0.1

1.5K 146 156
                                    

26 Kasım 1933
'Japonya savaşa eğer girersek ülkemiz ile işbirliği içerisinde çalışacağını, askerlerini, cephanesini ve erzağını paylaşmayı kabul etmiştir. Yeni müttefiklerimiz ile olacak akşam yemeğinde tüm detayları konuşmanız, şartları ülkemizin iyiliğine kullanmanızı temenni ederim Prenses Anthea .'
Anthea elinde olan mektubu sıkıntıyla tekrar zarfa koymuş ardından masasının altında olan çekmecelerden birine koymuş ve çekmeceyi kilitlemişti.Bu işin çok zorlu geçeceğini biliyordu.Ayağa kalkarak gelenleri selamlamak üzere sarayın kapısına doğru ilerlediler.
"Prensesim öndeki Toyota AA içindeki Kişi Bay Yuta Japon imparatorunun baş danışmanı aynı zamanda Genelkurmay başkanı . Büyük ihtimal yemekte konuşacağınız ve anlaşma yapacağınız kişi." Doyoung gelen kişiler hakkında bildiklerini prensese anlatırken prensesin aklından tek bir şey geçiyordu böyle bir şeyle başa çıkabilecek miydi?Bu düşünceyi kafasından atmak için üzerindeki kabarık ve altın motiflerle süslenmiş elbisesine biraz daha sindi.Ülkesinin tüm yükü onun omuzlarındaydı. Babası rahatsızlığından dolayı ailede ki tek evlat olan tahtını ona devretmişti.İçinde ki memnuniyetsizliği ile olan kavgasını konvoyun bittiğini görünce bırakmak zorunda kaldı.Göğsünü dikleşirdi,kızıl renkli bukle bukle olan saçlarını eliyle arkaya doğru gönderdi. Dışarıdan görenler hayranlıkla bakıyordu ona her zaman. Korkusuz,Zeki ve hoşgörülü biriydi Anthea.İçindeki korkularını asla kimseye yansıtmaz ve kendi çözmeye çalışırdı.Bu yüzden halkı her zaman ona saygı gösterir minnetlerini sunardı. Son model arabanın kapıları açıldığında Anthea içine derin bir nefes çekti. Yapabilirdi. Her zaman yaptığı şeylerden biriydi,ikna kabiliyeti her zaman mükemmeldi yapamadığı şey yoktu peki neden şu an bu kadar gergindi ki? Gözlerini arabadan inen genç kişiye doğru çevirdi. Siyah kıyafetlerinin içerisinde beyaz teni ona ayrı bir hava veriyordu. Başındaki şapkayı eliyle çıkarıp ensesine kadar olan kestane rengi saçlarını elleriyle düzeltti ve önünde saygıyla eğildi. "Prenses Anthea sizinle tanışmak onurdur." Anthea'da ellerine karnında üst üste koyarak hafifçe eğildi. " hoşgeldiniz Komutan Yuta." Kısa süren selamlaşma merasiminden sonra Prenses Anthea eşliğinde yemeğin yenileceği salona geçilmişti. Prenses bir yandan salona doğru yürürken bir yandan yanında ki kişiyi gözlemliyordu . Böylece onun hakkında bilgi sahibi olup yemekte ona karşı nasıl bir tavır sergileyeceğini belirleyecekti. "Prenses Anthea bunlar Taeyong ve Jaehyun ikiside sağ kollarımdır.Eğer bir ricanız olursa bizzat onlarla konuşabilirsiniz ." Anthea sağındaki kişiyi dinlerken solundaki Doyoung'u gösterdi. "Baş danışmanım Bay Doyoung.Sizde aynı şekilde onunla iletişime geçebilirsiniz."dedi ve salona doğru ilerlemeye devam ettiler.Uzun süren sıkıcı yemek faslından sonra herkes koyu sohbetlere dalmıştı . Anthea ise hala üzerindeki gerginliği atmaya çalışıyordu. "İmparatorumuz Hirohito yakında teşrif edeceklerdir prensesim. Her ne kadar askerler benim emrim altında olsa da onun onayı olmadan ülke için bir karar vermem uygun değil." Anthea gerginliğini belli etmemeye çalışırken ellerini kıyafetine silerek masanın üstüne yerleştirdi. "Size kesinlikle hak veriyorum Bay Yuta. Fakat Çinliler sınırı aşalı çok olmadı. Emin olun ki sizde bir risk altındasınız." Ortamı sessiz bir gerginlik sarmıştı. "Haklısınız prenses Anthea bende bunun için buradayım. Emin olun ülkemiz sizin için her türlü yardımda bulunacağının garantisini size sunuyor. Fakat imparatorun izni olmadan henüz antlaşma imzalayamam." Anthea olumlu anlamda başını salladı. Tabi ki bu kadar şeyle yetinmeyecekti. Sadece şimdilik değil diye düşündü. "Merak etmeyin bunları konuşmak için çok zamanımız olacak. Lütfen yemeklerin keyfini çıkarın." İkiside suratlarına küçük gülümsemeler takındıklarında Anthea kadehini ileri doğru uzattı aynı şekilde masadaki diğer kadehlerde kalkmıştı. "Barışa ve mutluluğa." Anthea'nın gözleri hemen sağındaki Yuta'yı bulduğunda ona geniş bir gülümseme bahşetmişti. İkiside birbirlerine karşı olan gerilimi çözemiyorlardı. Sebebini veya nerden oluştuğunu. "Barışa ve mutluluğa." O kadar sesin arasında Yuta'nın kadife sesi prensesin kulağına ulaştığında gülümsemesiyle beyninde bir duygu oluştu. Ve kesinlikle bu iyiye giden bir şey değildi.
Saudade=Portekizce de bir zamanlar kaybettiğin bir şeyin sonsuza kadar kaybolduğunu bir daha senin olamayacağını anladığın an yaşadığın his.
TOYOTA AA

Bana destek olannojamlee _xiria

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bana destek olan
nojamlee
_xiria

[Bu benim bu hesabımda ki ilk hikayem şimdiden teşekkür ediyorum sizleri seviyorum💕]

Saudade [Nakamoto Yuta]Where stories live. Discover now