Him & I •taekook•

[[Beni özledin mi?]]

[Him & I şarkısından esinlenilmiştir]

•••

Başlamadan önce şarkı sözlerine, çevirisine bakmanızı öneriyorum. "Medya" Hikayenin etkileyiciliği için oldukça önemli.

•••

Her köşesi pislik içinde olan hücremdeydim yine. Paketi henüz bitmiş sigaramın son dalını tutuyordum parmaklarım arasında.

Diğer hapishanelere göre fazla sakin olan bu yeri hiç sevmemiştim. O kadar sessizdi ki aklımı kaçırmak üzereydim. Eski vurup kıran, küfürler yağdıran, her gelen kadın görevliye sik sallayan adamları özlemiştim.

Çakmağımda kalan son gazla, son sigaramı zar zor yakmış, ciğerlerime çektiğim dumanı ciğerlerimde bir süre dinlendirerek yavaşça dışarı vermiştim.

Sessiz hapishanenin, sessiz katını hareketlendirecek o anı bekliyordum. Erkek her zaman erkekti. Bir güzel gördüklerinde sessiz duramayacak kadar kuduracaklarına emindim.

Beklediğim de olmuştu. Alt katlardan gelen küfürler o anın geldiğini bana haber vermişti. Dudaklarımdaki yan gülümsemeyle sıranın buraya gelmesini beklemiştim.

Bu katın kapısı rahatsız edici gıcırtısıyla açılmış, özlediğim o topuk sesleri yankılanmaya başladığı an beklediğim tepkiler gelmeye başlamıştı.

"Hey güzelim! Sikimi yalamaya ne dersin?"

"O güzel kıçını yiyebilmek için her şeyimi veririm!"

"Buraya gel de güzel ağzını becereyim senin!" ve daha fazlası.

Yaslandığım duvarda sabırsızca bana gelmesini bekliyordum. Sigaramdan bir nefes daha çekmiştim. Dumanı dudaklarımdan firar ettiği sırada topuk sesleri kesilmiş, keskin nefes seslerini duymuştum.

"Geç kaldın bebeğim. Üç ay kadar"

"Kafa dinlemek istedim"

Yine güldürmüştü beni. Parmaklıkların ardında duran bedeni, loş ışığa rağmen inatla parlıyordu. Dudaklarım yeniden teninde gezinmek için deliriyor, sızım sızım sızlıyordu.

"Yaklaş bana"

Eşitsizliği sevmiyordu. Ben onun bedenini ayrıntılarıyla görürken, karanlığa gömülmüş bedenimi görememek onu delirtiyordu.

İstekleri benim için emirdi. Ona ölmemi istese ölecek kadar bağlıydım ama aşığım diyemeyecek kadar da uzaktım. İlişkimiz tuhaftı. O bana seni seviyorum demezdi. Ben hariç kimseyi sevmezdi. Onu sevmemi ister, bunu asla dile getirmezdi.

Parmaklıklara ufak adımlarla vardığımda keskin bakışlarını üzerimde gezdirmişti. Kollarımı dirseklerime kadar korkulukların dışına çıkarıp benden uzakta kalan göğsüne değdirmiştim parmaklarımı. Dik duruşuna rağmen bunu yapmamla bile yıkıldığını anlayacak kadar iyi tanıyordum onu.

"Asla akıllanmayacaksın. Senin için buradan çıkmak çocuk oyuncağı ama sen benim seni gelip almamı bekliyorsun"

"Arkamı toplamanı seviyorum"

"Sen beni yormayı seviyorsun"

"Seni yormayı sadece yatakta seviyorum"

Pislik olmamı seviyordu. Ağzı benden daha bozuktu ama bunu kabul etmezdi. Zarifti. Yatakta ise tam bir edepsiz oluyordu.

O benim sürtüğümdü. Benden başka kimsenin siki için çıldırmazdı. Kimseye göz ucuyla bile bakmaz, iltifatlarına milim dudak oynatmazdı. Bana sadık, bir o kadar da benden bağımsızdı.