[[Olmadığını biliyorsun]]

43.8K 3.1K 5.2K
                                    

"Adamların gerçekten iyiler. Öğrettiklerimizi çabuk kavrıyorlar ve oldukça güçlüler"

Tom, sözünü bitirdikten sonra çubuklarıyla beceriksizce kavradığı çin yemeğinin hepsini ağzına tepmeye çalışmıştı.

Anton ayısı da yemek yemeyi nefes almaktan daha çok önemsediğinden üç kutuyu bitirmiş, dördüncüsünü gözleri kaya kaya yemeye devam etmişti.

"Jason" Marvin, yemek dolu ağzı yüzünden boğuk çıkan sesiyle bana seslendiğinde, ellerimi göğsümde bağlayıp arkamdaki duvara yaslanmış, kaşlarımı kaldırarak ona bakmıştım.

"Sizin ülkenin yemekleri cidden lezzetliymiş"

"Ben koreliyim aptal"

Umursamazca omuz silkip ağzını şapırdatarak yemeye devam etmişti. Yemekle sevişiyormuş gibi sesler çıkarıyorlardı.

Ben adamlarımın insan dışı mimiklerini yüzümü buruşturarak izlerken Taehyung merdivenin son basamağından inmiş, çattığı kaşlarıyla karşısındaki aç köpekleri izlemişti.

"İğrenç. Gidiyorum"

Geldiği gibi merdivenleri hızla çıkmış, çıkarken de bana seslenmeyi unutmamıştı. Yüzümde oluşan gülümsemeyle sırtımı duvardan ayırmıştım. Ellerimi ceplerime sokarak ağır adımlarla merdivenleri çıkmıştım.

Merdivenlerin başında bekleyen Taehyung kollarını boynuma dolamış, dudaklarıma minik bir öpücük kondurduğunda iki elimle ince belini nazikçe kavramıştım.

"Açım. Bugün beni hangi lüks mekanına götüreceksin?"

Dans ediyormuş gibi yerimizde sallanmaya başladığımız sırada burnu burnuma sürtünmüştü. Konuşurken bile bana cilve yapmasına deliriyordum.

"Bilemiyorum, canın ne çekiyor?"

Dudağını sarkıtarak yeşile çalan ela gözlerini kısmış, başını arkaya atarak düşünüyormuş gibi yapmıştı.

"Burger çekiyor" başını aniden kaldırıp gözlerime bakmış, boynuma doladığı kollarından birini çekerek ince parmaklarıyla çeneme dokunmuştu.

"Mc Donald's?"

"Evet! Hadi gidelim!"

•••

"Ben kazanacağım"

Taehyung'a bakarak alayla söylediğimde dudağının kenarı hafifçe kıvrılmış, gümüş bıçağını insan silüetindeki hedefe savurarak tam kafasından vurmuştu.

Parmaklarım arasındaki bıçağı döndürmeyi bırakıp hedefe doğru dönmüştüm. Kolumu arkaya atıp bıçağı hızla savurmuştum ve onun gibi tam kafasından vurmuştum.

Ellerimi ceplerime sokarak bedenimi hafifçe ona döndürmüş, yandan kısa bir bakış atmıştım. Hava yapmaktan çok onu güldürmek istiyordum. Başarmıştım da.

Bıçağı havaya atıp tuttuğunda kısaca gülmüş, umursamazca bıçağı fırlatmıştı ve bıçak, ilk attığı bıcağın bir milim yanına saplanmıştı.

Ustalığını görmezden gelip masanın üzerinden aldığım bıçağı büyük bir dikkatle fırlatmıştım. Yine onun yaptığı gibi bıçağım diğerinin bir milim yanına saplanmıştı.

Sırıtarak Taehyung'a döndüğümde zaten bana bakıyor olduğunu fark etmiştim. Elindeki gümüş bıçağın kalın tarafını dudaklarına yaklaştırmış, dilini çıkararak bıçağı boydan boya yalamıştı.

Dilinden bir damla kan yere düşmüş, kanayan dilini ağır çekimde ağzına geri sokmuştu.

Bakışlarını benden çekmeden bıçağı fırlatmıştı ve göz ucuyla bıçağa baktığımda ilk attığı bıçağın diğer tarafına, yine bir milim yanına saplandığını görmüştüm.

Him & I •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin