🌙18

11.2K 757 361
                                    

(Ji Sung)         Medya~Min-Seo

(Bu bölümü, desteklerini hiç esirgemediği için, küçük bir teşekkür manasında -_Heart_Attack_- 'a ithaf ediyorum💜)

Bir kaç gündür eve tıkılıp kalmıştım. Annem benim yerime şirkete yardım ettiği için dışarı çıkamıyordum. Min-Seo ile dışarı çıkmak çok zordu çünkü. Ama bugün gerçekten sıkılmıştım ve daralmıştım. O yüzden Min-Seo'yu giydirdim ve kendim de bol ama kısa bir kot şort giydim üstüne de siyah bir tişört giydim. Min-Seo'yu kucağıma alarak odadan çıktım.

Normalde merdivenleri ikişer üçer inerdim ama Min-Seo kucağımdayken yavaş yavaş iniyordum. Giriş katına gelince Bayan Lee bana yardım ederek bebek arabasını çıkarttı. Teşekkür ederek emniyet kemerlerini bağladım.

Kapıyı açıp çıkacağım sırada Jungkook ile karşılaşınca geriledim. Ne işi vardı burda? Arkasındanda HyuJin çıkınca şaşkınlığım iki katına çıktı. "Dışarı mı çıkıyordun bizde çıkıp dolaşalım diye gelmiştik. Öyle değil mi abi?"diye sordu Jungkook. O ise bıkkınlıkla başını salladı. HyuJin'in zorla getirdiği çok belliydi. Ama en azından gelmişti öyle değil mi?

"Ah evet bende tam çıkıyordum. Siz nereye gitmeyi düşünüyordunuz?"diye sorduğumda HyuJin neşeyle cevap verdi. "İlk önce yemek yemeğe gidelim çok açımm"dedi. Onu onaylamamız üzerine güzel bir restorana gittik. Jungkook hemen Min-Seo'yu kucağına almıştı. Bizde HyuJin ile yanyana oturmuş siparişlerimizin gelmesini bekliyorduk.

"Düğüne tam beş gün kaldı"diyerek gereksiz bir hatırlatma yapan HyuJin'e baktım. Neden her fırsatta bu konuyu açıyorduki? Gözlerim Jungkook'u buldu. O da bana bakıyordu hafifçe tebessüm etti. Bir dakika o bana bakarak gülümsemiş miydi! Gözlerim şaşkınlıkla açılırken o tekrar Min-Seo ile ilgilenmeye başladı.

HyuJin'e baktığımda yeni gelmiş yemeklere odaklandığını gördüm. Gözlerinin içi parlıyordu resmen. Ne kadar çok seviyordu yemek yemeyi. Onun bu haline güldüm. Ben tam Min-Seo'yu kucağıma alacağım sırada Jungkook "Ben ilgilenirim"dedi. Ne oluyordu böyle bu çocuk bu kadar kibar değildi. Bir şey demedim ve yemeğimi yemeye başladım. Aklım hâlâ bana gülümsemesindeydi. Kalbim eriyordu resmen.

Jungkook, Min-Seo yüzünden biraz zorlansada yemeğini bitirmişti. HyuJin tekrar bie porsiyon daha istemişti ve şimdide onu bekliyorduk. Bayan Jeon acaba HyuJin'i nasıl doyuruyordu?

Min-Seo babasının kucağında mızmızlanıp dudaklarını oynatmaya başladı. Acıkmıştı ama onu nerede emzireceğimi bilmiyordum. Yanımızdan geçen garsonu durdurup; "Bebek bakım odası var mı acaba?"diye sordum. Garson beni onaylayarak yerini gösterdi. Teşekür ettikten sonra tekrar masaya döndüm. "Min-Seo'nun da karnını doyurmam gerek"dediğimde Jungkook Min-Seo'yu bana doğru uzattı. Kendi kucağıma alırken bile bulunduğumuz kısa ten teması beni heyecanlandırmıştı. Beni hu kadar çok etkilemesi haksızlıktı ama

✒.

Sonunda eve dönmüştüm. Annem ve babam çoktan şirketten gelmişlerdi ve yemek yiyorlardı. "Ben geldimm"diyerek mutfağa neşeyle giriş yaptım. Annemgilde beni neşeyle karşıladılar. "Ver bakayım Min-Seo'yu kucağıma özledim onu"dedi babam. Gülümseyerek kucağına bıraktım. Babam, Jungkook ile evlenmeden (?) bir bebeğimizin olmasına gerçekten ama gerçekten çok kızmıştı lakin Min-Seo'yu görünce dayanamıyordu ve hemen yumuşuyordu.

"Yarın düğün için kıyafet bakmaya gideceğiz hatta geç bile kaldık"dedi annem. Kafamı onu onaylarmışcasına salladım. Düğün konusu açılınca gerçekten çok geriliyordum. Hele de düğünden sonra aynı evde kalacak olmamıza..Benim için hava hoştu lakin Jungkook'un nasıl bir tavır sergileyeceğini bilmiyordum. Sıkıntılı halimi dışarı göstermemek adına masadan kalktım. "Sen çık ve dinlem biz babanla Min-Seo'ya bakarız"dedi annem. Gülümseyerek onayladım sadece. Mutfaktan çıkıp yavaş adımlarla merdivenleri çıktım. Gerçekten yorulmuştum ve dinlenmeye ihtiyacım vardı.

Odamın kapısını açtım ve ışığı açmadan direkt soyunma odama gittim. Gün boyu giydiğim rahatsız kıyafetlerden kurtularak pijamalarımı giydim. Kıyafetleri sabah katlamak üzere orda bırkarak hemen yatağıma yattım. Tam gözlerimi kapatacağım sırada telefonuma gelen mesaj ile gözdevirdim. Telefonumu elime aldım. Mesajın kimden geldiğini görünce yüzümde istemsizce bir gülücük oluştu.

Jungkook
Min-Seo uyudu mu?
Görüntülü arasam olur mu?

Min-Seo'ya bu kadar düşkün olması insanı kıskandırıyordu. Gerçekten çok güzel seviyordu ve sevgisini tam olarak yansıtıyordu.

Ji Sung
Aşağıda annemgille beraber ben de şimdi yattım
İstersen sabah arayabilirim

Jungkook
Tamam sabah görüşürüz

Ji Sung
Görüşürüz. İyi geceler

Telefonumun ekranını kilitleyerek kenera koydum ve tekrar uyumak için gözlerimi kapattım. Bu sefer hiç uyanmamıştım sadece bir ara annem Min-Seo'yu bırakmak için gelmişti ona hatırlıyordum. Min-Seo'da bana hiç zorluk çıkartmayarak tüm gece uyumuştu.

✒.

"Ahh hadi ama anneciğim al şunu artık"diyerek Min-Seo'ya çay kaşığının ucundaki minik ek gıdayı uzattım. Tekrar kafasını olumsuz anlamda sallayınca pes ettim. Artık dört aylık olmuştu ve anne sütünün yanında ek gıdada yiyordu. Muzu gerçekten çok seviyordu ama ona sürekli muz yediremezdim çünkü midesi kolay kolay hazmedemiyordu. Ama muz dışındaki ek gıdalara ise soğuk bakıyordu.

Aklıma gelen fikirle telefonumu çıkartarak Jungkook'u görüntülü aradım. İkinci çalışta açınca kamerayı Min-Seo'ya çevirdim. Min-Seo hemen sevinç çığlıkları atmaya başladı ve minik ellerini birbirine çarpmaya başladı. Jungkook da kızını görünce gülümsedi ve anlamasada onunla konuşmaya başladı. Min-Seo tabiki anlamıyordu ama Jungkook konuşunca dikkatle ona bakıyor ve gülüyordu.

Fırsattan istifade ederek minik çay kaşığındaki mamayı ona verdim. Bu sefer hiç şikayet etmeden yedi. Jungkook'a baktığımda şirkette olduğunu fark ettim. "İşin varsa kapatabilirim"dediğimde hızla kafasını olumsuz yönde salladı. O sırada Jungkook'un odasına giren daha doğrusu dalan kişiyle Jungkook kapıya baktı. "Senin hiç kapı çalma adetin yok mu HyuJin?"dedi. Demek HyuJin gelmişti. "Bak halan da geldi kızım"diyerek bir kaşık daha mama verdim.

HyuJin ekrana gelince Min-Seo ağlamaya başladı. Jungkook birden kahkaha atmaya başladı. "Seni görünce nasıl da ağladı gördün mü?"dedi. Yok artık cidden HyuJin'i gördüğü için mi ağlıyordu? HyuJin şaşkınlıkla ekrana bakarken Min-Seo hâlâ ağlıyordu. HyuJin ekranın görüş açısından çıkınca sustu. Ben olanları şok olmuşcasına izlerken Jungkook hâlâ gülüyordu. Bir süre gözüm ona takıldı.

Ne kadar güzel gülüyorsun öyle Jeon. Gülüşün bana mutluluk ve enerji veriyor.

You are the couse of my Euphoria


🌜Gece okumanız için uyumayarak bölüm yazan koca yürekli yazarınıza bir alkış alırım. 👏👏

🌜Bu bölüm fazla söyleyeceğim bir şey yok o yüzden hemen gideceğim~

🌜Sizi seviyorumm.💜 Öpüyorum muah muah💜

Answer ❦︎ |JJK|✔ [Tamamlandı] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin