Final

3.3K 212 216
                                    

"Neden hazır almıyoruz ki?"

"Neden bugün bu kadar mızmızsın ki?" oflayarak yanımda yürümeye devam etti. Ben gerekli malzemeleri sepete atarken ayaklarını yere sertçe vurdu. Kolumu çekiştirip ona bakmamı sağladı.

"Yoruldum ben."

"Çocuk gibisin şuan Louis ve fazla konuşuyorsun." kucağıma alıp alışveriş sepetine bıraktım. "Çocuklar sepetin içinde alışveriş yaparlar, değil mi bebeğim?" alnını öpüp alışverişe devam ettim. Sürekli oflamasına rağmen onu umursamayıp reyonlar arasında dolaşıyordum. Ellerini yanaklarında ve çenemde gezdirirken mızmızlanıyordu.

"Beni uykumdan bunun için uyandırdığına inanamıyorum. Hemde çok geç uyumuştum. Her an uykusuzluktan ölebilirim ve bu senin suçun. Bu halde pasta falan yapmam, haberin olsun. Sonra bana yaptırmaya çalışmayın. Sen beni dinlemiyor musun?" tüm derdi uykusunu almadan uyanmasıydı.

"Louis, Tobby ile gelseydim daha az yorulurdum."

"Tamam sinirlenme." nefesimi verip sakin kalmaya çalıştım.

"Sinirlendiğimi nereden çıkardın?"

"Adımı söyledin." kafamı iki yana sallayıp kasaya ilerledim. "Bari bir kaç tane de çikolata al. Evde yerim. Hatta birazda çok tuzlu olan krakerlerden." istediklerini alıp kucağına attım. Kasaya geçip aldıklarımı sepetten çıkardım.

En son Louis'yi kucağıma aldım. Yere bırakmadan önce yanağımı öptü. Gülümseyip kasadan geçenleri poşetlere doldurdum. Tüm poşetleri alıp marketten çıktım. Louis arkamdan gelirken eve gider gitmez uyuyacağına, onu rahatsız etmememe dair bir şeyler mırıldanıyordu.

Hızlı bir yolculuktan sonra arabayı evin önünde durdurdum. Louis birkaç tane poşet alıp eve girdi. Bende arkasından kalan poşetleri alıp onu takip ettim. Poşeti mutfaktaki masanın üzerine bırakıp bana baktı.

"Ben uyumaya gidiyorum çünkü uykusuzken çekilmez olduğumu biliyorum. Yine de yardıma ihtiyacın olursa uyandır beni." Bende elimdeki poşetleri masanın üzerine bırakıp kafamı salladım. Yanaklarımı öpüp mutfaktan çıktı.

~~~

Pastayı yaptıktan sonra yatak odasına gidip hala uyuyan Louis'nin arkasına yattım. Onun gibi cenin pozisyonu alıp kolumu karnına sardım. Başımı başının üstüne koyup kulağının altını öperek uyandırmaya çalıştım. Sırtını iyice göğsüme yaslayıp derin bir nefes aldı ve uyumaya devam etti.

"Güzelim uyanman lazım artık." aynı yeri tekrar öpüp burnumu sürttüm. Huylanıp omzuyla boynunu kapatmaya çalıştı. "Birazdan gelirler, sonra hazırlanamadım diye bana kızma."

"Onlar sessizce kutlasınlar biz burada kalalım."

"Eğer isteğin benimle yalnız kalmaksa onlara kapıyı bile açmam ama uyumak için beni kullanıyorsan kalbimi kırarsın." kollarımın arasında dönüp bir elini göğsüme diğer elini yanağıma koydu.

"Seni çok seviyorum." gülümseyip avuç içini öptüm.

"Bende seni seviyorum." dudağına yönelmişken kapı çaldığında iç geçirip ondan uzaklaştım. Yüzümü ellerinin arasına alıp dudağıma bir öpücük kondurdu. Gülümseyip kapıyı açmak için odadan çıktım. Kapıyı açtığımda Bella ve Edrick karşımda belirdiler. Promosyon olarak da Tobby ve Jane.

"Bir daha hiç kimse bana Edrick ile dışarıya çık demesin. Katil olurum yoksa." kaşlarımı kaldırıp Edrick'e baktım. Omuz silkip yanımdan geçti. Tobby'i kucağıma alıp Jane'e geçmesi için kafamla içeriyi gösterdim. Gülümseyip yanağımı öpmek için uzandı. Gözlerimi devirip kafamı eğdim. Tobby elini Jane'in yüzüne koyup ittirdi.

Tiny | Larry Where stories live. Discover now