[[Çok hızlısın]]

36.4K 2.8K 2.4K
                                    

"Juan! Gelmene sevindim"

İri bedenine sıkıca sarılıp birkaç kere sırtına vurmuştum. O da bana aynı şekilde karşılık vermiş, birbirimizden ayrıldığımızda yüzündeki maskeyi çıkarıp arka cebine koymuştu.

"Otursana"

Elimle masanın önündeki koltuğu gösterdiğimde gülümseyerek oturmuştu. Ben de karşısındaki koltuğa oturup cebimdeki sigara paketini çıkararak ona uzatmıştım.

İçinden bir tane alarak dudaklarına götürmüş, masanın üzerinde bulunan çakmağı alıp sigarasını yakmıştı.

Ben de bir sigara alıp dudaklarım arasına koymuş, bana uzattığı çakmağı alıp kendi sigaramı yakmıştım.

"Hemen geleceğim dedim ama bir aksilik çıktı. Geciktiğim için üzgünüm"

"Önemi yok" demiştim gülümseyerek. Juan benim çok eski bir arkadaşımdı. Babam, Juan'ın babasıyla çocukluk arkadaşıydı. İkisinin de birbirine çok yardımı bulunmuştu. Bu bizim için de geçerliydi. Birbirimizin arkasını kollayıp olan biten her şeyi birbirimizle paylaşıyorduk.

"Hemen konuya gireceğim. Neler döndüğünü zaten biliyorsun. Benim için en özel silahlarını vermeni istiyorum. Kimseye satmadığın bazı aletler de olduğunu biliyorum. Hepsini alacağım"

"Bu işler başladığında sana zaten özel silahlar yapmaya başlamıştım. Bu günün geleceğini biliyordum. En iyi sonucu alman için elimden geleni yapacağım" demişti kendinden emin bir şekilde. Bana olan bağlılığını bilmek beni mutlu ediyordu.

"George veya onunla işbirliği yaptığını düşündüğün birileri senden silah aldı mı?"

"George, beni arayıp silah istediğini söyledi. Kıçımı yalamasını söyledim. Senin adamın olduğumu bilmesine rağmen şansını denemesi bana fazla komik geldi" parmakları arasında tuttuğu sigarasını dudaklarına götürmüştü.

"Birkaç adama silah sattım ama en iyileri değildi. George'un yanında olmadığına emin olduğum adamlara satış yapmaya çalışıyorum. Yaptığımda da en iyilerini satmıyorum"

Düşüncelerim arasında onaylayan mırıltılar çıkarmıştım. "Tanıdık olmayan bir yüz veya ilk defa gördüğün birine hiç silah satışında bulundun mu?"

"Hayır. Yeni müşlerilere açık değilim"

Başımı onaylayarak sallamıştım. Bu durum beni memnun etmişti. Sigaramı dudaklarıma götürdüğüm sırada kapı açılmış, içeri Taehyung girmişti.

Bana doğru gelip parmaklarım arasındaki sigarayı almış, silahını masaya fırlatarak koltuğa oturup bacaklarını masaya uzatmıştı.

"Çok hızlısın" demiştim onu baştan aşağı süzerken. Lacivert saten elbisesinin üzerinde ve bedeninin belli yerlerinde kan lekeleri vardı. Elleri ise kan içindeydi.

"Adamları henüz Yunanistan'dan gelmemiş, sadece o ve birkaç adamı vardı. Çocuk oyuncağıydı"

Kafasını koltuğun baş kısmına yaslayarak sigarayı dudaklarına götürmüş, derin bir nefes çekmişti.

"Selam Juan" ona bakmadan söylemiş, sigarasından bir nefes daha çekmişti.

"İlgine hayran kaldım balım. Sana da selam"

Juan'ı umursamadan kolunu kaldırmış, eliyle içki şişelerinin bulunduğu masayı göstermişti.

"Kap bir tane" demişti bana bakarak. Yerimden kalkıp masaya gitmiş, soğutucudan aldığım buzları üç bardağa birkaç tane koyup elime aldığım şişedeki sıvıyı bardaklara boşaltmıştım.

Him & I •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin