BÖLÜM 18

62.4K 3K 1.8K
                                    

Çiçek ÖNCÜ

Kitabımın biten sayfasını heyecanla değiştirirken koltuğuma biraz daha gömüldüm.

Kısa bir an bakışlarım karşı pencereye kaysa da yeniden kitabıma odaklanmaya zorladım kendimi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kısa bir an bakışlarım karşı pencereye kaysa da yeniden kitabıma odaklanmaya zorladım kendimi. Her akşam kitabımı okurken karşı pencereden Selim'in beni izlemesine o kadar alışmıştım ki şimdi eksik hissetmeme sebep oluyor.

Aslında bugün Pazar ve evde olması gerekirdi ama sanırım yok. Eğer evde olsaydı şimdiye çoktan pencerenin önüne gelmiş ve bana mesaj atmış olurdu.

Gittikçe aramızdaki bağın değişmesi garibime gitse de artık sorgulamamaya karar verdim. Bir şeyleri anlamaya çalışmak yerine akışına bırakmak ve anı yaşamak daha güzeldi.

Dayanamayıp kitabımı kenara koydum ve cep telefonumu elime aldım. Selim ile olan mesajlaşmamıza girip hızla yazmaya başladım.

Ben: Günaydın bay buz dağı.

Kahkaha atarak gönderdiğim mesajdan sonra yeniden yazmaya başladım.

Ben: Nerelerdesin acaba? Kitabın devamını merak etmiyor musun?

Çevrimdışı olduğu için telefonu kapatıp yerine koydum.

Bir de bu alışkanlığımız olmuştu. Ben kitap okurken o beni izliyor, sonra da uyumadan o akşam okuduğum kadarını ona kısa bir özet geçiyordum. O da genellikle ne kadar saçma olduğuyla ilgili nutuk çekiyordu.

Ben farkında olmadan Selim hayatımda kendine bir yer belirliyordu. İşin tuhafı ise bunu hiç garipsemiyor olmam.

Sanki uzun zamandır yanımdaymış, yeri belliymişçesine kabulleniyorum.

"Çiçek." Annemin seslenmesi ile yerimden kalkıp odamdan çıktım.

Abim, Ebru ile gezmeye gitmişti. Beni de çağırmıştılar ama ben gitmek istemedim. Sonuçta abimin askere gitmesine az bir zaman kalmıştı ve baş başa zaman geçirmeleri lazımdı.

"Efendim sultanım."

"Kızım gel de bir Sezen teyzeni ara." Annem hamur yoğurduğu için arayamamıştı sanırım.

Telefonunu alıp Sezen teyzeyi aradığım sırada;

"Söyle de çaya gelsin. Kısır yaptım şimdi poğaçayı da fırına vereceğim." Dedi.

Ben onu dinlerken karşı taraftan Sezen teyze naif sesi ile;

"Efendim Bahar'cım." Diyerek açtı telefonu.

"Sezen teyze ben Çiçek."

"Efendim Çiçek'cim."

"Aramamı annem istedi. Bize çaya gelsin diyor. Kısır ve poğaça yapmış." Dememle karşı taraftan oflama sesi geldi.

Tatlı SevdamWhere stories live. Discover now