5.5

81K 5K 1.8K
                                    

"Ben gelmeyeceğim."

Apartmanın kapısından geri dönerken Meriç kollarımdan tuttu.

"Ya kapıya kadar geldik zaten. Hem ne bu stres? Annem seni zaten çok seviyor."

Derin bir nefes alıp dışarı üfledim. Beni ittirerek asansöre soktu.

"Kesin sevmeyecek beni, kesin. Ben biliyorum. Meriç, ben gerçekten yapamayacağım."

Sinirle suratını sıvazladı. Gelene kadar 45 kere vazgeçip geri dönmüştüm ve Meriç bıkmadan usanmadan beni sürükleyerek buraya getirmişti.

"Sarışınım, güzel gözlüm, bir tanem, lütfen biraz sakin olur musun? Alt tarafı annemle tanışacaksın. Annem seni gördüğu gibi gelinim diyip bağrına basacak zaten."

Oflayarak aynaya bakıp saçlarımı düzeltmeye başladım.

Kazamız mübarek olsun...

İneceğimiz kata geldiğimizde Meriç, asansörün kapısını açtı ve geçmem için kenara çekildi.

"Oo gelin hanım, geldiniz mi?"

Merdivenlerden inen Ada'yla o tarafa döndüğümüzde sırıtıyordu.

"Ada zaten bayılacağım, sal beni."

"Kanka Çiğdem abla iyi kadın ama şimdi sende oğlunla sevgilisin yani. Çok iyi davranmasını bekleme."

Gülerek konuşurken derin bir nefes alıp Meriç'e baktım.

"Ben gelmiyorum."

"Ya bu salak seni korkutuyor sarışınım, sende hemen kanıyorsun."

Ada gülerek elini omzuma koyup sıvazladı.

"Hadi Allah yardımcın olsun."

Yanımızdan geçip asansöre binerken gerginlikten neredeyse kusacaktım.

Meriç bana kısa bir bakış attıp zile bastığında içeriden Nehir'in sesi duyuluyordu. Ardından kapı açıldığında stresten bayılacak duruma gelmiştim.

"Hoşgeldiniz! Nerede kaldın Turna abla? Sabahtan beri seni bekliyorum."

Nehir'e sarılmak için gülümseyerek diz çöküp onun boy hizzasına geldim.

"Beklettiğimiz için özür dileriz, abim. Turna ablan biraz inatçı olduğu için onu ikna etmek zor oldu."

Kafamı kaldırıp Meriç'e kötü bakışlar atarken Nehir'i kucağıma aldım ve yanağından kocaman öptüm.

"Nasılsın bakalım prenses?"

"Çok iyiyim! Hadi içeri geçelim."

Böyle iyiydi ya...

Her ne kadar korksamda içeri girdik. Mutfaktan elinde bezle genç bir kadın çıktığında kaşlarım istemsizce çatıldı.

Bu kadın niye bu kadar gençti? Üstelik neden bu kadar güzeldi?

Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

Bir dakika, hatlar karıştı...

"Hoşgeldiniz çocuklar. Kusura bakmayın, ocakta yemek vardı karşılayamadım sizi."

Kocaman gülümseyerek konuştuğunda ben de gülümsedim. Tam elini öpecekken bana sıkıca sarılmasıyla afalladım.

"Hoşgeldin güzel kızım. Çiğdem ben, Meriç'in annesi."

Bu kadın nasıl anne ya? Yemin ediyorum benden daha genç.

"Merhaba efendim."

Geri çekilip hafifçe kaşlarını çattı.

Aklımdasın || TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin