BÖLÜM 36

61.9K 2.6K 2.2K
                                    

Çiçek ÖNCÜ

Sabahtan beri Ebru ile yaptığımız eksikleri vitrine dizerken derin bir nefes aldım.

Sabahtan beri Ebru ile yaptığımız eksikleri vitrine dizerken derin bir nefes aldım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Selim ile nişanlanmamızın üzerinden koca iki hafta geçmişti. Babamların ilişkimizi ilk öğrendiği zamandan daha rahat olsak da hala abim ve babam kıskançlık krizleriyle deli şeyler yapıyorlardı.

Bazen Selim'in tüm bunlara sabırlı yaklaşması beni korkutuyordu. Bir yerde patlamasından korktuğum için abimleri durdurmaya çalışsam da pek faydası olmuyordu.

Ne abim ne de babam dur durak bilmiyordu. Özellikle babam hiç durmuyordu. İstemede yaptıkları şaka yüzünden annem ve Sezen annem babamlara dünyayı dar etse de ikisinin de pek umurunda değildi.

Said babam;

"Hak etti." Diyerek kendini savunurken babam;

"Şaka olarak kaldığı için şükretsin." Diyerek savunuyordu.

Anlayacağınız herkes kendini haklı çıkarıyor ortada biz ikimiz kalıyorduk.

Yine de tüm bunlara rağmen nişanlı olmak güzeldi. Sevdiğin adamın yüzüğünü parmağında taşımak, onun sana ait olduğunu bilmek cidden güzeldi.

Özellikle nişandan sonraki birkaç gün benim için rüya gibiydi. Tüm bu olanların gerçekliğinden emin olmak için sık sık parmağımdaki yüzüklere bakıyordum.

Tabi bir de benim çok sevgili nişanlım vardı. Nişan gününden beri Selim çok değişmişti. Bana karşı olan tavırları daha da özenli olmuştu.

Aynı zamanda da sapık Selim ile tanışmaya başlamıştım. Nişan elbisemle başlayan edepsiz laf çarpmalar hiç hız kesmeden devam ediyordu.

Selim yakaladığı her fırsatta bana imalarda bulunup hem utanmama hem de heyecanlanmama sebep oluyordu.

Onun bana karşı sergilediği tavır içimde adlandıramadığım hislere sebep oluyordu. Az çok neler hissettiğimi bilsem de garipsiyordum.

Bu zamana kadar tüm bu duygulardan uzak yaşamışken şimdi sanki hep benim içimdelermiş gibi onları kabullenmek cidden garipti.

Sanırım kitaplarda bahsedilen aşkın bileşeni tam olarak buydu. Okuduğum bir kitapta aşkı oluşturan bileşenlerin olduğundan bahsediyordu.

Bunların en önemli üç maddesi ise saygı, güven ve tutkuydu. O zaman okuduğumda bana garip gelse de şimdi ne demek istediğini daha iyi anlıyorum.

Hayatınızdaki adama saygı duymak, ona gözünü kapalı güvenmek ve sadece bir bakışıyla bile onu arzulamak aşk denen hissin güçlenmesine sebep oluyordu.

Sanki tüm bu sayılan bileşenler birer dal gibi aşkımı sarmalıyor ve onu çok daha yukarılara çıkarıyordu.

Aşkım her geçen an boyut değiştiriyor ve çok daha derin çok daha özel bir hal alıyordu. Ben Selim'i gerçekten sevmeye başlıyordum.

Tatlı SevdamWhere stories live. Discover now