Tattoo

2.8K 203 139
                                    

Tişörtünü giyerken son umut kırıntılarım da bitmişti.

"Asma yüzünü Harry. İki haftadır buradayız annemin yanına sadece bir defa gittim. Haklı olarak özlemiş beni. Onunla biraz zaman geçirip akşam yine geleceğim." omuz silkip ona arkamı döndüm. "Şuna da bakın, Harry ben soğuk ve sinirli bir insanım Styles küçük bir çocuk gibi hareket ediyor."

"Git hadi, neden buradasın hala?" kollarını karnıma sarıp başımı başımın üstüne koydu.

"Sevgilim neden böyle yapıyorsun? Akşam çok geç olmadan evde olacağım zaten." gülümsememi son anda durdurdum. Bana böyle kelimelerle hitap ettiğinde söylediği şeyler daha güzel geliyordu.

"Annen boynundaki hala geçmeyen morlukları görünce ne yapacaksın?"

"Hayallerime kavuştum derim." gülümseyip ona döndüm. Ensesinden kendime çekip dudaklarımızı birleştirdim. Birkaç saniye sonra geri çekildi.

"Hayallerim bana kavuştu demeliydin." Kıkırdayıp ayağa kalktı. "Louis gerçekten buna gerek var mı? Annen buraya gelsin."

"Bugün Tobby gelecek ve hatırlatmak istiyorum ki çocuğu bana yaklaştırmıyorsun. Annem buraya gelip ne yapacak, senin beni Tobby'den uzak tutma çabalarını mı izleyecek?" ona sinirli bir bakış atıp odadan çıktım.

"Yine mi küstün? Gel öpeyim de barışalım."

"Sen git kendini öp." arkamdan kıkırdadığını duydum. Gözlerimi devirip mutfağa girdim. Kahve makinasını çalıştırıp fincan çıkardım. Sırtımda hissettiğim ağırlıkla bir adım öne sendeledim.

"Demek kendimi öpeyim?" fincanı tezgaha bırakıp bacaklarından tuttum.

"Sen iyi alıştım böyle sırtıma zıplamaya, bak tutmam yapışırsın yere." kulağımın altını öpüp kollarını ve bacaklarını sıkılaştırdı. "Git annen taşısın seni."

"Ama burnumdan getirdin, yeter. Sadece 2-3 saat." oflayıp kafamı salladım.

"Tamam, hadi git." yüzümü kendisine doğru biraz çevirdi. Dudağımı öpüp sırtımdan indi.

"Seni seviyorum. Beni istediğin zaman ararsın." O çıkarken kahveyi fincana boşaltıp salona geçtim.

~~~

"Tobby hadi seninle bir oyun oynayalım." heyecanla yüzüme baktı. "Louis'yi en uzun süre öpmeyen kazanır. Eğer Louis'yi öpmezsen sana çikolata alırım."

"Fıstıklı olandan mı?" kafamı salladım.

"Fıstıklı olandan." ellerini çırpıp kıkırdadı. "Ama oyunu Louis'ye söylemek yok."

"Tamam." Bella ve Louis yanımıza geldiklerinde ona bakıp gülümsedim. Tobby'nin saçlarını karıştırıp yanıma oturdu.

"Yorgun musun?"

"Evet annemle alışverişe çıktık. Tüm gün oradan oraya çekiştirdi beni."

"İstersen duş al biraz rahatlarsın." kafasını sallayıp ayağa kalktı.

"Yemek yediniz mi?"

"Evet." Bende Louis'nin arkasından odaya kadar yürüdüm. Odaya girdiğimiz andan belinden tutup kendime çekerek öptüm onu. Benden ayrılıp kıkırdadı.

"Bu ne içindi?"

"Özlediğim için. Bella ve Tobby'i göndereceğim biraz sonra biraz film izlemeye ne dersin?" kollarını omzuma atıp düşünüyormuş gibi yaptı.

"Olabilir. Zaten tüm gün yoruldum, kollarında dinlenmeye ihtiyacım var."

"Hmm demek öyle. O zaman hızlı ol." alnını öpüp salona geri döndüm. Hadi siz gidin artık. Evdekiler merak etmesin."

Tiny | Larry Where stories live. Discover now