lover girl & lover boy

5.1K 549 140
                                    

Klişe bir komedi filminden fırlamış gibiydik. Jisoo, Jennie, Taehyung ve ben dört kişilik masada karşılıklı oturuyorduk, herkes birbirine bakıyor ama kimse konuşmuyordu. En yakın arkadaşlarıma -neredeyse- bir ön sevişmenin içerisinde yakalanmış olmak çok utanç vericiydi. Taehyung'ın bu umrunda dahi olmamıştı tabi, sonuçta Jisoo'nun gazabına uğrayacak kişi o değildi Kim Taehyung, utanmaz bir çocuktu.

"Kahve çok acı," dedi Jennie birden. Konuşma başlatmak için komik bir girişimdi bu ama yine de çabasını takdir ettim. Önümdeki soğumaya yüz tutmuş kahve dolu fincanı elime alarak bir yudum aldım.

"Ah evet," sahte bir gülüş dudaklarımdan döküldü. "Gerçekten acıymış."

Yalan. Kahve bir haftalık tatlı ihtiyacımı karşılayacak kadar şekerliydi.

Jisoo'nun düz bakışları yüzümde gezindiğinde, sertçe yutkunuşuma engel olamadım. Bana kızgındı, bunu görebiliyordum ama bundan öte, bana kırgındı. Ona hasta olduğum yalanını söylemiş, benim için endişelenmesine sebep olmuştum. Ona gerçekleri, olan biten hiçbir şeyi anlatmamıştım ve o buna kırılmıştı, biliyordum.

"Jisoo, senden bunu gizlediğim için çok üzgünüm." Samimiydim, gerçekten kendimi kötü hissediyordum çünkü hiçbir zaman ondan saklamak istememiştim ama bir nevi buna mecbur kalmıştım.

"Biliyorum," omuzlarını silkti ve gözlerini benden kaçırdı. "Ama yine de üzüldüm, Bay ben çok havalıyım ve bütün kızlar benim peşimde ile birlikte olduğunuzu bana söylemeni isterdim. En yakın arkadaşın değil miyim?"

"Elbette öylesin," dedim hızlıca. "Sadece her şey çok hızlı gelişti ve ben söyleyemedim... üzgünüm." Kısa süren bir sessizliğin ardından Jisoo bana küçük bir tebessüm gönderdi. Affetmişti çoktan, Jisoo böyle biriydi işte. Asla uzun süre küs kalamazdı çünkü beni gerçekten kardeşi gibi görüyordu, tıpkı benim de onu öyle gördüğüm gibi.

Ben de sıcak bir gülümsemeyi yüzüme yerleştirirken Taehyung'ın homurdanmasıyla bakışlarımı ona çevirdim. "Ne aptalca bir lakap," dedi gözlerini devirirken.

"Sana yakışıyor," dedi Jisoo alayla kıkırdadığında. Birbirlerine kaşlarını çatmış bir halde bakıyorlardı. Jennie ve ben ise düello izliyor gibiydik, ilk önce hangisinin silahını çıkaracağını bekliyorduk.

"Bu kadar aptal olmaktan sıkılmadın mı?"

"Bu soruyu neden kendine sormuyorsun Taehyung?"

"Yeter," dedim gülmemek için kendimi zor tutarken. "İlkokul seviyesindeki atışmanız sona erdiyse, başka bir konuya geçebilir miyiz artık?"

İkiside hala birbirlerine öldürücü bakışlar atmaya devam ederken, onların bu hallerine gülmeden edemedim. İkisininde küçük bir çocuktan farkı yoktu şu an.

Fakat yine de, artık sır saklamadığım için memnundum. Her şey yoluna girmeye başlamıştı ve ben mutluydum. Tamamlanmış hissediyordum, artık eksik değildim.

Jisoo ile eve gittiğimizde, bütün detayları anlatmam için beni köşeye sıkıştırmıştı ve bende kaçışım olmadığını bildiğimden, onun bilmediği her şeyi anlatmıştım. Beni ilgiyle dinlemiş, arada sırada şakayla laflarını sokuştursada çok takılmamıştım.

"Eğer eminsen," demişti konuşmamız bittiğinde. "Onun seni gerçekten sevdiğini hissediyorsan diyecek hiçbir şey yok Lisa. Her zaman onun sana aşık olacağı günü bekledik ve ben senin adına gerçekten çok mutluyum."

"Hissediyorum Jisoo," demiştim ona sımsıkı bir sarılış verdiğimde. "Çok tereddüt yaşadım, yemin ederim onu birçok kez reddetmek istedim ama hiçbirinde yapmadım. Olmadı, ondan uzak duramadım."

Bir süre daha konuştuktan sonra uyumak için odama geçmiş ama deli gibi uykum olmasına rağmen uyuyamamış, en sonunda da bundan vazgeçerek telefonumu elime almış ve biraz gezinmeye karar vermiştim. Instagram'a girdiğimde Taehyung'ın paylaştığı fotoğraf anasayfama düşmüş ve kalbimin sıkışmasına sebep olmuştu. Tanrım, o gerçekten çok yakışıklıydı ve onu gördüğüm her an hala ilk kez görüyormuş gibi etkilenmem normal değildi. Onun fotoğrafını izlemeye dalmışken gülümsemeye başladığımın bile farkında değildim. Gözlerim yorumlara takıldığında, gülümsemem yavaşça solmuştu. Çok fazla yorum vardı ve neredeyse hepsi ona hayran olan kızların yaptığı yorumlardı. Taehyung'ın ne kadar yakışıklı olduğundan ve ona olan büyük(!) aşklarından bahsettikleri yorumlar suratımın düşmesine sebep oldu. Küçük bir kız çocuğu gibi kıskançlık triplerine girmek istemiyordum ama elimde değildi. Kendimi bir anda Taehyung'a mesaj atarken bulmuştum.

@lalisamanoban: Son paylaştığın fotoğrafa gelen yorumlarda ne öyle? Bu kadar popüler olduğunu bilmiyordum.

@kimtaehyung: :)

@lalisamanoban: Bu imalı gülüşünün sebebi?

@kimtaehyung: Uzatmayalım Lalisa, beni kıskandığını söyle ve kurtul.

@lalisamanoban: Ne? Seni kıskandığım falan yok.

@kimtaehyung: :)

@lalisamanoban: Kes şunu.

@kimtaehyung: :)

@lalisamanoban: Ah, sinir bozucusun!

@kimtaehyung: :)

@lalisamanoban: Tamam kabul, seni kıskandım. Şimdi Tanrı aşkına şunu yapmayı kes.

@kimtaehyung: Kıskanmana gerek yok, bunu biliyorsun değil mi? Sen sadece bana güven. O yorumlar benim için bir anlam ifade etmiyor.

@lalisamanoban: Evet, biliyorum.
İyi geceler Taehyung.

@kimtaehyung: İyi geceler sevgilim.

Sabah gözlerimi araladığımda, telefonumu elime aldım ve gördüğüm ilk şey, ikimizin fotoğrafıydı. Taehyung bizim fotoğrafımızı paylaşmıştı ve altına eklediği o küçük not, her şeyi açıklıyordu aslında. Sadece dört kelimenin, bu kadar iyi hissettirebileceğini düşünmezdim.

 Sadece dört kelimenin, bu kadar iyi hissettirebileceğini düşünmezdim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

@kimtaehyung: Seni seviyorum, çirkin şey.

Bu gönderi yorumlara kapatılmıştır.

-

Umarım beğenirsiniz, bir sonraki bölüm büyük ihtimalle final olacak. Bu arada bahsetmek istediğim, rahatsız olduğum bir konu var. Bir yazarın, kitaplarımdan ve özellikle bittersweet'den replikleri kendi kitabında paylaştığını görüyorum. Bakın bahsettiğim şey konu ya da karakter benzerliği falan değil, öyle olsa buna takılmazdım zaten bunlar olabilecek şeyler çünkü. Fakat bu yazar, benim yazdığım cümleleri neredeyse kelimesi kelimesine kendisi yazmış gibi paylaşıyor. Yazarın veya kitabını adını vermeyeceğim, kimseyi rencide etmek istemiyorum ama umarım bu yazdıklarımı okursun ve benim verdiğim onca emeğe saygısızlık yapmayı bırakırsın.

apartment fourWhere stories live. Discover now