how to lose Tony Stark in ten days?

how to lose a billionere in ten days?

Sevgili Poise okuyucuları,

Derginin kapağında size vadedilen şeyin bir ilişkide kaçınılması gereken 10 şey hakkında bir yazı olduğunun farkındayım. Birkaç gün öncesine kadar bu yazıyı size ulaştırmakta oldukça kararlıydım da. Yapmam gereken tek şey kendime bir kurban seçmek ve on gün boyunca kadınların sıklıkla yaptığı hataları onun üzerinde denemekti.

Bazılarınızın bunun etik olmadığını düşüneceğinin farkındayım. Başlangıçta benim de düşündüğüm ilk şey bu oldu ancak patronum, bu yazıyı yazmam karşılığında bana istediğim konuda yazabileceğimi söylediğinde hayır diyemedim.

Evet, bazen çıkarlarım uğruna başkalarının hislerini hiçe sayabiliyorum. Bu, köşe yazım için seçtiğim -ya da beni seçen- adamla nadir ortak özelliklerimizden biri.

Yazıyı yazmayı kabul ettiğim gece gittiğim barda inanılmaz bir şey oldu ve asla tahmin etmeyeceğim bir kişi yanıma geldi. Bana iltifatlar edip şık bir yemek ısmarladı ve o andan sonra neredeyse her günümüzü birlikte geçirdik.

Bunu söylemekten utanç duyuyorum ancak onunla birlikteyken her şey bir yalandan ibaretti. Giyinme şeklim, konuşmam, davranışlarım... Kısaca tüm bu süre boyunca kim olduğum hakkında ona yalan söylüyordum.

Bu da yapabileceğim en büyük hataydı: Ona yalan söyle.

Kendimden tamamen uzaklaşarak büründüğüm bu kişiliğe rağmen bu adam, bir türlü benden vazgeçmedi. Ne kadar ileri gidersem gideyim beni affetmenin hep bir yolunu buldu ve gerektiğinde kendinden taviz vererek yanımda kaldı.

O benden uzaklaşmamak için çaba harcadıkça ben de tersine onu itmeye çalışıyordum ve bir süre sonra bunu artık yazı için değil, ona zarar vermek istemediğim için yaptığımı fark ettim.

Ona zarar veriyor olmaktan korktuğum ilk anı hatırlıyorum. Hasta olduğu için yanında kalmıştım ve sabah onun yatağında uyandım. O sabah beni öpüşünde, dokunuşunda ve bakışlarında daha önce hiç hissetmediğim bir şey vardı: Gerçeklik.

Benim tüm sahteliğime rağmen bana gerçek hisleriyle gelen bu adamı incitmekten korkmuştum. Ne kadar aptalmışım.

Ben oyuna devam edip onu kendimden uzaklaştırmaya çalıştıkça onun benimle olmak için ısrar edişi beni, her geçen gün ona bağlıyordu. Sonunda ona karşı gerçek bir şeyler hissettiğimi kabul etmek zorunda kaldım.

Bu ikinci büyük hatamdı: Asla, karşındakine onun sana verdiği değerden fazlasını verme.

Kısa süre öncesine kadar beni gerçekten sevdiğini sandığım bu adam için sadece bir iddia olduğumu öğrendim. Barda görüp kendine aşık edebileceğine dair iddiaya girdiği basit bir kız.

Bunun beni ne kadar karmaşık duygularla baş başa bıraktığını tahmin bile edemezsiniz. Öğrendiğimde yaptığım ilk şey ona bağırmak ve suçlamak oldu. Bu sırada o da benim hakkımdaki gerçeği öğrenmişti ve beni suçluyordu. Kısaca, hiçbir yere varamadık.

O gece eve dönüp tekrar düşündüğümde bir tarafım onu suçlamaya devam etmek istiyordu. Beni iddia için kullanmıştı, bu kabul edilemezdi. Yine de ona kızmaya çalıştığım her an beynim, kendi yaptıklarımı öne sürerek beni susturuyordu.

Eğer bir iddia olacaksam aramızdaki tek engelin bu olmasını dilerdim. Belki o zaman bize biraz zaman verebilir ve onu affetmeyi deneyebilirdim.

Tabi ki onu affetmemi istediğinden bile emin değilim. İddia onuncu günde bitmesine rağmen bana on üçüncü gün için planlarımı sorarken mi doğruyu söylüyordu yoksa başından beri bana katlanmanın hiçbir şeye değmeyeceğini söylerken mi?

Başından beri gerçek hislerini hiç anlamadığım bu adamı şu anda çözmek için neler vermezdim. Benden hoşlandığını sanarken belki de yüzüne taktığı sevgi dolu maskenin içini kendi hayallerimle dolduruyordum.

Yine de bunun gerçek olduğuna bir türlü inanmıyorum. Birlikte geçirdiğimiz on günde bir saniye dahi olsa gerçek bir şeyler vardı. En azından benim için ona karşı hissettiğim her şey gerçekti peki ya o?

Beraber uyandığımız sabah bana parlayan gözlerle baktığında, ben omzunda ağlarken saçlarımı okşadığında, denizde beni öptüğünde ya da evimdeki yatakta bana aşkla dokunurken... Bunların hepsi bir yalandan ibaret olabilir mi?

Sanırım bunu öğrenmenin tek bir yolu var ve ben burada işimi şansa bırakacağım.

Tony, eğer bu yazıyı okuyorsan ve geçen on gün boyunca bana karşı bir kere bile gerçek bir şey hissettiysen, bu akşam benimle tanıştığımız barda buluş. Seni affetmiş ve bekliyor olacağım.

Seni seviyorum.

Scarlett Viola Anderson