46#🍁

3.2K 262 63
                                    

Bakıcı için gelen kadınlar artık sayısını yitirmişti.Üstelik bakıcılık işi için değil daha çok Bars'ın ağzının içine düşebilmek için geldilerde neyse

"Hala bana burda ne aradığını söylemedin?"

"Sana ait olan birşey vardı onu vermeye geldim"dedim

Bars tek kaşını alayla kaldırıp "Bana ait olan birşey?"dedi soru sorar gibi, ben söylemesem cüzdanını düşürdüğünü farketmiyecekti herkes benim gibi de alıp evine kadar getirmezdi.

"Cüzdanın"demem kaşlarını çatıp arka cebine bakmasına sebep oldu.Aradığı şeyi bulamadı haliyle "Düşürmüşsün"diyerek arka cebime koyduğum cüzdanı ona doğru uzattım.Elimdekini alıp ait olduğu yere koydu.

Benimde artık burada işim olmadığından ayağa kalkarak "Herkes bunu yapmaz"diyerek kapıyı yönelmiştim ki "Sağol"dedi ne kadar kaba bir şekilde demiş olsa da teknik olarak teşşekkür etmişti yani sayılırdı.
Birşey demeyerek açtığım kapıdan çıktım.Aklıma takılan şeyse Bars Erkan'ın kardeşi için bir bakıcı aradığıydı Kayra'nın bir bakıcısı zaten yokmuydu? Bir bakıcı arıyorlarsa ona ne olmuştu?

Bunları direk Bars'ın suratına karşı soramayacağım şeylerdi.Dış kapıyı da açarak evden çıktım.Evin bahçesinden biran önce çıkmak için hızlı yürüyordum.Eve girmeden önce bana pis pis sırıtan adam şimdi suratıma daha çok merakla bakıyordu.Ondan bakışlarımı çektim bahçedende çıkmak üzereyken adamın sözleri beni durdurdu.Bir kere cevap vermedim ama aynı hatayı bir kez daha tekrarlamayacaktım.

"Herkes çoktan evlere dağıldı.Sen geç çıktığına göre sen seçildin sanırım onların karşısında pek şansın yoktun nasıl seçildin anlamdım gitti"

"Yanlış yere geldikleri için"dedim gülümsememden ödün vermeyerek adamın kafası bu dediğimle iyice karıştı beter olsun.
"Yanlış yermi?"dedi anlamadığını belli etmek ister gibi oysa yüzünden bile okunuyordu anlamadığı sıkıntı yok anlatırız.

"Bars kendi için bir bakıcı aramıyormuş 8 yaşındaki bir kız çocuğu için bir bakıcı arıyordu.Buraya gelenler daha çok Bars'a bakıcılık yapmaya gelmiş gibiydi o yüzden işe alınamadılar"

"Sen?"

"Daha fazla bilgi vermek isterdim gel görki zamanım yok ayrıntıları Bars'tan öğrenirsin umarım yakın arkadaşsınızdır"

"Hayır yakın arkadaş değiliz"

"O zaman size hesap vereceğini hiç sanmıyorum"diyerek adamın yanında daha fazla durmayarak ayrıldım.Çalan telefonum ise bu sessiz ortamı bozdu.Arayan Azra'ydı.

"Efendim Azra"

"Saatten haberin varmı Asel?Nerelerdesin sen yine"

"Varmak üzereyim anne"

"Dalga geçmeyi kes,her gün kendini bana arattırmak zorundamısın?"

"Sen aramasan eve gelmiyorum yani hiç"

"Nerdesin şuan?Tarif et yolunun ne kadar kaldığını tahmin edeyim yoksa beklemekten çıldırıcam"

Kafamı yukarı kaldırıp kararmış olan gökyüzüne baktım.

"Kafamı kaldırdığımda karanlığa çökmüş bir bulut birde ay görüyorum hala yeryüzündeyim yani çokta fazla uzaklaşmamışım evden"dedim gülerek, Azra'ysa telefonun diğer ucundan çıldırmak üzereydi.Evimin önüne gelmemle telefonu beklemeden suratına kapatıp anahtarı yavaş ve sesiz bir şekilde deliğe sokup çevirdim.Amacıma ulaşmamla ayağımdaki ayakkabıları da çıkartıp kapıyı aynı sessizlikle tekrar kapattım ev karanlık bir tek salonun ışığı yanıktı onuda Azra beni beklemek için açık bırakmıştı söylenmeleri buraya kadar geliyordu.

Düşman sınıflar (Devamı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin