how to lose Tony Stark in ten days?

two : be jealous

Wattpad tarihinin en havalı kapağı için Norakin- 'e teşekkürler

Scarlett sabah uyandığında bir an için dün akşam yaşadıklarını unutmuştu. Saniyeler içinde anılar geri geldiğinde somurttu ve yataktan kalkıp işe gitmek için hazırlanmaya başladı. Stark'a numarasını vermemesine rağmen bir kulağı hep telefonundaydı. Adamın bir sürü bağlantısı olduğunu biliyordu bu yüzden aramak istediği takdirde numarasına ulaşması işten bile değildi.

Dergiye gidene kadar beklediği olmadığında umudunu kesmişti. Tabi ki Tony Stark onunla on gün boyunca birlikte olmayacaktı. Şimdi tek üzüldüğü şey kendine yeni bir kurban bulmak zorunda kalmasıydı.

Saat öğlene doğru gelirken Scarlett bilgisayarındaki makale denemeleriyle ilgileniyordu. Odasının kapısı çalındı ve içeri asistanlardan biri girdi. "Teslimatının var Bayan Anderson." Kadın hızla başını çevirdi ve devasa bir çiçek buketinin arkasında duran adamı gördü.

Yüzüne engel olamadığı bir gülümseme yayılmıştı. Kuryenin buketi masanın üzerine bırakmasını izledi ve uzattığı kağıdı imzaladı.

Adam odadan çıkar çıkmaz heyecanla çiçeğe baktı. Çok karışık görünen bir buketti bu. Her çiçekten bir tane koyulmuştu ve rengarenkti. Scarlett arada duran notu fark etti ve hemen alıp okudu.

Favorinin hangisi olduğunu bilmediğim için tüm çiçekleri yolladım. Ne var ki hiçbiri senin kadar güzel değil -Tony

Scarlett şimdi resmen sırıtıyordu. Tony Stark resmî olarak ağına düşmüştü. Hemen kartın arkasını çevirdi ve orada yazan numarayı tuşladı.

Telefon bir süre çaldıktan sonra "Tony Stark." diyen sesi duydu ve bu -mümkünmüş gibi- gülümsemesini daha da genişletti.

"Bil bakalım ne oldu?" dedi sandalyesinde arkaya yaslanıp ofisin cam duvarından dışarı bakarak. Kattaki neredeyse herkes meraklı gözlerle ona ve çiçek buketine bakıyordu. "Çok utanç verici bir çiçek olayı yaşadım."

Tony arayanın Scarlett olduğunu duyduğunda gevşedi ve "Ah, teslimatımı aldın demek." dedi. "Kuryeden seni daha çok utandırmak için şarkı söylemesini de istemiştim. Yaptı mı?"

"Tanrı'ya şükür, hayır."

Bir süre ikisi de konuşmadığında sessizliği bozan Scarlett oldu. "Teşekkür ederim Tony. Bunlar çok güzel."

"Bunu kuru bir teşekkürle geçiştirebileceğini sanmıyorum." dedi Tony şakayla karışık. "O kadar tür çiçeği toplamak cidden zor oldu."

"Pekala." dedi Scarlett ona uyarak. "Senin için başka ne yapabilirim?"

Tony düşünür gibi yaptı. Tabi ki ne yapacaklarını dün gece eve geldiği an belirlemişti. Soğuk davranıp kadını kendinden uzaklaştırmak istemiyordu, bir on gün daha ona ihtiyacı vardı. "Benimle Knicks maçına gelebilirsin."

Scarlett şu ana kadar hep Stark'ın spora ilgisi olmadığını varsaydığından şaşırmıştı. "Demek Knicks taraftarısın ha?"

"Çocukluğumdan beri."

"Seninle gelmeyi çok isterim Stark." dedi. "Yalnız bir şartım var. Maçı locadan değil tribünden izleyeceğiz. Sence bunu yapabilir misin?"

Telefonda bir süre sessizlik oldu. Tony çoktan sadece ikisine tahsis edilmiş bir loca ayarlamış ve bunun kadının hoşuna gideceğini düşünmüştü. Yine de bu konuda yanılmış olmak bir bakıma iyi hissettiriyordu. "Pekala." dedi. "Senin için deneyeceğim."

Scarlett neşeyle güldü ve "Harika!" dedi. "Saat sekizde seninle stadyumun önünde buluşuruz."

Aklında şimdiden akşam ona yapacaklarını tasarlamaya başlamıştı ve çok acımasız fikirleri vardı.