2. bölüm (Evlilik)

31.7K 957 82
                                    

Duru'nun ağzından...

Erkenden uyandım . Üstüne beyaz bir elbise giydim . Elimi karnıma koydum ve oğlumu hissetmeye çalıştım . O sırada evin kapısı çaldı. Hemen aşağıya inip kapıyı açtım . Karşımda siyah takım elbise giymiş yakışıklı bir Ahad bulmayı beklemiyordum. Bu hamilelik hormonları Ahad'ı sevmemi sağlıyordu.

Ahad bana dönüp " çok güzel olmuşsun " deyince bende bir anda " sende çok yakışıklı olmuşsun hödük ağa" dedim. Bir anda ne dediğimin farkına varınca " ben bir lavaboya gideyim " dedim. Arkamdan kahkaha atan Ahad'ın sesiyle daha çok kızarmıştım.

Ahad ile beraber Nikah'ın kıyılacağı yere gittik. İçeriye girdik. Şahit koltuğunda bir bir adamla bir kadın oturuyordu. Ancak adam ahad'ın ikizi gibiydi. Adam gülümseyerek ayağa kalktı. Ahad'a dönüp " bu ne yakışıklılık halamın yakışıklı oğlu" dedi. Ahad ise aynı samimiyetle "senin kadar olamasa da Yakışıklı bir hödüğüm Azad'ım "dedi. Ve derken bana göz kırptı. O kadar çok utanmıştım ki yanaklarımın kızardığına emindim.

Sonra nikâh masasında oturan kadın ayağa kalktı. Adının azad olduğunu öğrendiğim adama dönerek " bırak da bende sarılayım ahad'ıma azad ağa" dedi. Ahad ise " Berfin'im haklı azad bırakta sarılalım " dedi. Ahad bana dönerek " güzelim bu dayımın oğlu Azad bu yanındaki güzellikte amcamın kızı Berfin" dedi. Bende "merhaba bende Duru" dedim. Adının Berfin olduğunu öğrendiğim kadın yanıma gelerekten bana sarıldı. Bende ona karşılık verdim. Berfin bana dönerekten " şanslısın. Ahad'ım seni çok seviyor. " Deyince Mutlu oldum.

O sırada nikah memuru geldi. Ve bizde masaya oturduk. Nikah memuru bana dönerekten gelin hanım adınız - soyadınız , anne - baba adınız "dedi. Bende " Duru AKSOY , Doruk - Deniz " dedim. Sonra ahad'a dönerekten damat bey adınız soyadınız, anne-baba adınız" dedi. Ahad ise " Ahad HANZADE , Demir - Zilan" dedi. Sonra şahitlerimize dönüp isimlerini sordu. Onlar ise " Berfin ASLAN VE Azad ASLAN" dediler.

Nikâh memuru " siz Doruk kızı Duru AKSOY hiç kimsenin baskısı altında kalmadan kendi iradenizle Demir oğlu Ahad HANZADE ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz ? " Dedi. Ben ise elimi karnıma koyarak " hödüklüğüne rağmen evet " dedim. Ahad bana dönüp gülümseyince bende ona gülümsedim.

Nikah memuru ahad'a dönüp " siz Demir oğlu Ahad HANZADE hiç kimsenin baskısı altında kalmadan kendi iradenizle Doruk kızı Duru AKSOY ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz? " dedi. Ahad ise hiç beklemediğim bir şekilde "İnatçılığına rağmen evet " dedi.

Ela'nın bana söylediği şey aklıma gelince ahad'ın ayağına tüm gücümle bastım. Ahad birden ah napıyorsun kızım manyak mısın sen " dedi. Azad kahkaha ataraktan " helal be yenge " dedi. Berfin ise ona eşlik etti.

Ve nikahımız kıyıldı. Birlikte nikah salonundan çıktık. Ahad'a dönüp "beni evime bırakır mısın hödükcüm " dedim. Ahad ciddiyetle bana dönüp " seni evine bırakamam sonuçta artık benim karımsın ve bak bu 2 oldu hödük dediğin beni sinirlendirme sonu kötü bitecek" dedi.

Ben ahad'dan korkmaya başlamıştım. Ahad birden kahkaha atmaya başlayınca bana şaka yaptığını anlamıştım. Ahad'a dönüp "çok kötüsün ne kadar çok korktum biliyor musun? Yüreğime inecekti. " dedim. Ahad ise " benden korkma güzelim. Ben sana hiç zarar verir miyim? Hatırlatırım sende benim ayağıma çok hızlı bastın " Dedi. Bu sefer ben kahkaha ataraktan " ela söylemişti. Sende İnatçılığına rağmen evet deyince bende ayağına bası verdim" dedim. Ahad ise bana eşlik etti.

Ahad'ın evine gelmiştik. Bende bir korku başlamıştı. Ahad bunu hemen farketti. Yanıma gelip elimi tuttu. " Korkma güzelim ben sen istemeden sana dokunmam. O kadar şerefsiz biri değilim " dedi. Az da olsa içim rahatlamıştı. Ahad'a " teşekkür ederim ahad'ım" dedim. Ahad ise " ne o Berfine mi özeniyorsun " dedi. Bende " hayır hoşuma gitti. İstemiyorsan söylemem " dedim. Ahad ise " o ne demek güzelim. Tabikide diyebilirsin. " Deyince gülümsedim. Ahad hadi gel birbirimizi tanıyalım. Birbirimiz hakkında merak ettiklerimizi öğrenelim ne dersin " dedi. Bende "olur hadi sor" dedim.

Ahad " en sevdiğin renk" dedi. Ben ise " babamın göz rengi yani mavi " dedim. Sonra ben ahad'a sordum. " En sevdiğin renk " dedim. Ahad ise "mavi" dedi. Bense gülümsedim. Ahad "kardeşin var mı ? " dedi. Bense " hayır ben tek kardeşim. Annem ben doğarken ölmüş. " Dedim. Ahad ise " Allah rahmet eylesin" dedi. Sıra bana gelince " Berfin ve azad'ın soyadı neden aynı ? " Dedim. Ahad ise " çünkü evliler hatta 1 tane tanem adında 2 yaşında küçük kızları var" dedi.

Birbirimize böyle sorular sorarak zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Gözlerim gitmeye başlamıştı. En son hatırladığım Ahad yanıma gelerekten beni kucağına aldı. Ve yumuşak bir yere bıraktı.

Ahad'ın ağzından

Bugün Duruyla evlenmiştik. Artık Duru benim resmi nikahlı eşimdi. Sadece imam nikahı kalmıştı. O da annemin isteği üzerine Mardin'de konakta olacaktı. Annem Duru'nun benden hamile olduğunu sanıyor. Ve sonsuza kadar herkes öyle sanacak. Mecburdum. O çocuk artık benimdi. Benim oğlumdu.

Koskoca Demir Ağa'nın ikinci eşinden olan oğlu Ahad Ağa'nın biricik oğlu Aras HANZADE. Evet evet oğluma Aras ismini yakıştırıyordum. Ancak Duru'nun da fikrini almalıydım. Duru şuan yan odada uyuyordu. Yarın birlikte Mardin'e gidecektik. Bu yüzden bende kafamı yastığa koyup gözlerimi kapattım.

Bölüm sonu... :)

BİR BEBEK MESELESİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now