "Özür dilerim ben korkutmak istememiştim."

"Ben yine sert mi çıkıştım?" kafasını iki yana sallayıp yatağına girdi. "Hey, üzgünüm. Ağlama hemen."

"Ağlamıyorum. Susarsan uyuyacağım." oflayarak yatağa geri yattım. "Işığı kapatır mısın?" ayağımla ışığı kapattım. Bir süre sessizce bekledim.

"Bileğin acıdı mı?" cevap gelmeyince uyuduğunu düşündüm. Bir anda burnunu çekince oflayarak ayağa kalktım. Yatağının kenarına oturdum.
"Ufaklık canını acıttığımı fark etmedim. Özür dilerim."

"Bana ufaklık deme. Canımı falan da acıtmadın. Git yat uyu." kolunu dürtüp bana bakmasını bekledim. Kolunu çekip yatağın diğer köşesine doğru kaydı.

"Özür diledim işte. Uzatma artık. Şu halime bak çoluk çocukla uğraşıyorum." hızla yerinden doğruldu.

"Ben çocuk felan değilim. Benimle uğraşmanı da istemiyorum. Şimdi gidip uyur musun?" sıkıntılı bir nefes verip yatağıma döndüm. Gerçek anlamda bir çocukla uğraşıyorum resmen.

~~~

Uyandığımda ev sessizdi. Bu da demektir ki evde kimse yok. Yatağımdan kalkıp yüzümü yıkadım. Üzerime rahat bir şeyler giydim. Mutfağa doğru gidip kahve makinesini çalıştırdım. Kahve hazır olduğunda fincana doldurup salona geçtim. Louis bilgisayarıyla ilgileniyordu. Karşısına oturup ayaklarımı sehpaya uzattım. Göz ucuyla bana bakıp işine geri döndü.

"Sen niye okulda değilsin?"

"Dersim yok bugün." kaşlarım çatıldı.

"Bella nerede o zaman?" omuz silkti.

"Onun dersi var. Farklı seçmeli derslerimiz olduğu için o gitti." anladığımı belirtmek için kafamı salladım. Kazağının kollarını yukarıya çekip parmaklarını klavyede gezdirmeye başladı. Gözlerim bileklerine kaydığında kırmızı olduğunu gördüm.

"Bileğin gece mi oldu?" onunda gözleri aynı yere döndüğünde Kazağının kollarını aşağıya indirdi. "Sana bir soru sordum."

"Çok mu umurunda? Boşversene." gözlerimi devirip ayağa kalktım. Kahveyi sehpaya bırakıp yanına oturdum. Bileğine dokunduğumda hemen geri çekti.

Tiny | Larry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin