9.BÖLÜM : TEŞEKKÜR EDERİM

411 93 68
                                    

Acı içinde araladım gözlerimi. Ne çok kullanıyordum bu kelimeyi 'acı' . Hayatım boyunca tattığımda en iyi duygu buydu. Gerisini pek bilmem. Bilemem.

Gözlerime yıldızlarla kaplı bir tavan çarptı. Gözlerimi bir kaç kere kırpıp açtım. Kolumdaki sızıyla bakışlarım koluma yöneldi. Koluma takılı olan seruma baktım dikkatlice. Bakışlarımı karşıma çevirdim. Koltuğun üzerinde oturarak uyuyan Selin' i gördüm. Son olanlar canlandı birden zihnimde. Önce ayaklarıma baktım. Sargı beziyle sarılmış ve acısı az da olsa hafiflemişti. Üzerimde Selin' in pijamaları vardı. Yatakta oturur pozisyona gelmek için yeltendim fakat acıyla inlemek dışında hiçbir işe yaramadı.

Selin yerinden kalktı hemen yanıma gelip yatağa oturdu. Elimi ellerin arasına aldı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Ağlamıştı.

'Defne. Bitanem sakin ol. Dinlen.'

Bağırmaktan kısılan sesimle konuşmaya çalıştım.

'Selin.... ben...'

Elimi sıktı yanımda olduğunu hissettirmek için. Oysa gerek yoktu. Biliyordum o benim hep yanımdaydı.

Dolan gözleriyle derin derin baktı bana. İkimiz de ağlıyorduk. Birden sımsıkı sarıldı bana. Ellerimi beline doladım. Tek beden tek ruh olmak istercesine sımsıkı sarıldık, ağlayarak. Hıçkırıklarımız birbirine karıştı. Biraz geri çekildi. Yüzümü ellerinin arasına alarak konuşmaya başladı.

'Sen bu dünyada tanıdığım en güçlü insansın. Defne.' Tekrar elimi ellerinin arasına aldı. Burnunu çekerek konuşmaya başladı.

'Korumalar... Korumalar senin kapının önünde bayıldığını görünce hemen beni çağırdılar. Defne sen... sen çok kötüydün....'

Hıçkırıkları arasında konuşmaya devam etti. Onun ağlamasına dayanamıyordum. Canımın acısından çok onu böyle görmek üzüyordu beni.

'Sonra.. sonra seni hemen odama getirdik. Asuman ablanın yardımıyla sana duş aldırdık, giydirdik. Sonra bir doktor çağırdık. Önce sırtına baktı çok derin olmayan kesikler ve çizikler vardı. Pansuman etti. Sonra ayağına baktı bir sürü cam parçası çıktı ayağından. Tek tek çıkardı. Onlarca kesik vardı. Gereken yerlere dikiş atıp pansuman yaptı. Ve uzun süre susuz kaldığın için bir serum taktı. Bir kaç ilaç verdi onları da aldırdım."

Gözyaşları arasında konuştuk. Gözlerimin buğusundan önümü dahi görmeden konuştuk.

'A-annem ?' Diyebildim sadece.

'Merak etme. İzin aldım çok zor oldu ama bir hafta bende kalacağını söyledim. Merak etme. ' elini elimden çekti. Ağır adımlarla çalışma masasına doğru ilerledi. Sağdaki çekmeceyi açarak içerisinden bir kağıt parçası çıkardı. Yüzüme bile bakmadan kağıt parçasıyla tekrar yanıma oturdu.

'Bi de şey.. bu kağıt parçası var. Senin üzerini çıkarırken senden düştü. Biri göğsüne sıkıştırmış olmalı.' Gözlerini kağıttan çekip gözlerimle buluşturdu. Elindeki kağıdı bana doğru uzattı. Korkuyla yutkundum. Elinden aldım. Yavaş yavaş açtım. İçerisinde bilgisayar yazısıyla yazılmış bir cümle vardı.

ZİFİRİWhere stories live. Discover now