3. bölüm ( Mardin)

27.2K 871 21
                                    

Ahad'ın ağzından

Sabah burnuma hemen portakal kokusuyla uyandım. Gözlerimi açtığımda yanımda portakalla aşk yaşayan bir  Duru beklemiyordum. Bir süre duru'yu izledim. Ancak Duru portakal yemeye o kadar çok dalmıştı ki onu izlediğimin farkına bile varmadı.

Duru tam portakalı soydu. Ağzına atacakken elinden alıp ağzıma attım. Duru ise bu hareketimi beklemiyor olacakki bir anda irkildi. Bana dönüp "ödümü koparttın hödük Ağa" dedi. Aslında korkutmak istememiştim. Ancak Duru baya korkmuştu. Bende Duruya " özür dilerim güzelim korkacağını bilemedim " dedim. Duru ise gülümseyerek karşılık verdi.

Duru tam odadan çıkacakken Duruya " güzelim hazırlanda yavaş yavaş yola koyulalım. Annem bizi bekliyor. " Dedim. Duru ise gülümseyerek " tamam ahad'ım valizimden kıyafet alayım hazırım demektir. " dedi. Ben ise " tamam bende giyeneyim çıkarız " dedim.

Duru odadan çıktıktan sonra Mehmet'i arayıp uçağı hazırlamasını söyledim. O sırada üstüme Beyaz gömlek lacivert pantolon giydim. Parfümümü sıktıktan sonra ceketimi giyip odamdan çıktım.

Duru'nun odasının kapısını çalıp
" hazır mısın güzelim" dedim. Duru ise " geliyorum ahad'ım " diye bağırdı. Bu kadın tam bir manyaktı ancak çok güzel bir kalbi vardı.

Ben bunları düşünürken Duru odadan çıktı. Şansa o benim gibi lacivert giyinmişti. Ve yine çok güzel olmuştu. Duruyla birlikte aşağıya indim. Duruya arabaya binmesini söyleyip Valizleri arabaya yerleştirdim. Şoför koltuğuna oturup havaalanına doğru Yola çıktım. Havaalanına varınca özel uçağa bindik. Duru hemen uyuyakalmıştı.

Birkaç saat sonra Mardin'e iniş yapmıştık. Ancak Duru çok masum uyuyordu. Kucağıma alıp uçaktan indim. O sırada Duru uyandı. Duru'yu görmezden gelerek arabaya bindim. Duru elleriyle oynamaya başlamıştı. Hemen Duruya dönüp " merak etme güzelim seni çok sevecekler " dedim.

Duru ise gülümsedi. Konağın kapısından içeriye girdik. Çardakta oturan minik kardeşim Yaman  Alphan beni görünce " abim gelmiş " diye bağırdı. Koşarak boynuna atladı. Çok özlemişim kardeşimi.

O sırada annem konağın kapısından çıktı. Beni görünce zılgıt çekti. Bana dönüp " Hoşgelmişsen aslanım " deyip sımsıkı sarıldı. Tam Duruyla tanıştıracakken bir baktım Alphan Duruyla tanışıyor.

Alphan Duruya dönüp " merhaba ben Yaman Alphan HANZADE ." dedi. Duru ise merhaba Yaman ben Duru " deyip Yaman'ın kafasını öptü. Ben ise Yaman'a " Prensesimle tanıştın mı Yaman Alphan" dedim. Yaman ise dudağını büzerek Duru'ya " tüh bende benim Prensesim olursun sanmıştım" dedi. Duru ise bana kötü kötü bakıp " senin prensesin olmayı kabul ediyorum küçük ağam "dedi.

Yazarın ağzından

Demir Ağa odasının camından oğlu Ahad'ı izliyordu. Aşağıya indi. Hemen ahad'a dönüp " bu ne cüretkarlık bu konağa nasıl adım atarsın " dedi. Ahad ise " istemiyorsan giderim Demir Ağa " dedi. Zilan hanım ise oğluna dönerekten " Olur mu öyle şey oğlum hem bak gelinimde gebe ayakta duramıyor hadi içeriye geçin " dedi. Tam Demir Ağa bişey diyecekken Zilan hanım eşine " Kızgınlığını bir kenara koy . Oğlun gelmiş gelinin gelmiş. Ve oğlun bugün buraya baba olarak gelmiş." Deyince Demir Ağa bişey diyemedi.

Duru Demir Ağa'nın içeriye girmesiyle elini öpmek için ayağa kalktı. Demir Ağa gelinini kırmak istemedi. Ve elini uzattı. Sonra Duruya dönerek " cinsiyeti belli mi kızım " dedi. Duru ise " evet. Bir oğlumuz olacak" dedi. Bunu duyan Demir Ağa belli etmese de çok mutlu olmuştu.

Zeliha kumasının oğlunun gelmesi ile içini bir huzursuzluk kaplamıştı. Ve ahad yanında  çok güzel bir kızla gelmişti. Hemen içeriye girdi.

Duru evin üyeleri ile tanışıyordu. Ahad " bildiğin üzere babam Demir Ağa , Annem Zilan Hanım ağa, benden bir küçük kardeşim Ferhat Arda , 17 yaşındaki ergen kardeşlerim Fırat ve Dicle bu da en minik kardeşim Yaman Alphan " dedi.

Biz konuşurken içeriye iki kadın ve bir adam girdi. Adam ahad'a bakıp      " hoşgeldin kardeşim benim hangi rüzgar attı seni buraya" dedi. Ahad ise " artık evlendim. Eşimde hamile bende buraya gelip şirkette üstüme düşeni yapmaya karar verdim" dedi. Adamın birden suratı düştü. Sonra ahad bana dönüp " abim Mehmet Dizdar bu yanındakilerde eşi Elif ve annesi Zeliha hanım" dedi. 

Ben ise " memnun oldum" deyip Yaman'ın yanına oturdum. Sonra yaman bana evi gezdirmek istediğini söyledi. Bende kabul ettim. Bütün konağı gezdikten sonra çardağa oturduk.

O sırada yanımıza ahad'ın kardeşleri geldi. En büyük olan" merhaba yenge ben Ferhat Arda ailemize hoşgeldin " dedi. Sonra ikizlerden kız olan " merhaba yenge ben Dicle Arya ailemin tek kız çocuğuyum ailemize hoşgeldin geldin" dedi. Sonra ikizlerden erkek olan " merhaba yenge bende Fırat Arhan ailemize iyiki geldin " dedi.

Ahad yanımıza geldi. Yanıma oturup " tanıştınız mı benim Prensesimle " dedi. Yaman ise " hayır o benim prensesim senin değil" dedi. Sonra herkes gülmeye başladı.

Dicle bana dönüp " şey yenge bebek kaç aylık " diye sordu. Ben ise 4. Ayına girecek dedim. Dicle " çok küçükmüş. Peki adını belirlediniz mi ? Gerçi abimin aklında bir isim vardı" Deyince ahad'a baktım ahad ise " ben Aras istiyorum ama belkide Duru beğenmez " dedi.

Ben ise " Aras evet Dicle oğlumun adı Aras olacak " dedim. Beğenmiştim. Ahad bana bakıp minnetle gülümsedi.

Sohbet koyulaşmaya başlamıştı. Dizlerimde uyuyan Yaman'ı Arda alıp odasına götürünce herkes teker teker odalarına gitti.

Bizde ahad ile odamıza gittik. Beraber yatağa girip birbirimize sarılıp uyuduk.

Bölüm sonu...

Vote ve yorum yapmayı unutmayın....

Böyle yazdıkça mı paylaşayım?
yoksa haftada 1 gün paylaşayım?

BİR BEBEK MESELESİ (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang