4.9

84K 5.2K 2.9K
                                    


"Bak Bulut, sakın vurmak, ısırmak, tükürmek ve diğer yaptığın saçma sapan hareketlerini orda yapmayacaksın tamam mı ablacığım?"

Bulut'a yaptığım zibilyonunca hatırlatma sonrası hep yaptığı gibi mal mal suratıma baktı.

Şu çocuğun anladığı ve onayladığı bölümlere geçebilir miyiz artık, çok yoruldum çünkü..

"Kızım sanki başka bir yere gidiyorsunuz, hep yaptığın gibi kardeşini parka götürüyorsun. Sakin ol."

Başımızda dikilen anneme masum bir gülücük yolladım.

Ah be annem... Eniştesinle tanıştıracağım sıpayı ama yine de sen bilirsin..

"Tabii ya. Sakinim ben."

Bulut'un hırkasını ve ayakkabılarını giydirdikten sonra tekrar anneme döndüm.

"Biz çıkıyoruz, görüşürüz."

"Tamam, dikkat et kardeşine."

Göz devirdim.

Hep Bulut'a dikkat edelim zaten, biz ölsek de olur.

Buluşacağımız parka doğru ilerlerken başımı eğip Bulut'a baktım.

Hayatımda başımı eğip bakabildiğim tek insan Bulut. O da 1,5 yaşında zaten.

"Bulut aynı şeyleri tekrar etmeme gerek var mı bilmiyorum ama zaten anlamıyorsun, neyse."

Kafasını kaldırıp bana baktıktan sonra tekrar önüne döndü ve yürümeye devam etti. Derin bir nefes alıp başımı yukarı kaldırdım ve Nehir'le iyi anlaşmam için dua ettim. Çünkü küçük kız çocukları genelde abilerine düşkün oluyorlardı ve beni abisinden kıskanabilirdi.

Umarım iyi anlaşırdık...

》》》

Parkın bankında oturan Meriç ve Nehir'in yanına doğru ilerlerken avuç içlerim terlemeye başlamıştı bile.

"Ay Bulut bayılacağım şimdi."

Gözlerim Bulut'a kaydığında heyecanla parka baktığını gördüm.

Bir kere de ablana destek olsan şaşarım zaten...

Aramızdaki kısa mesafeyi aştığımızda bizi gören Meriç gülümseyerek ayaklandı.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk."

Kısa bir sarılmanın ardından gözlerim bankta oturan Nehir'e kaydığında kollarını göğsünde bağlamış, memnuniyetsiz bir ifadeyle beni izliyordu.

"Yengem mi şimdi bu benim?"

Nehir'in konuşmasıyla gerginliğim arttığında gülümsemeye çalıştım.

"Birincisi evet yengen, ikincisi bu diye hitap etmiyoruz abicim. İsmi Turna."

Meriç'in düzgünce açıklamasına karşın Nehir kaşlarını kaldırdı.

"Sen niye söylüyorsun? Onun ağzı yok mu?"

Arkadaşlar bu kızın 5 yaşında olduğuna emin miyiz gerçekten?

Ortamda bir sessizlik oluştuğunda Nehir bana elini uzattı.

"Doğru düzgün tanışamadık, Nehir ben."

Gülümeyerek minik elini tuttum.

"Turna bende."

Birkaç saniye yüzümü inceledikten sonra güldü.

Aklımdasın || TEXTİNGWhere stories live. Discover now