how to lose Tony Stark in ten days?

eight : go to thereapy

Scarlett dizlerinin bağının çözüldüğünü hissetti. Tony onu o kadar sıkı tutmuyor olsa muhtemelen yere kapaklanırdı. Adamın omuzlarına tutunarak zorlukla konuştu. "Yapamam."

Tony ona işkence eder gibi burnunu kadının yanağına sürttü ve derin bir nefes aldı. "Neden?"

"Biz birlikte yapamıyoruz işte, görüyorsun."

Stark, alkolün bulandırdığı zihninin de etkisiyle ilk akşamlarını düşündü. Birlikte yemek yerken ne kadar keyif aldığını ve kadını eve bırakmadan hemen önceki öpücüğü. Ya da hasta olduğunda Scarlett'in ne kadar şefkatli ve ilgili olduğunu. "Yapabiliriz."

"Sen beni sevmiyorsun Tony." dedi Scarlett son bir umutla. Adama karşı koymak giderek zorlaşıyordu. Eğer bir kelime daha ederse vazgeçecek ve kendini onun kollarına atacaktı.

"Sevebilirim." dedi Tony ve sonunda kadının dudaklarına uzandı. Sarhoşluğunun etkisiyle mi olduğunu bilmiyordu ama bu, ilk gerçek öpücükleri gibi hissettirmişti.

Scarlett nefes nefese geri çekildiğinde beyni durmuş gibiydi. Bunu yapmaması gerektiğini biliyordu ancak vücudu onu dinlememekte ısrarcıydı sanki. Tony onu tekrar kendine çektiğinde dakikalarca öptü. Bir yandan da eli kadının vücudunda geziniyordu.

"Dur!" dedi kadın nihayet beyin fonksiyonları biraz olsun yerine geldiğinde. "Seni affedemem."

Tony durdu ve hormonlarının sakinleşmesi için kendine biraz zaman tanıdı. Gerçekten liseli bir oğlan çocuğu gibi bir barın arkasında öpüşüyor ve bundan heyecanlanıyor muydu? Bir daha asla bu kadar içmemeliydi.

"Neden bebeğim?" dedi elinin tersiyle kadının yanağını okşayarak. Daha önce hiç kimseden onu affetmesini istememişti ama bu işte oldukça iyi olduğunu hissediyordu.

"Benimle evlenmek istemiyorsun." dedi Scarlett tekrar eski kozunu kullanarak. Bunun Stark'ı daha önce yaptığı gibi yıldıracağını umuyordu.

"Seninle evlenmek istemiyorum demiyorum." diye yalan söyledi Tony. Tabi ki evlenmek istemiyordu. "Sadece birbirimize biraz zaman tanımalıyız."

Scarlett küçük bir kız gibi mızmızlandı. "Ben zaman falan istemiyorum, ihtişamlı bir düğün istiyorum."

"Zamanı geldiğinde istediğin düğünü alacaksın." Ama benim tarafımdan değil.

"Tony, aramızdaki şey bitti."

Tony aniden sinirlendiğini hissetti. Sarhoş olmak duygularının değişim hızını fazlasıyla etkiliyordu.

"Lanet olsun Scarlett!" diye bağırdı. "Ne yapmamı istiyorsun? Seni bırakmak istemediğimi söylüyorum işte, ayaklarına mı kapanayım?"

Kadın irkilerek bir adım geri gitti. Tony'i hiç böyle görmediğini düşünüyordu, belki evindeki partide Scarlett onu rezil ettiğinde.

Ne diyeceğini bilemediğinden bir süre sustu. Tek istediği Tony'nin onu rahat bırakması ve kendisini kurtarmasıydı ama adam ısrarla bunu yapmıyordu. Scarlett'ten bu kadar hoşlanıyor olamazdı değil mi? Özellikle de yaptığı onca şeyden sonra.

"Bilmiyorum." dedi gözlerini kaçırarak. Ardından, aklına gelen şeyle başını kaldırdı ve Tony'nin gözlerinin içine baktı. "En azından insanlara beni nişanlın olarak tanıtabilirsin."

Adamın bu kadarını yapmayacağını düşünmüştü. Bir süper kahraman için Scarlett gibi utanç verici birini nişanlısı olarak tanıştırmak, Tony için bile fazlaydı.

Tony de böyle düşünüyordu. Değil Scarlett, herhangi birini nişanlısı olarak kamuoyuna tanıtmak en başta onu tehlikeye atmak olurdu. Tabi ki kadının kendini rezil etme olasılığı da oldukça yüksekti.