three : act stupid

1.5K 137 68
                                    

Scarlett başını kaldırıp geldiği binayı iyice inceledi ve kendi kendine bir ıslık çaldı. Avengers binası yakından bakıldığında çok daha ihtişamlı görünüyordu.

Tony Stark bu öğlen arayıp kendisini evinde ağırlamayı teklif etmişti. Bu Scarlett için oldukça hayret verici olmuştu çünkü dünden sonra adamın bir daha asla kendisini aramayacağından emindi.

Belki de gerçekten benden hoşlanıyor, diye geçirdi içinden. Bu uzak bir ihtimal gibi görünse de onca şeyden sonra hala kadını görmek istemesinin başka mantıklı bir açıklaması olamazdı.

Tanımadığı birinin kendi adını seslendiğini duyduğunda bakışlarını binadan çekip sesin geldiği yöne çevirdi. Şık giyimli bir adam saygıyla kapıda durmuş onun girmesini bekliyordu.

Scarlett onu daha fazla bekletmemek için hızlı adımlarla içeri koştu. Adam da binaya girip kapıyı kapattı ve  "Bay Stark teras katında sizi bekliyor hanımefendi." dedi.

Scarlett başını sallayıp ona teşekkür ettikten sonra asansöre bindi ve en son kata çıkan düğmeye bastı. Avengers kulesinin asansörü bile diğer asansörlerden donanımlı görünüyordu.

Kapı çok geniş bir salona açıldığında dışarı çıktı ve salonun ortalarına doğru ilerledi. Tony Stark bar kısmında kendine bir şeyler dolduruyordu. Giydiği gömleğin kollarını yarıya kadar sıvamıştı ve düşünceli gibiydi.

"Merhaba aşkım." diye cırladı Scarlett rolüne girmek için hiç beklemeden. Tony irkilerek ona döndü ve yüzüne sahte bir gülümseme kondurdu.

"Hoşgeldin."

Kısa bir süre sarıldıktan sonra ayrıldılar ve Scarlett kendini koltuğa attı. "Asansörün çok kafa karıştırıcı kaybolacağım diye korktum resmen. Keşke aşağı inip beni sen alsaydın."

Tony onun ciddi olup olmadığını anlamak için bir süre dikkatle yüzüne baktığında ciddi olduğunu fark etti. Tabi ki ciddi, diye düşündü. Bu kadın Stark'ın başına gelen en garip şeydi.

"Bir şeyler içmek ister misin?" diye sordu. İlk geceyi hesaba katarak kadının sarhoş halinin katlanılabilir olacağını umuyordu. O gece gayet güzel geçmişti.

"Olur." dedi Scarlett ve oturduğu yerden kalkıp etrafta gezinmeye başladı. Teknoloji her zaman ilgilendiği bir konu olmuştu ve şimdi Demir Adam'ın evinde bulunmak bu açıdan heyecan vericiydi. Kadın, konu teknolojiye gelince dünyadaki hiç kimsenin Tony Stark'ın eline su dökemeyeceğini biliyordu.

Yine de bu gece için aklında başka bir şey vardı. Kadınlar her zaman erkeklerden daha aptal görünmeleri gerektiğini düşünürlerdi ve Scarlett de bu gece tam olarak bunu yapacaktı. Bakalım Tony Stark'ın hoşuna gidecek mi? diye düşündü.

"Aman Tanrı'm bu zırhlarından biri mi!" diye bağırdı salonun baş köşesinde duran devasa, gri kostümü göstererek. Tabi ki bunun Demir Adam zırhlarından biri olduğunu biliyordu ancak Tony'nin suratını görmek çok eğlenceliydi.

"Evet." dedi Tony ona içkisini uzatırken. "Aslında o benim yaptığım ilk zırh. Teröristler tarafından kaçırıldığımda ordan kurtulmak için yapmıştım."

Adam şimdiden yorulmuş halde kendini koltuğa bıraktığında Scarlett de yanına oturdu ve elini Tony'nin göğsüne koydu. "Zavallı bebeğim, sen teröristlerle bir mağarada mıydın? Çok korkmuş olmalısın."

"Evet cidden berbattı."

Scarlett adamın travmaları çok da umurunda değilmiş onun yanağına kısa bir öpücük kondurdu ve tekrar etrafı incelemeye başladı. Her yerde ya Demir Adam ile ilgili şeyler ya da dünyanın farklı yerlerinden gelmiş aksesuarlar vardı.

"Vay canına Stark." dedi üzerinde dijital tuşlar olan bir şey gördüğünde. Elini uzatıp birkaç tanesine pervasızca bastı. "Bu şey nasıl çalışıyor?"

Tony hızla yerinden kalkarak onun elini tuttu ve cihazdan uzaklaştırdı. "O Jarvis'in kumandası. Her yerden kontrol edebilmek için her odaya bir tane koydum."

Scarlett merakla kaşlarını kaldırdı. "Jarvis de kim?"

Benim, dedi havadan gelen bir ses.

"Sana ihtiyacımız yok Jarvis, gidebilirsin." dedi Tony sinirle.

"Ama beni siz açtınız."

"Aslında o bendim." dedi Scarlett elini havaya kaldırarak.

Tony tekrar onun elini tutup aşağı indirdi ve sıktığı dişlerinin arasından konuştu. "Evet ve bu bir yanlışlıktı. Jarvis şimdi gidiyor, değil mi dostum?" Onun cevap vermesine fırsat vermeden birkaç tuşa bastı. Şimdi hiç ses gelmiyordu.

"Aman tanrım!" diye bağırdı Scarlett heyecanla. "Kendine bir yapay zeka yaratıp bir de isim mi verdin cidden? Hem de sorulara mantıklı cevap verebiliyor ve tamamen insan sesine sahip."

"Evet." dedi Tony, kadının bunun ne kadar basit ve temel bir şey olduğunu bilmediğine şaşırıyordu.

"Korkunç bir şey bu." dedi Scarlett. "Jarvis kendini çok geliştirip bir bedene sahip olabilir ve sonra da tüm insanlığa savaş açar. Kablolar aracılığıyla yayıldığı için onu durdurmanın ne kadar zor olacağını hayal edebiliyor musun?"

Tony ona baktı ve başını iki yana salladı. "Neyse ki öyle bir şey olmayacak, sen rahat olabilirsin. Artık yemeğe geçelim mi?"

Scarlett başını salladı ve cam bir kapıdan terasa çıkan adamı takip etti. Burada ikisi için küçük bir masa hazırlanmıştı. Masanın üzerinde çiçek, mumlar ve orayı romantik yapmak için gereken her şey vardı. Tony sandalyesini çektiğinde ona gülümseyerek oturdu ve sabırsızlıkla ellerini çenesinin altında birleştirdi.

Tony de oturduğunda bir el hareketiyle hizmetlilerden biri gelmiş ve masaya iki tane tabak bırakmıştı. Scarlett bu adamın nerden geldiğini anlamaya çalışarak bakarken şarapları da doldurulmuştu. Tony kadehini kaldırdı ve "Seninle tanışmamızın şerefine." dedi. Scarlett de aynı şekilde karşılık verdi ve yemeğinin üzerinde duran kapağı kaldırdı.

Tabağında duran eti gördüğünde neredeyse sevinçten çığlık atacaktı. Tabi ki muhteşem görünüyordu ve normalde olsa onu yemek için can atardı ama bugün farklı planları vardı. Tony'e bakarak sordu. "Bebeğim, bu ne eti?"

"Kuzu."

Aniden Scarlett ağlar gibi sesler çıkarmaya başladı. Tony şaşkınlıkla ona baktığında bir dejavu yaşadıklarını fark etti. Dün maçta da kıskançlık krizi yüzünden kadın aynı böyle davranmıştı. Bu gece de çekeceği vardı anlaşılan.

"Scarlett?" dedi yerinden kalkıp onun yanına giderek.

"Zavallı kuzu." dedi Scarlett başını Tony'e doğru çevirerek. Gözleri gerçekten dolmuştu. Bu oyunculuk işinde giderek iyiye gidiyordu sanki. "Onun da kırlarda koşup oynamaya hakkı yok muydu Tony? Belki de bir annesi, kardeşleri vardı."

Daha fazla konuşmaya dayanamıyormuş gibi tekrar ellerini yüzüne kapattı ve omuzlarını sarsmaya başladı. Stark ne yapacağını şaşırmıştı. Scarlett hiç bahsetmediğinden onun vejeteryan olma ihtimalini hesaba katmadığına yanıyordu şimdi. Bu kadının histerisiyle uğraşmaktan şimdiden bıkmıştı.

"Gerçekten çok üzgünüm güzelim istersen sana hemen başka bir şey hazırlatayım." dedi kadının omuzlarını tutarak.

Scarlett aniden bağırdı. "Konu bu mu Stark? O kuzunun cesedi tabağımda ölü yatıyor ve sen başka bir şey hazırlatmaktan bahsediyorsun." Bacaklarına serdiği peçetesini masaya çarparak ayağa kalktı ve eve girdi. "Benim iştahım kaçtı."

Eve girmek için arkasını döndüğünde kendi kendine güldü. Tabi ki arkasından sinirle bakan Stark'ın bunu görmesine imkan yoktu.

İlk Iron Man filmini ve Ultron Çağı'nı aşırı derecede unuttuğum için yazdıklarımda yanlışlık olabilir, söylerseniz düzeltirim

how to lose Tony Stark in ten days?Där berättelser lever. Upptäck nu