6.BÖLÜM: İLK YALAN

109 67 82
                                    

Bu bölüm sana; Nisanur_Alt_55

Şok olmuş bedenim, düşünen bir zihin ve kilitlenen kapıya bakakalan iki çift gözüm... Silkelenerek gözlerimi kapattım ve kapıya yumruğumu geçirdim.

"Ya siz şaka mısınız? Açın şu kapıyı!" diye bağırdım. Öfkeyle dudak etimi ısırmaya başlamıştım. Etrafın sessiz olması da öfkemi arşa çıkarıyordu.

Ayağımın birini sinirle hafif yukarı kaldırdım ve yere vurdum. "Siz delirmişsiniz, çıkamam mı sanıyorsunuz, alamam mı o kızı karşıma sanıyorsunuz?!" diye bağırdım ve bir kez daha avuç içim kapıya denk gelecek şekilde vurdum. "Öldüreceğim onu, bu dünya ona fazla" diye devam ettim.

Alnımı gri kapıya dayadığımda, bu hastanede, bir kat aşağı da ve Rüzgarın sarılmış olduğu kızın varlığını unutmaya çalıştım. Denedim, sanki burada yokmuş gibi, her zaman odasında oturan Milena gibi düşünmeye çalıştım ama olmuyordu.

O kız, aşağıda ve benimle aynı ortamdaydı.

Şiddetle bir kez daha kapıya vurdum. Sinirden çığlık atıp, "Geberteceğim onu" diye şiddetle bağırdım. Derin derin nefes almaya çalışıyordum. Aldığım nefes fazlalık geliyordu bana, annemin ve babamın nefesleri gibi benim de nefesim kesiliyordu...

Hırşımla arkamı döndüğümde kaşları çatık, dönen sandalyeme oturmuş olan Hilda'yı gördüm. Derin bir nefes alıp ofladım. Hiç mi hiç kavgaya gücüm yoktu.

"Ne!" dedim asabi uslübla. Bir elimi saçlarımın içinden geçirerek Hilda'ya ters bakış attım.

"Cık Cık" diye ağzının içinde homurdandı. "Hiç sana yakışıyor mu dik kafalılık?" dedi ve şaytani bir gülüş sundu. "O iş benim kızım" dedi ve geriye yaslandı.

Öfkeli halimden bir gram azalma yoktu. Aksine, Hildanın varlığı öfkemi daha çok körüklüyordu. "Hilda!" diye fısıldadım tehlikeli tonda. "Kaldık burada sen dik başlılıktan bahsediyorsun" dedim hiddetle bağırırken.

"Ya sen bir sakin olsana" dedi ve ayağa kalktı. Düşünür gibi elinin teki çenesindeydi diğeri elinin altındaydı. "Hmm, düşünelim bakalım, nasıl kurtuluruz buradan?"

Sabır çekerek yatağıma adımladım ve oturdum. "Düşün tabi düşün" diye öfkeyle mırıldandım ağzımın içinde. "Babasının eceli benden olacak kız da kendini düşünmeli" diye devam ettim yüzümü ekşiterek.

"Seni duyuyorum" diye söylendi Hilda.

"Aman ne hoş" diye öfkeyle homurdandım bende.

Aradan bir dakika geçti geçmedi Hildanın sesini duydum. "Buldum be!" dedi önce. Dikkatle ona döndüğümde ayakta pencerenin önünde dışarıya bakıyordu. Bana döndü ve fikrini belirtti. "Camdan atlayacağız"

Uzay mekiğini o icat etmiş gibi alık alık baktım. "Sen değil de ben ölürüm galiba" dedim gözlerimi kısarken.

"Üç kattan bir şey olmaz" dedi umursamazca. Anında karşılık verdim. "Saçmalama başka bir yol buluruz, sana uymayacağım!"

Gözlerini devirerek yanıma geldi ve karşımda kollarını birbirine bağlayarak durdu. "Hayır yani tüm suç senin" dedi 'cık cık' nidasını söyleyerek. "Niye hemen Şizofrencinin yanına çıkıyorsun ki" dedi ağzının içinde homurdanırken.

Alayla ona baktım. İki kolumu da yatağın gerisine dayayarak hafif geri yaslandım. "Sen hayırdır?" dedim alayla. Öfkeli halim azalmazken devam ettim. "Bak sen çok oldun, ne yapacağıma da karışamazsın, sen kimsin ya gelip geçici olmaktan ziyade başka nesin?" diye bağırdım kötü Ruhuma.

LİYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin