BÖLÜM 25

61.5K 2.7K 889
                                    

Selim DEMİRHAN

Odamın penceresinden hastanenin bahçesinde koşturanları izlerken elimdeki sıcak kahveden bir yudum daha aldım.

Odamın penceresinden hastanenin bahçesinde koşturanları izlerken elimdeki sıcak kahveden bir yudum daha aldım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aklım yine güzeller güzeli portakal çiçeğimdeydi. Onu düşünmek bile içimin ısınmasına, yüzümün uzun zamandır unuttuğu gülümsemelere ev sahipliği yapmasına sebep oluyordu.

O gün İzmir'e giderken aklımda Çiçek'e açılmak yoktu. Artık zamanının geldiğini biliyordum ama o an söylemeyi hiç düşünmemiştim.

Sonra yolda giderken yanımda oturan kadını hep istediğimi fark ettim. Her daim yanımda, gittiğim her yerde benimle olsun istedim.

Tüm bunlar Çiçek'e duygularımı söylemem için beni ikna etti. Onun ne diyeceğinden emin olmayan kalbim korkuyla çarpsa da konuşmaktan kaçmadım.

Hayatımın hiçbir evresinde korkularıma esir olmamıştım ve şimdide olmayacaktım. Çiçek kabul ettiğinde ise dünyalar benim oldu.

Bu güzel kadının benim gibi soğuk bir herifi sevmesi gerçekten mucizeydi. Hoş Çiçek zamanla eski Selim'i ortaya çıkarmaya başlamıştı.

Onun yanındayken uzun zamandır içimde uykuda olan Selim uyanmaya başlamıştı. Çiçek varken eskisi gibi gülmek ve çapkın hallerime bürünmek benim için çok kolay oluyordu.

Onun yüzündeki gülümsemenin sebebi olmak, minik çapkınlıklar yaparak utanmasını sağlamak son zamanlardaki en büyük hobilerimden biriydi.

Daha üç gündür hayatımda olmasına rağmen şimdiden içimde kendine çok büyük bir yer edinmişti. Taha'nın yanından döneli üç gün olmuştu. İlk gün Çiçek abisinden yeniden ayrılmak zorunda olduğu için çok üzülmüştü.

Onu üzgün görmek aldığım kararı bana sorgulatmıştı. İzmir'e giderken tek amacım Çiçek'in mutlu olmasını sağlamaktı ama gelin görün ki sonunda yine gökyüzü gözleri bulutlanmıştı.

Neyse ki bu sefer o kara bulutlar çok sürmeden kaybolmuş ve yerini parlak güneş almıştı.

Çiçek'e olan özlemim git gide artarken telefonumu çıkarıp onu aradım. En azından sesini duyarsam akşama kadar idare edebilirim.

Uzun uzun çalmasına rağmen açmadığında kaşlarımı çattım. Bir kez daha aradım ama yine açmadı. Normalde telefonlarıma hemen cevap verdiği için bir anda huzursuz oldum.

Yine de kötü düşünmek yerine işinin olabileceğini varsaydım. Belki de pasta yapıyordu ve elleri pisti.

Bir anda aklıma Taha ile yaptığım konuşma gelirken güldüm.

Flashback

Taha kızları önden yolladığında bir süre sessizce yürüdük. Onun konuya girmesini beklediğim için tek kelime etmedim.

Tatlı SevdamWhere stories live. Discover now