18. bölüm ( Kerim Arın )

7.7K 313 14
                                    

6 ay sonra

Bugün İkizler tam 3 yaşındaydı. Berfin kocaman karnı ile doğacak olan oğlunu bekliyordu.

Evet evet duydunuz berfin'in oğlu olacaktı. Hatta elif yine hamileydi. 2  aylıktı. Daha çok küçüktü. Ancak Elif ve Dizdar sabırsızlıkla bekliyordu.

Duru mu o ise 3 çocuğuyla uğraşıyordu. Masal çok uslu bir kızdı. Aynı derin gibi. Derinle çok iyi anlaşıyorlardı. Evin prensleriydiler.

Bugün masal prensesin abilerinin doğum günüydü. Ama doğum günü çocukları bebek bakıyordu. Evet evet Demir derin'i bakıyordu. Doruk ise Masal'a bakıyordu.

Onlar abiydi. 3 yaşındaydı minik abiler. Masal ve derin'in abisi.

Hatta doğacak olan Kerim Arın'ın abisiydiler.

Onlar 3 yaşında olmalarına rağmen her yerde bilinen iki küçük ağaydılar.

Bugün ikizler için Demir Bey evde davet veriyordu. Sonuçta torunları 3 yaşına giriyordu.

Doruk bey ve Deniz hanım ise küçük torunları için 2 gün önceden İstanbul'dan gelmişlerdi.

İkizler ise Şilan ve Alihan ile bugün uçağa binip Mardin'e geleceklerdi. Alihan , Can Erim ve Tan Emir kardeş gibi birbirlerinden hiç ama hiç bir zaman ayrılmıyorlardı.

Şilan ise onların yanında çok mutluydu. Onlarla ders çalışıyor sonra abisi ile uyumaya gidiyordu. Sadece ama sadece anneleri ile kardeşleri Ömer'i özlüyorlardı.

Ömer ise bu sürede çok büyümüştü. Evdekilere kök söktürüyordu. Baran ve Boran diye birşey kalmamıştı. Çünkü Ahmet Ağa Alihan'ın gidişini kendine bağlayıp Ömer'i el üstünde tutuyordu.

Ömer de giderse kim kalacaktı ki zaten. Ahmet Ağa 3 Yıl içinde hatasını anlamıştı. Şilan'a ve Alihan'a çok bağlanmıştı. Herkese eşit davranmaya çalışıyordu. Ancak ne olursa olsun Alihan ve Şilan'ı ayırmakta geri duramıyordu.

Çünkü Ömer'e geç kalmadan kurtarmıştı. Ancak Alihan ve Şilan'a çoktan geç kalmıştı.

Olsun Ahmet Ağa Alihan ve Şilan'ı kazanmaya çalışıyordu. Hatta öyle ki Alihan ve Şilan bu durumdan dolayı babalarını sevmeye başlamışlardı.

Akşam olduğunda Bütün herkesin toplanması ile Fırat elinde kocaman bir pasta ile girip " İyiki doğdun Doruk iyiki doğdun Doruk iyiki doğdun iyiki doğdun mutlu yıllar sana " deyip ardından " iyiki doğdun Demir iyiki doğdun Demir iyiki doğdun iyiki doğdun mutlu yıllar sana.. " dediler.

İkizler ise mumları üflediler. Ardından anne ve babaları tarafından kocaman öpüldüler.

Demir o sırada Dizdar'a dönerek
" amca 3 yaşıma girdim. Derin'i bana verecek misin ? " Dedi.

Dizdar ise " olmaz amcam o benim tek kızım sana nasıl vereyim. Hem o senin kardeşin " dedi.

Demir ise üzülerek "  benim kardeşim Masal . Derin benim kardeşim olmasın" dedi.

Herkes  Demir'in isyanına gülerken Duru'nun gözleri doldu. Bu aileyi kurmak için bir can vermişti. Keşke oğlunu kaybetmeseydi de oğlu da böyle bir ailede yetişseydi.

Duru gözlerini silerek ahad'ın kolunun altına girdi. Bütün Mardin oğulları için toplanmıştı.

Demir Ağa tam birşey diyecekken berfin'in sesi duyuldu. Berfin " Kerim Arın geliyor. " Diyerek bağırınca herkes bir anda berfin'in etrafına gitti.

Duru Doruk'u Can'a Demir'i ise Emir'e vererek berfin'in doğum çantasını aldı. Hemen arabaya binerek hastaneye doğru Yola çıktılar.

Duru Berfin'e " korkma oğlun sağlıklı doğacak. Kucağına aldığında kokusunu bir duy hayatında duyduğun en güzel koku olduğunu anlayacaksın. " Dedi.

Berfin " yenge doğurmasam biraz daha beklese olmaz mı " dedi.

Duru ise " olur mu öyle şey kuzum. Kerim Arın'a nasıl geri git diyelim. O seni görmek istiyor. " Dediğinde Berfin " tamam tamam. Gelsin " dedi.

Zaten o sırada hastaneye çoktan varmışlardı.  Berfin'i ameliyathaneye aldıklarından bir süre sonra doğum başlamıştı.

1 saate herkes hastanedeydi. Doruk Can'ın kucağında , demir emir'in kucağında masal ise babasının kucağında uyuyakalmıştı.

Ferhat abisine bakınca ahad " baba olmak hiç kolay değil aslanım." Dedi.

O sırada içeriden berfin'in çığlık sesleri geliyordu. Ve Tabikide  herkes heyecanlanla Kerim Arın'ın doğmasını bekliyordu.

O sırada ameliyathaneden bir ses duyuldu. Çok tiz bir sesti.

15 dakikaya bir hemşire bir bebekle dışarıya çıkmıştı. " Kerim Arın bebeğin ailesi " dediğinde Ferhat
" be-benim oğlum" dedi .

Ardından oğlunu kucağına alarak kafasını öptü. Boynunu koklayarak
" Cennet bu kadar güzel mi kokuyor babacım. Allah'ım hayatımda gördüğüm en güzel varlık karşımda sen onu bana bağışla " dedi.

Ahad'a dönüp " abi seni şimdi anlıyorum. İkizler doğduğunda sen içindeki bu kadar güzel duyguları nasıl zapt ettin ? " Dedi.

Ahad ise " ikizler aras'tan sonra bir umudumdu. Çok sevindim ama belli edemedim çünkü bir oğlumu kaybedip ardından iki oğluma kavuşmak ne bilim çok güzel hissettirse de burukta hissettirdi.  Ama masal doğduğunda içim içime sığmadı. Heyecanımı çok çabucak belli ettim. Sanki Allah bana duru'dan sonra bir melek yollamıştı. İnşallah sende bu kapıda oğlunun doğmasını beklediğin gibi kızının da doğmasını beklersin. " Dedi.

Ferhat ise içinden sessiz de olsa içten bir şekilde " amin " diyebilmişti.

Çünkü Ferhat'ta çok isterdi masal ve derin gibi güzel bir kızı olsun. Ama Allah nasip eder miydi?

Ferhat oğlunu tekrar hemşireye teslim ederek karısının yanına girdi. Berfin'in kafasını öptü. Bu bir teşekkürdü.

Ferhat Duru ve Elif'e dönerek " yenge siz çocukları alıp eve dönün " dedi.

Ahad ise "  aynen Hayatım ben sizi eve bırakayım " dedi.

Duru ise Berfin'e " görüşürüz . Paşaya dikkat et " deyip odadan çıktılar.

Ahad Duru ve çocuklarını alarak arabaya bindi. İlk önce alışveriş merkezine giderek çocukları oyun alanına götürdüler.

Demir ve Doruk oyun alanında doyasıya eğlenirken ahad ise kızıyla sohbet ediyordu.

Duru ahad'a dönerek " ne güzel evlatlarımız var. Baldan tatlı Oğullarımız , prenses kızımız ve çok güzel bir ailemiz var. " Dedi.

Ahad ise " ben Allah'a ne verdim bilmiyorum ama Allah bana senin gibi melek bir eş , çok ama çok sevdiğim 3 evlat verdi. Varlığınıza şükür " dedi.

Ahad ve Duru birbirlerinin varlığına şükrederken birden Demir'in sesi duyuldu.

Ahad ve Duru Demir'in yanına gitti. Doruğu göremeyen Duru demir'e dönerek  " Doruk nerede oğlum ? " Dediğinde Demir " kardeşi götürdüler. Kardeşi götürdüler. " Diye ağlamaya başladı.

Ahad Duru'ya dönerek " sakin ol dur bir dakika " dedi.

Ardından güvenliğe dönerek " bütün çıkışları kapatın. Oğlumu bulana kadar buradan kimse çıkmayacak. " Dedi.

Duru hemen Demir'in elini tuttu. Ahad ile birlikte güvenlik kameralarını izlemeye gitti.

Güvenlik kamerayı açarken demir Duru'ya dönerek " özür dilerim annecim doruğu koruyamadım. Amca doruğa oğlum diye sarıldı. Sonra kucağına alarak götürdü. Nolur bana kardeşimi bulun" Dedi.

Duru demir'e dönerek " ben sana inanıyorum annecim. Kardeşini de bulacağız. " Dedi.

Güvenlik kamerayı açtığında Doruğu kucağına alan adamı gören Duru birden ağlamaya başladı.

Ahad Duru'ya " tanıyor musun bu adamı ? " Dedi.

Duru ise " e-evet t-tanıyorum bu bu " deyip bayılıverdi.

Bölüm sonu... :)

BİR BEBEK MESELESİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now