7.5

64.3K 4.3K 1K
                                    


Oflayarak kafamı test kitabından kaldırırken gözüm duvardaki saatime kaydı. Bugün cumartesiydi ve saat 19.25'ti. Yoğun bir sınav haftasına girmiştik ve kafamızı kaşıyacak vaktimiz yoktu. Müdürümüz sağolsun normal sınavlarımız yetmiyormuş gibi iki günde bir deneme sınavını dayıyordu bize. Son bir haftadır öğle arası haricinde Meriç'i göremiyordum bile. Özlediğimde fotoğraflarına bakıyordum. Mesafe ilişkisi yaşıyor gibiydik resmen.

Daldığım düşüncelerimden gelen mesaj sesiyle çıkarken telefonumu elime aldım. İyi insan lafının üzerine mesaj atarmış..

Anonim♡: Canım ne istiyor biliyor musun?

Turna: Ne istiyormuş bakalım?

Anonim♡: Seni be

Ulan Meriç..

Salak salak gülümsediğim sırada çalan zille ayaklandım. Annemler, teyzemlere misafirliğe gittiği için evde kimse yoktu. Hızlı adımlarla ilerleyip kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle şok olmuştum.

"Selam çukulatam."

"Meriç?"

Bir eli kapının pervazındaydı ve bana 32 diş gülümsüyordu.

"Senin ne işin var burada?"

Dehşetle konuştuğumda göz devirdi.

"E bide kov istersen Turna?"

Dediklerine gülüp kollarımı boynuna doladım ve sıkıca sarıldım. Elleri anında belimi bulurken o da sıkıca sarılmıştı.

"Seni çok özledim."

"Yemin ediyorum ben de. Lan ben sana platonikken bile daha çok görüyordum seni."

Dediğine gülüp geçmesi için kapıdan çekildim.

"Bu kadar rahat olduğuna göre annemlerin evde olmadığını biliyorsun heralde?"

Bana bakıp 'ne sandın?' der gibi güldü.

"Benim istihbarat sağlam."

Koltuğa otururken yanına oturdum.

"Ağzına sıçtığımın müdürü yüzünden sevgilimi göremiyorum ya."

Meriç yarı sinirli bir şekilde konuşup beni kendine çekti ve saçımı öptü.

"Her gün her gün sınav mı olurmuş?"

Kendi kendine söylenmesine güldüm. Sürekli görüşmemizi hiçbir kuvvet engelleyemezdi fakat biricik (!) müdürümüz engelleyebiliyordu.

"Neyse, beraber Gumball izleyelim mi?"

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım ve masum sorusuna gülümsedim.

"İzleyelim."

O da benim gibi gülümseyip ayaklandığında getirdiği poşetlerin yanına ilerledi. Çizgi film izlerken yiyebileceğimiz şeyler getirmişti. Onları tabaklara yerleştirirken bana Gumball'daki en sevdiği bölümü anlatıyordu ve gülümseyerek onu dinliyordum. En sevdiği bölümün, Darwin'in binbir türlü yollar aşıp Gumball'ların evine döndüğü bölüm olduğunu öğrenmiştim. Birazdan onu izleyecektik ve bölümün tüm spoilerini yemiştim. O kadar heyecanlı anlatıyordu ki dur, izleyince öğreneceğim diyememiştim bile. Yiyeceklerimizi alıp, annemlerin erken gelme ihtimaline karşı bizi basmamaları için odama ilerlemiştik. Masadan laptopumu alıp dediği bölümü açtım ve yatağa oturduk.

Sevgiliyle Gumball izlemek mi? 10/11 aktivite..

İzlerken bir hayli uykum geldiğinden gözlerim ağırlaşmaya başlamıştı. Gözlerime istinaden başım da ağırlaşırken kendimi Meriç'in omzuna bırakmıştım.

》》》

Üstümdeki ağırlıkla gözlerimi araladım. Görüş açıma giren kumral saçlarla kaşlarımı çattım. Bizim evde kumral saçlı biri var mıydı ki?

Gözlerimi ovuşturup daha dikkatli baktığımda başını göğsüme yaslamış, kollarını ahtapot gibi belime sarmış Meriç olduğunu anlamıştım.

"Meriç!"

Dehşetle konuştuğumda korkuyla sıçradı.

"Ne oluyor amına koyayım?"

Küfür ettiği için yanağına hafifçe vurdum.

"Kalk lan kalk, uyuya kalmışız!"

"Ne güzel, azıcık daha uyuyalım o zaman."

Diyip beni iyice sarmalarken bacağına tekme atıp ondan sıyrıldım.

"Birazdan odaya babam girerse ebedi bir uykuya yatacaksın zaten."

Gözlerini açıp mal mal etrafa baktı.

"Anaa bu benim odam değil ki."

Göz devirip hızla ayağa kalktım.

"Salak, biraz daha burada durursan babam ikimizi de öldürecek sen hala burası benim odam değil diyorsun!"

Kapımın tıklanmasıyla dehşetle birbirimize baktık.

"Turna, kalktın mı kızım?"

Meriç hızla yataktan fırlarken saklanacak yer arıyordu.

"Yatağın altına gir!"

Onu itekleyerek yatağın altına sokmaya çalışırken göz devirdi.

"Güzelim ben bu boyla oraya nasıl sığabilirim sence?"

Ağlamaklı bir tavırla dolabı işaret ettim.

"Şuraya gir."

"Ya oraya-"

Bir şey demesine izin vermeden onu dolaba tıktım.

Evet, 1.85 ayı gibi adamı dolaba TIKTIM.

"Turna?"

Babamın seslenmesiyle telaşla kapıyı açtım.

"İyi misin kızım? Kan ter içinde kalmışsın."

Başımı sallayarak sahte bir şekilde gülümsedim.

"İyiyim babacığım, bir sorun yok."

"İyi, gel hadi kahvaltı hazır."

Başımı tekrardan sallarken mutfağa ilerlemişti. Hızla kapıyı kapatıp dolabı açtım ve oradaki iki büklüm duran Meriç'i kendime çektim.

"Allah'ım sabah sabah ne aksiyonmuş mübarek."

"Ya sen nasıl uyuya kalıyorsun! Ya babam görseydi?"

Sırıtıp yanağımdan makas aldı.

"Hâlâ yaşadığıma göre görmemiş."

Sinirle ofladım. Nasıl bu kadar rahat olabiliyor bu?!

"Meriç bir an önce git yoksa babamdan önce ben öldüreceğim seni."

"Azıcık daha kalsaydım?"

"Yok kahvaltıya gel anasını satayım. Defol git şuradan!

Dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp pencereye doğru giderken salak salak ona bakıyordum. Camı açıp kolayca ordan çıkarken odam yere yakın olduğu için şükretmiştim. Uyku sersemi yaşadığım saçma aksiyonu atlattığıma göre kahvaltı için mutfağa gidebilirdim..






Günaydınnnnn!

Bu bölüm biraz canım fesat olmak istedi ama yapamadım gene komik oldum affedin ekdhkshdjdbd

Siz sormadan söyleyeyim SevDen bölümü 7.7'de. Anlaştığımız gibi her gün bir bölüm gelecek.

FİNALE SON 5 BÖLÜM!

Sizi seviyorum, öptüm KOCAMAN😘

İnstagram👉misslala_hikayeleri

Aklımdasın || TEXTİNGWhere stories live. Discover now