HİKAYEDEKİ BİRİ

77 2 0
                                    


"Beni kandırdığını söylüyorsun," dedim inatla. Adal bir iki adım bana yaklaşırken söylediğine pişman gibiydi. Ya da değildi çünkü kukla olmak kolaydı. Oyuncu olmak daha da kolay.

"Öyle değil," derken elini ensesine atmıştı.

Onlara güvenmekle kendime haksızlık yapıyordum. Oturup bunun için Andreas'tan intikam planları falan yapmayacaktım. Nefret de etmeyecektim. Onun için yapabileceğim tek şey biraz daha kırılmak olacaktı. Derin bir nefesi içime hapsettimKaç dakika tuttum o nefesi bilmiyorum. Çünkü bilsem bile bir şeyin değişeceği yok.

"Başka kimse biliyor mu?"

"Neyi?" Boş boş yüzüne bakındım bir süre. Sonra dalgınlığına geldiğini fark ettim. Kolay bir şey değildi.

Oysa ben çok normaldim.

Sanki içimde birden fazla kimlik taşıyordum. Sonra güldüm bu düşünceme. Çoklu kişilik bozukluğum olabilirdi çünkü katildim. Kahrolasıca bir kaç duygu hissetmem gerekiyordu.
Kız kardeşime tecavüz etmeye çalışan bir adamı öldürdüğüm için bir şeyler hissetmem gerekiyor muydu?

"Hayır," dedi anlamışçasına.  ''Nikolas'ın pek seveni yok, bilirsin. Andre'nin sadece araması yetti. Geri çevirmedim."

"Sveta'yı tanıyor muydun?"

Yüzünü ekşitti hoşlanmadığını belirtircesine. "Pek sayılmaz."

Andreas ise onun aksine Sveta'yı tanıyordu. Ölmeden önce neredeyse bir yıldı ortalarda yoktu. Muhtemelen o zaman tanışmış olmalılardı. Yine de telefonla görüşüyor, çok nadir buluşuyorduk. Bana, ondan hiç bahsetmemesi garipti.

"O gece bir şey alması gerektiğini söyleyerek beni ormana sürükledi."

İlaçlar yüzünde geçmişe dair olanlar zihnimde kalıcı değildi. "Gittiğimizi ve sonra bir sebepten ayrıldığımızı hatırlıyorum. Kendime geldiğimdeyse başımda yara izi, elimde bir silah vardı." 

Kurtulmak için yapmak zorundaydım,
Nina, anla beni.

Kurtulmak için yapmak zorundaydım.

Kurtulmak için.

Kurtulmak.

"Bozuk bir plak gibi, o gece sürekli aynı şeyi tekrarladı," dedim dilimi dişlerime kıstırıp geri çekerken. "sonra da ölüp gitti."

Adal olduğu yerde kıpırdanırken gözleri üzerimde geziniyordu. "Öldüğünde yanında mıydın?'' 

''Uyandığımda yanımda değildiKaçmaya çalışırken trafik kazası geçirmiş. Andreas'la tüm gece kayıtları inceledik. Bariyerlerden aşağı yuvarlanarak yüzü parçalanmış bir ceset," yutkundum "test yaptırdık. Oydu."

"Sonuçlarına katlandığını biliyorum ama sebepleri sen değilsin Nina.
Kendini hırpalama."

Gözlerim parıldarken etrafın sessizliğine baktım. Uğuldayan rüzgar bile sessiz olmayı öğrenmiş gibiydi.

"Bu beni kanunlar önünde haklı çıkarmaz."

"Bu yüzden sessiz kalman, en iyisi."

"Birini öldürdüğümü her hatırladığımda nefesim boğazıma yapışıyor. Sanki ölecek gibi hissediyorum."

Gözleri kısıldı. "Kötüye bir şey olmaz, yaşarsın." Gülüyordu ama bunun, içimdeki boşluğa dokunacağı yoktu.

Kayıp GünWhere stories live. Discover now