nine

1.1K 107 79
                                    

Bu sabah uyandığımda yanımda yine Zayn yoktu. Dün gece o kadar soğuktu ki Zaynle birbirimize sarılarak uyumuştuk. Daha doğrusu ben titremekten uyuyamadığım için Zayn beni kollarının arasına çekmiş ve ısıtmıştı.

Louis de o gece eve gelmişti ve barışmışlardı. O günün üzerinden sanırım bir hafta civarı bir şey geçmişti. Şimdi ise evde yoktu. Nerede olduğunu muhtemelen Zayn biliyordu ama benim haberim yoktu.

Yataktan kalktım ve tişörtümün üzerine Zayn'in kazaklarından birini geçirdim. Çünkü benim bir kazağım yoktu.

Hızlı adımlarla banyoya gittim. İşlerimi halledip yine hızlı hızlı salona gittim ve koşarak şöminenin önüne oturdum. Zayn güldü. "Sen de iyice külkedisine bağladın. Sürekli şöminenin dibindesin." Ona doğru dönüp kıkırdadım. Ona baktığımda kaşları çatıldı. "O benim kazağım mı?" Omuz silktim. "Donarak ölmek istemedim, ben de ödünç aldım. Sorun olur mu?"

"Hayır, hayır olmaz." Ayağa kalktığında onu takip etmemi işaret etti ve mutfağa gittik. Bir kutu çıkartıp masaya koydu ve açtı. Muffinler!
Aynı anda masaya oturup muffinleri yemeye başladık.

En sonunda bütün kutuyu bitirdik. "Keşke Louis'ye de bıraksaydık." Dediğimde bana döndü. "Herkes kendi muffinini kendi alsın." Dedi büyük bir ciddiyetle. Bu haline gülerek ayağa kalktım ve muffin kutusunu çöpe attım. Masada kalan kırıntıları da sildikten sonra Zaynle birlikte tekrar salona döndük.
Günlerimiz hep böyle geçiyordu. Bazen ormanda yürüyüşe çıkıyorduk ama evden 1 kilo metreden fazla uzaklaşmıyorduk.

Sıkıcı bir hayat şekliydi ama mutsuz değildim. Tabii ki babamı çok özlüyordum Ama geçecekti. En sonunda babama kavuşacaktım.

O anda bir şeyi düşünmeden edemedim. Ben eve döndükten sonra ne olacaktı? Zayn ve Louis ile bir daha görüşecek miydim? Beni ararlar mıydı? Ya da görmeye gelirler miydi? Hiç sanmıyorum. Kaçırdığınız kişiyi serbest bıraktıktan sonra onunla tekrar buluşur musunuz? Çok saçma. Ama onları seviyorum. İkisi de çok tatlı çocuklar. Katil olmaları ve beni kaçırmış olmaları umurumda bile değil. Çok iyi arkadaşlar. Hayatımda geçirmediğim kadar eğlenceli zaman geçiriyorum onlarla.

Ve yaralarım iyileşmeye başladı. Vücudumda ki morluklar, kızarıklıklar ve babamın sarhoşken üzerimde bıraktığı her iz yavaş yavaş siliniyordu. Tabii boynumda ki Zayn'in izi de geçmek üzereydi. Ha ayrıca Louis, Zayn'in bana yaptığı şeyi öğrenince Zayn ile ufak bir tartışma yaşamışlardı. Onları kapıdan dinlemiştim. Ama Tanrıya şükür ki çok büyümemişti.

"Zayn" dedim sıkkınca. "beni bıraktıktan sonra beni hiç özlemez misiniz?" Bunu hiç düşünmeden pat diye sormuştum. Zayn de şaşırdı ve bir kaç saniye bana boş boş baktı. "Tabii ki, özleriz. Bomboş hayatlarımızda kısa süreli de olsa farklı olan tek şeysin." Kocaman gülümsedim. Kurduğu cümle yüreğimi ısıtmış gibiydi.

"Ama bu demek değil ki sen evine döndükten sonra seninle tekrar görüşeceğiz. Eğer öyle bir şey düşündüysen onu kafandan hemen sil. Çünkü seninle görüşmeye devam etmemiz tamamen senin için bela olur." Omuzlarımı düşürdüm ve yanıt vermedim. Ne diyebilirdim ki? Haklıydı. O bir katildi. Onlar, katillerdi.

Düşmanları vardı. Sorunları vardı. Sürekli kaçmaları, saklanmaları gerekiyordu. Ben ise liseli bir ergendim ki lise demişken bu sene kesin olarak kalıyorum.

Zayn yerine shawn yazmışım niye uyarmıyonuz wğdöğsöeğeöeğ

The Witness | Ziam Mayne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin