Yeni Köy

10.1K 511 29
                                    


Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Yaprağın ev diye bahsettiği yer yanan evimizden daha kötü haldeydi. Kerpiçten yapılma evin camları bile adam akıllı yoktu. Üzüntü ile gözlerim doldu. Gelen gideni aratır lafı sanırım böyle olaylar için söylenmiş.

"Ben çocuğumu bu evde büyütemem. " ne yazıkki bu isyan dolu ses benden çıkmıştı. Asafta en az benim kadar çaresiz görünüyordu.

"Tamam sakin olun. Bu evi adam ederiz. Üç tane gencecik erkeğiz. Kış tam anlamıyla gelmeden evi tamir ederiz camları yaparız. En azından kışı atlatalım. Yazın kendimize temiz bir ev yaparız. " Canın iyimser düşüncesi bile içimdeki telaşı yok etmedi. Hala gözlerim dolu dolu eve bakıyordum. Filizin durumu benden daha beter gerçi. Kız hem kaçırılmıştı hemde sürünecekti.

"Yanlız biz bu evde kalmayacağız sadece evin anahtarını almaya geldik. "Yaprak bizim ümitsiz halimize gülüp kucağındaki Cem ile eve doğru ilerledi ve kapıyı çaldı. Hepimiz şaşkınca Yaprağı izliyorduk. Trollemişti resmen bizi.

"Bir an bu evde kalacağız diye çok korktum. Kendimi geçtim bebeğim bu evde yaşayamazdı. " Asaf başıyla beni onaylarken evin kapısı açıldı ve oldukça yaşlı bir kadın göründü. Ayakta durduğu için bedenindeki titremeyi çok net bir şekilde görebiliyordum. Yaşlı kadın bu evde nasıl kalıyordu. Camları bile yok. Önümüz kış bu evi hayatta ısıtamaz. Yaprak kadınla konuşurken bakışlarım Asafa kaydı. Kafasını eğmiş yüzüme bakıyordu.

"Ne. Yüzümde bir şey mi var?" Diyip elimle yüzümü yokladım. Salyam mı akmıştı yoksa. Asaf bu halime tebessüm edip kolunu belimden geçirerek beni kendine doğru çekti.

"Hamilelik sana yakıştı gibi. Sanki yüzün daha mı güzel oldu? Yanakların hep al al. " Asaf böyle deyince yüzümdeki elimi gözlerinin önüne koymaya çalıştım.

"Deme öyle utanırım. " Asaf elimden kurutulup yanağıma tüy gibi öpücük kondurdu. Anında çırpınışlarım son buldu. Bir anda cilveli kız moduna geçtim. Kıkırdayarak baktım sevdiğime.

"Seni özledim. " kulağıma fısıldadığı için bu defa ki dediğini sadece ben duymuştum. "Tenini, kokunu, gülüşünü, bakışını herşeyini özledim. " sesindeki boğukluk mayışmama sebep olmuştu. Asaf beni ne kadar özlediyse bende onu  en az o kadar özledim.

"Şunlarıda iki dakika boş bırakmaya gelmiyor. " Yaprağın yakınması ile anında gerçek dünyaya dönüş yaptım. Ne ara anahtarı alıp dibimize girmişti. "Hadi gidelim. " Can Cemi Yaprağın kucağından alıp benimde önüme geçti. Sanki yolu biliyormuş gibi. Yaprakta benim düşündüğümü düşünmüş olmalı ki hızlanıp Cana yetişti.

"Aslında biliyor musun bizim kendimize ait bir ev bulmamız lazım. Sonuçta ev ev üstünde yaşanmaz değil mi?" Yarın birgün Canla Yaprakta evlenirse üç çift olarak bir evde kalamayız. Asafta benim gibi düşünüyor olmalı ki kafasını sallayıp düşünceli haline büründü.

Hemen arkamızda Atanın sesi yükseldi.
"Kızım seviyorum dedim işte sende ne uzattın. Başlatma lan abine. " anlaşılan Filiz Ataya abi demişti. Kafamı arkaya atıp ikiliye baktım. Filiz sinirle gelinliğini çekiştirip Atanın omzuna omuz atarak yanıma geldi. Bir yandanda arkaya laf yetiştiriyordu.

"Dur bakalım Ata bey bu senin iyi günlerin. Daha bana çektirdiklerin için seni sürüm sürüm süründüreceğim. Abi işte abisin yalan mı yıllarca bana abi olmadın mı bundan sonrada öyle ol. " Asafla göz göze gelince gülümsemekten kendimi alamadım. Kavgalarından bile buram buram aşk tadı geliyordu. İlk zamanlarda benle Asafta böyleydik. Aslında ikimizde birbirimize olan duygularımızı inkar ediyorduk o zamanlar.

ŞEHİRLİ-2 (Tamamlandı)Where stories live. Discover now