Tekrarlar

18K 711 166
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayalım. Vote sınırı 70. Beğenileri 70 i bulduğu an yeni bölümü yazmaya başlayacağım. Şimdi diyorsunuz ki o cümle şöyle olacaktı 70 beğeni sınırını geçince bölüm gelecek. Hayır bende öyle değil. Eğer bölümü yazarsam dayanamaz paylaşırım diye siz sınırı geçince ben yazmaya başlayacağım. :)

Yatağa ilk uzanan Asaf olduğu için bana fazla yer kalmamıştı. İri cüssesi minderimi kapladığı yetmiyormuş gibi birde babasının döşeği gibi yayılmıştı. Yorganı açıp arta kalan yere uzandım ve üstümü iyice kapattım. Yüreğim heyecandan titrerken yatakta ters dönüp Asafla yüz yüze gelecek şekilde uzandım. Bakışlarımız kesişince acı içinde gülümsedim. Önceden aşkla bakan gözleri artık boş bakıyordu. Sanki bir yabancı gibi.

"Sakın benden korkma tamam mı? Ben ne yapıyorsam senin iyiliğin için yapıyorum. " Asaf sadece gözlerime bakmıştı. Ne onay vermişti ne de beni terslemişti. Yorganın üstündeki iri elini alıp yorganın içine çektim ve tam karnımın üstüne gelecek şekilde bıraktım. Sonrasında ise kendi elimi elinin üzerine koydum. "Keşke eskisi gibi olsan. Dudaklarındaki gülümseme ile bana baksanda bende heyecandan ne yapacağımı bilemesem. Ya da gözlerime eskisi gibi aşkla bakta senin olduğunu bilip sana sığınsam. " hala tepki vermeyince yanağıma süzülen yaşı elimin tersi ile silip Asafa sırtımı döndüm. Boş bakan gözlerle bana bakınca canım acıyordu. En iyisi hiç bakmamak.

.....

Canla Asaf uyanmadan kahvaltıyı hazırlayıp yere serdiğim sofraya taşıdım. Can iyi para kazanıyor olmalı ki önceden tam takır kuru bakır olan dolap şimdi ağzına kadar doluydu.

"Günaydın. " elimdeki demliği yere indirip Cana gülümsedim.

"Sanada günaydın. " bu arada Asafta hemen Canın arkasında görülmüştü. Dünün aksine bugün tertemiz olduğu için çekinmeden yanıma oturmasına izin verdim. Sessiz sakin geçen kahvaltıda kaçamak bakışlarla Asafa baktım. Aklıma yaptığımız melemen kavgası geldi bir anda. Normal zamanda aç boğaz olan ben Asaftan ayrıldıktan sonra çok az yemek yer olmuştum. Bu durum bebek için kötü biliyorum ancak yiyemiyorum. Gerçi köy havası iştahımı açtı. "Şeftali. " dememle iki erkekte bana döndü. Durup dururken biranda şeftali diyince ikisininde dikkatini çektim haliyle.

"Nerden çıktı şeftali? " istemsiz dudaklarımı yaladım. Bende bilmiyorum nerden çıktı biranda. Aklımdan sadece ne kadar çok yediğimi düşünüyordum. Şeftalinin rengi bile aklımdan geçmedi.

"Öyle aklıma geldi. Sulu sulu. " tekrardan dudaklarımı yaladım. Normalde şeftaliyi çokta umursamayan ben şuan canımı verecek duruma gelmiştim. Can şaşkınca bana bakınca utanmadan edemedim. "Sizinde canınız çekmedi mi? Böyle dişlerini şeftaliye geçirince suyu ağzına dolacak. Ahhh çıldırmak üzereyim. " ellerimi saçlarıma geçirdim. Resmen ağzım sulanmıştı.

"Böyle davranmaya devam edersen hamilesinde aşeriyorsun diyeceğim. " Canın kahkahalar ile güldüğü cümle ile benim kanım çekildi. Bu arada Asafla göz göze gelince hızla bakışlarımı kaçırdım. Tabi ya nasıl olurda aklıma gelmez. Aşeriyorum. O yüzden ağzım sulanmıştı. Gerçek tokat gibi yüzüme çarparken yüzümü buruşturdum. En iyisi şeftaliyi aklımdan çıkarmak.

ŞEHİRLİ-2 (Tamamlandı)Where stories live. Discover now