3.2

163 32 41
                                    


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bölüm Şarkısı: Sana Sen Olduğunu Hissettiren O Şarkın.

Cama vuran bir yağmur damlasıyla, göz yaşımın yanaklarımdan süzülmesi bir oldu. Keşke, keşke peşinden gidebilmeye cesaretim olsaydı.

Gözlerimi sıktım ve Umri'nin koluna tutundum.

O tebessümü, gözleri..

Sen dememiş miydin? Ay ve yağmur bir arada, bu bizim kaderimiz diyen? Belki de kaderin dışarıda.. Çık dışarıya. Öleceksende, hayatını bu denlice değiştiren adamı görmeden mi öleceksin? Musmutsuz..

İç sesimin ilk defa bana destek olduğuna şahit olduğum bir andı bu. Ve gerçekten, şu an ne beynim işlev veriyordu, ne de kalbim. Ruhum konuşuyordu, kalan kırık parçalarını birleştirebilmek için ihtiyacı olan şeyi almamı istiyordu.

Gözlerimi açtım ve koltuktaki siyah kapşonluyu hızla üzerime geçirerek odadan çıkıp dış kapıya koştum. Arkamdan bağıran arkadaşlarımın hiçbirine aldırış etmeden, çıktım ve koşmaya başladım.

Demek bana veda etmek için geldin sevgilim... Ve gitmeden önce beni sevdiğini söyledin. Ama özür dilerim, ben seni veda edemeyecek kadar da çok sevdim. Kendimden vaz geçerek.

Çıktığım sokakta etrafıma bakındım ve yüzüme ilk defa vuran yağmuru umursamadan gittiği sokaktan koşmaya başladım.

"Luka!" diye bağırdım önce, sonra kalbimle hissetmeye çalıştım nerede olduğunu. Sokağın köşesinden dönen siyah kapşonlu birini fark edince, hemen o tarafa gitmeye başladım.

Yaklaşmama çok az kalmıştı.. Ben, senin için her korkumdan vaz geçmişken, sen benden kaçıyorsun Luka. Bilemem, belki.. sende korkundan kaçıyorsundur?

Nefesimin hafifçe kesildiği sıralarda, siyah kapşonluyla aramda yirmi santimden az vardı. Durdum ve yere çöktüm. "Luka.." diye seslendim arkasından hafifçe. Delicesine akan gözyaşlarımı ellerimle sildim.  Durdu. Hafifçe bu tarafa baktığında, gözlerini görebilmek için başımı tamamen kaldırdım.

Yüzüme gelen yağmur taneleriyle hafifçe gülümsedim. "Neden böyle hissediyorum?" dedim gülümsememin ardından ona dönerek. "Kayıp bütün parçalarım tamamlanmış gibi?"

Vücudunu tamamen buraya döndürdü ve bana bakınmaya başladı. "Nasıl buldun beni?" dedim yerden destekle kalkarak. Ona doğru birkaç adım ilerledim ve o da bana doğru birkaç adım ilerledi.

Elini hafiften kaldırdı ve gözümün yanındaki minik çiziği gösterdi. Yaklaştırdı ve onun üzerine dokundu. Kaşlarımı çatarak ona bakındım. Tekrardan okşadı. Tekrardan... Tekrardan, çocukluğumun en rezarelet gününde armağan edilen gözümün yanındaki minik çizgiye dokundu..

"Sen.." diye fısıldamaya başladım. Gözlerimin bulanıklığından yüzünü bile göremezken, sokağın ortasında deli gibi ağlamaya başladım. "Sen Umri'nin abisisin!" 

Yanımızdaki duvara doğru yaklaştım ve oraya tutundum. "Sen.." dedim derin bir nefes almaya çalışarak. "Nasıl.." dedim ve elimle duvara hafiften vurmaya başladım. "Neden söylemedin?" diyerek duvara sırtımı verdim ve çökerek oturdum.

"Neden söylemedin!" diyerek sesimi yükselttim. "Aylarca, sana sarılabilmeyi hayal ederek yaşadım ben... Bu kadar yakınımdayken, neden kilometrelerce öteye attın düşüncelerimi?" 

Yanıma doğru geldi ve yavaşça oturdu. "Tesadüf.." dedi mırıldanarak. "Tesadüf.." dedim ona bakarak. " İkinci kahramanım, ikinci aşkım ve ikinci bana değer veren kişi, ilk kahramanım, ilk aşkım ve ilk bana değer veren kişi çıktı." gülümsedim. Gülümsedi. "Nereden anladın peki? Buraya geri taşındığınızda bilmiyorsan eğer.."

"Muzaki'yi izlemeye gelmiştim, ama kendimi Luna'yı izlerken buldum." dedi kafasını havaya kaldırıp yağmura meydan okurken. Derin bir nefes aldım, onu izledim ve, öldüm.

"Şu an sana dokunurdum, ama ben bunca zaman seni küçük bir dokunuş için sevmedim. Sen sendin, yargılamadın. Ben, sana aşıktım ve sen bunu fark bile etmedin. Her gün rüyamda gördüğüm gözlerini çizip duvara astım. Ben seni dokunuşun için değil, bakışların için sevdim. Bana karşı olan bakışın, bana karşı olan gözlerinin ışıltısı için. Böyle değildim ben. İki gün önce dışarıya çıkacaksın deseler, güler, sonra da düşüncesinsen bile korkardım. Ama sen beni değiştirdin. Seninle tekrar iletişimde olmak için destek olup ilk gerçek arkadaşımı edindim. Ona kötü davrandım çünkü, ben sadece seni istiyordum. Seni istiyorum. Luka.. Beni çok değiştirdin.." dedim gözlerinin içine bakarak. 

Dolu gözlerle bana baktı ve tebessüm etti. "Eve gitmek ister misin?"

"Açıkçası, şu an zaten evimdeyim."

**

Ağlama... Ağlama... Ağlama...

Five Feet Apart'ı ikinci kez izledim ve üstüne bunu yazdım zaten depresyondayım bir şey diyemiyorum bir bölüm kaldı kafayı yiyeceğim.

talk with me like i've never talking with youWhere stories live. Discover now