BİR BEBEK MESELESİ (TAMAMLANDI)

4. Bölüm ( Ahad Ağa)

FatmaAydoan284 okuyucuma gelsin :)

Duru'nun ağzından

Sabah erkenden uyandım. Yanımda masum masum uyuyan Ahad'ı izlemeye başladım . Ahad'tan hoşlandığımı kendime bile itiraf edemiyordum. Ellerimi birden Ahad'ın saçlarına koydum. Çok yumuşaktı. Ahad mavi gözlü siyah saçlıydı. Annesi Zilan hanıma benziyordu. Dizdar abi hariç bu ailedeki bütün erkekler böyleydi.

O sırada Ahad gözlerini açmaya başladı. Hemen gözlerimi kapattım. Ahad saçlarında olan ellerimi görünce gülümsedi. Ellerimi saçlarından alıp öptü. Burnunu kafama getirip saçlarımı koklayarak öptü. Ve fısıldadı. " Keşke senin için yandığımı görebilsen be güzelim " dedi.

Kalbimin durduğunu hissettim. Sanki karnımda kelebekler uçuşuyordu. O sırada Ahad yanımdan kalkıp banyoya gitti. Su sesini duyunca hemen kalkıp üstümü giydim. Aşağıya indim. Mutfakta çalışan teyze kahvaltı hazırlıyordu. Hemen yanına gidip " günaydın teyzem " dedim. Teyze de " günaydın güzel kızım" dedi.

Hemen teyzeye yardım etmeye koyuldum. Yaman'ın ne yemeyi sevdiğini sordum. Yaman omleti çok seviyormuş. Hemen Yaman'a omlet yaptım. Sonrada ekmek pişirileceğini öğrendim. Hemen hamura şekil verip dışarıdaki taş fırına attım. Bir saatin sonunda ekmekler de hazırdı.

Ekmekleri tepsiye koyup kucağıma aldım. Ancak tepsi baya ağırdı. O sırada Fırat'ı gördüm. Hemen Fırat'a " günaydın Fırat ağa " dedim. Fırat ise bunu beklemiyordu. Hemen bana dönüp" günaydın Duru abla " dedi.

Yanıma gelip tepsiyi alıp " Hatice teyze uyuyor muydu? " Dedi. Bende " yok hayır ben kendim yapmak istedim neden şaşırdın ki ?" dedim. Fırat ise " elif yengem hiçbir şey yapmaz da o yüzden şaşırdım. Kusuruma bakma Duru abla " dedi.

Bende " olur mu öyle şey ne kusuru ben sadece insanlara yardım etmeyi severim" deyince Fırat'ta bana gülümsedi .

Kahvaltı sofrasına ahad ile birlikte oturduk. Demir Ağa " afiyet olsun" deyince kahvaltıya başladık. Demir Ağa " Hatice bugün ekmeğin içine ne koydun çok güzel olmuş" deyince Hatice teyze" ben yapmadım ağam ekmeği " dedi. Demir Ağa ise " kim yaptı o vakit" deyince Fırat "yengem yaptı " dedi.

Demir Ağa elife dönerek " ellerine sağlık kızım" deyince Fırat " Elif yengem yapmadı Duru yengem yaptı" dedi. Demir Ağa ise " kusuruma bakma Kızım ellerine sağlık çok güzel olmuş " dedi. Bende " afiyet olsun demir amca " dedim.

Demir Ağa bana bakıp " bizi ailen gibi görüp bana baba Zilana anne desen olur mu güzel kızım? " Dedi bende sessizce kafamı sallayıp " peki baba " dedim. Demir Ağa'nın hoşuna gitmişti bu hareketim.

Dicle yanına gelip " yenge ya çok güzel olmuş bak alıştırma bizi sürekli isteriz hem ekmek hemde omlet" dedi bende " tabiki de her zaman " dedim. Dicle çok iyi bir kızdı. Bana yardımcı olmaya çalışıyordu. İyiki ahad'ın teklifini kabul etmiştim.

Demir Ağa sofradan kalkmadan önce sofraya dönüp " dün gece hangi oğlumun ağa olacağına karar verdim" dedi.

Yaman hemen " babacım zaten ben ağa değil miyim? " Deyince herkes Yaman'a gülmeye başladı. Demir Ağa ise " oğlum sen her zaman küçük ağasın ben büyük ağayı seçtim" deyince Yaman babasının yanağına Kocaman bir öpücük kondurdu.

Yazarın ağzından

Zeliha hanım en büyük erkek evlat Dizdar olduğu için onun ağa olacağını düşünüyordu. Bu yüzden göğsünü kabarta kabarta oğluna bakıyordu.

Demir Ağa " akşam yemeğinden sonra kim olduğunu açıklayacağım." Deyip sofradan kalktı. Peşinden Zilan hanım gidip eşini Şirkete yolcu etti. Duru da Zilan hanımı taklit ederek ahad'ı yolcu etti.

Zilan hanım gelinine akşam güzelce giyinip aşağıya inmesini söyledi. Duru ise tamam deyip Yaman'ın odasına gitti. Yaman Duru'ya " hadi gel ilk önce biraz oyun oynayalım sonra güzelce giyip aşağıya inelim " dedi.

Duru yamanla oyunlar oynayıp akşama doğru Yaman'ı da giydirip aşağıya indi. Eve hoca gelmişti.

Ahad'da gelince hoca nikâh için soruları sormaya başladı.

Hoca " Sen Doruk kızı Duru , demir oğlu Ahad'ı Kocalığa kabul ettin mi ? " Dedi.

Duru ise üç kere " ettim " dedi.

Hoca bu sefer " sen Demir oğlu Ahad, Doruk kızı Duru'yu nikahına kabul ettin mi ? " Dedi .

Ahad ise üç kere " ettim " dedi.

Hoca Duru'ya dönüp " mehir olarak ne istersin güzel kızım " deyince Duru ahad'a baktı. Ahad tam cevap verecekken kız kardeşi Dicle " köydeki küçük konağı iste " dedi. Bende ahad'a dönüp " köydeki konağı " dedim. Ahad babasına bakınca demir ağa gülümsedi. Ahad ise " verdim gitti " deyip alnımdan öptü.

Sonra hep beraber içeriye girdik. Bir sürü insan vardı. Demir ağa girince ortamda bir sessizlik oluştu.

Demir Ağa " sözü çok uzatmak istemiyorum. Artık yaşlandım. Oğullarımda büyüdü. Ben artık ağalığı Oğullarımdan birine bırakacağım. Bildiğiniz gibi benim 5 oğlum var. Zeliha' dan olan oğlum Mehmet Dizdar , Zilan'ımdan olan oğullarım Ahad , Ferhat , Fırat ve en Küçük oğlum Yaman. Ben düşündüm ve karar verdim. Bundan sonra Hanzade Ailesinin ağası Zilan'ımdan olan ilk göz ağrım AHAD HANZADE' dir." Dedi.

Zeliha hemen itiraz edip " ilk erkek çocuk Dizdardır. Ağalık onun hakkıdır. " Deyince demir ağa " Dizdar ahad'dan sadece 4 ay büyüktür. Ve zaten ahad'ın oğlu olacaktır. Ben kararımı verdim. Ahad'ım ağa olacaktır. " Dedi.

Demir Ağa misafirlere dönüp "Ahad'ım evlenmiştir. Ve bir tane torunum olacaktır.  " diyerekten tüm Mardin'e oğlunun ağalığını ve torun sevincini duyurdu.

Bunu duyan Dizdar evden hızla bahçeye çıktı. Elif ise peşinden gidip "hakkın yeniliyor Dizdar buna izin mi vereceksin " dedi.

Dizdar ise " babam hiçbir zaman beni sevmedi ki zaten varsa yoksa ahad'tı . Ahadla okula başladığımızda babam ahad'a arabalı çanta, arabalı defterler , kalemler aldı. Hatta ahad'a o kadar güzel ayakkabı almıştı ki herkes çok beğenmişti. Ama bana annem gidip siyah bir ayakkabı, mavi bir çanta bide kalem falan almıştı" Dedi. Elif Dizdarı doldurmaya başlamıştı.

O sırada Ferhat abisine sarılıp " kıyma bana ağam " deyince Ahad Ferhata dönüp daha sıkı sarıldı. Herkes mutluydu. 3 kişi hariç. Zeliha , Elif ve Dizdar....

Bölüm sonu...

Arkadaşlar vote ve yorum yapmayı unutmayın... :)