beş

774 99 84
                                    

Tek taraflı sayılmayacak bir aşık olmama mı mutlu olmalı mıyım yoksa benim yerime başka birisinin tercih edilmesine üzülmeliydim? Sanırım tercihinin ben olmadığına üzülmem gerekiyordu. Bu beni yaraladı. Çok uzun süredir tanımadığı bir kız için beni köşeye atmıştı. Sadece onla iyi olmak için beni hiçe saymıştı. Sanırım ikilemde bile kalmam saçma, o resmen bana verdiği değeri göstermişti. Ben ise hala başka bir yol bulmaya çalışıyordum. Onun beni sevdiğinin mümkün olduğu bir yol...

Kafam çok karışıktı. Sanki beynim yüzbinlerce parçaya ayrılmış ve bu parçaların hepsi kendi bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi. Kendi içimde bile birliği sağlayamıyorken başkasının davranışlarındaki tutarlılığını nasıl sorgulayabilirdim ki?

Düşüncelere öyle dalmıştım ki bir sağa bir sola dönüp durmuştum tüm gece. Okulun başlamasına iki saat kala uyumaktan pes edip okul için hazırlanmaya karar verdim. uyku uyuyamadığımdan gözlerimin altları kızarmıştı. Üstüme okul kıyafetlerimi geçirdim öncelikle sonrasında tuvalete giderek her günkü rutinimi gerçekleştirdim.

Yüzümü yıkadıktan sonra aynaya döndürdüm yüzümü.

"O senden uzaklaşmak istiyorsa ona izin ver Renjun." Kendi kendime fısıldadıktan sonra yüzümü ve ellerimi kurulayıp mutfağa gittim. Alışkanlıktan açtığım dolabı yemek yemek istemediğimi fark edince kapadım. Tekrar odama giderek çantamı toparladım. Erken okula gitmekten bir şey olmazdı. Son anda verdiğim karar değişikliğiyle mutfağa gidip bir bardak süt doldurdum kendime.

"Günaydın tatlım." Annem gülümseyerek yanağımdan öpmüştü. Normalde birlikte yaşamadığımız için birlikte olduğumuz günlerde çok sevgi dolu oluyordu. Öğrenci değişimi öğrencisi olduğum için benle birlikte Kore'ye gelen birkaç arkadaşımla aynı evde kalıyorduk. Farklı liselere gidiyorduk çoğuyla. Annem ve babam şu an sadece beni ziyarete gelmişti. bir hafta kalıp gideceklerdi ve çoktan dört günü geçmişti.

"Erken değil mi okula gitmen için?" Başımı hafifçe salladım ardından omuz silktim.

"Dün geç geldin, uyuyakalacağını düşünüyordum." Gülerek söylediğinde tekrar omuz silktim. Annemle çok iyi anlaşırım, bana karşı hep anlayışlı olmuştu. Şimdi ise onla konuşma modumda olmadığımı anladığını umuyordum. Omzuma iki kez vurduktan sonra onlara verdiğim odaya ilerledi. Ev arkadaşlarım ailem geldiği için başka arkadaşlarıma kalmaya gitmişti. Kimin ailesi ziyarete gelirse o süreçte başkalarına giderdik. Antlaşma gibi bir şeydi bu bizim için.

Sütü bitirdikten sonra evden çıktım. Okula otobüsle değil yürüyerek gidecektim bugün. Zaten yeterince erkenden kalkmıştım.

Düşüncelere dalmıştım. Adımlarımı akışına  bırakmıştım. Hala Jaemin'in dünkü sözleri aklımı kurcalıyordu. Beni kendinden uzaklaştırmak istemesi birkaç hafta üstümden atamayacağım bir yüke dönüşecekti. Beni düşünmeden hareket etmişti.

"Renjun!" Arkamdan gelen sesle irkildim. Bu ses Mark'ındı.

"Hey!" Ona dönerek söyledim ve gülümsedim.

"Seni cidden takip etmiyorum, sadece denk geliyoruz." Aklımdakileri okumuşcasına yorum yaptı. Yanıma geldiğinde ona selamlamak adına sarıldım.

"Tesadüfe bak sen." Başını salladı gülümseyerek. Her seferinde bana daha da iyi gelen bir arkadaşım oluyordu. Kabul Jaemin uzaklaşmıştı ama şu an Mark vardı.

"Sana anlatmak istediğim bir şey vardı zaten." Kafasını dinliyorum şeklinde salladı. Dün yaşanan ne varsa detaylıca ona anlattım. Bu esnada okula çok yaklaşmıştık.

flex your way out [ renmin ]जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें