0.2

568 134 101
                                    

Prenses Anthea üzerindeki onu bunaltan elbiseden kurtularak ipek pijamalarını giydi ve kapısı açık terasa doğru ilerlemeye başlamıştı. Hava biraz serindi bugün. Rüzgar terasının önündeki çiçeklerin yapraklarını savuruyordu. Uzun kasvetli geçen yemek organizasyonunun ardından sonunda gitmek için yanıp tutuştuğu odasına gelebilmişti . Üstte ki iki düğmesini açık bırakıp karşısındaki durgun denize çevirdi bakışlarını. Ayın üstüne yansıması o kadar hoşuna gitmişti ki kendini o görüntüye kaptırmıştı. Terasının köşesindeki kadife yastıklardan birini alıp manzarayı izlemeye devam etti. Çok yorgundu ve bu fiziksel değil zihinsel bir yorgunluktu."Sorun değil Anthea yapabilirsin."Kendini motive etmeye çalışıyordu. Aslında dinlenmesi gerekliydi ama gözüne uyku girmiyordu. "Prensesim uyumadınız mı?" Doyoung'un endişeyle çıkan sesine karşı sırıttı Anthea. "Uyuyamadım Doyoung." Eliyle yanını işaret ederek oturmasını söylemişti. Doyoung ağır adımlarla yanına oturmuş gözlerine bakıyordu. "Sizi en iyi ben tanırım bir derdiniz var." Anthea gözlerini manzaradan gerçek kardeşi olmasa da öyle gördüğü kişiye çevirdi. "Stresliyim sadece . Çocukluğumdan beri bunun için eğitildim ve şimdi bir anda her şeyin üzerime yüklenmesi geriyor beni.Daha sonra sırtını patpatlayan ele bıraktı kendini. Her zaman arkasında bir destekçisi vardı. Ve her seferinde bunun için binlerce kez tanrıya şükrediyordu. "Üstesinden gelemeyeceğin bişey yok Anthea . Bu zamana kadar her şeyi layıkıyla yerine getirdin bunu da başarabilirsin Kendine güven." Güneş dünyaya kendini göstermeye başlayana kadar iki genç öylece oturdular terasta. Prenses kalkana kadar kimse yerinden kıpırdamayarak gökyüzüne bakmaya devam ettiler . Güneş gökyüzünü tam aydınlatana kadar beklediler öylece. İçlerindeki tarifsiz düşüncelerin geçmesini umarak.

"Komutan Yuta. Sizi gördüğüme sevindim." Anthea müzakere masasından kalkarak karşısındaki genç komutana doğru ilerledi. "Günaydın Prenses Anthea ."Yuta yüzüne yerleştirdiği zarif gülümsemesiyle elindeki zarfı prensese doğru uzattı. "İmparator Hirohito'nun şahsınıza gönderdiği mektup." Uzanan zarfı eline alarak yüzüne yerleştirdiği iç ısıtan gülümsemeyle ona baktı. "Çay ister misiniz komutan ?" Odayı saran papatya çayı kokusunu daha yeni alıyordu komutan. "Teşekkürler majesteleri ." Anthea'nın zarif elleriyle gösterdiği yere oturup bakışlarını gezdirdi odanın içerisinde komutan. Genellikle bej, altın rengi tonlarda döşenmiş oda oldukça büyüktü. Yuta Müzakere odası olarak kullanılan yerin ilerisinde ki geniş sırmalı kapıdan oranın Anthea'nın yatak odasının olduğunu düşünmüştü. Köşesinden gördüğü kıyafet dolabındandı bu çıkarımı. "İmparator sizi oldukça seviyor galiba." Anthea Yuta'nın karşısındaki koltuğa oturduğunda gözleri kestane rengi ensesine kadar uzanan hafif dalgalı saçlarına takıldı. "Doğru olanı yapıyor." diyerek sırıttı.İkisinin de biten çaylarından sonra odada tuhaf bir sessizlik oluştu. Ama bu ortam çok uzun sürmedi.Bir konu derken konu konuyu açtı. Anthea hiçbir yabancıyla bu kadar konuştuğunu hatırlamıyordu. "Ülkeniz için endişelerinizi anlayabiliyorum prensesim. Japonya'nın komutanı olarak söylüyorum ki Çinliler istediklerini asla elde edemeyecekler." Anthea yüzüne yerleştirdiği içten gülümsemeyle çayından bir yudum daha aldı. "Rusya ve Almanya'nın desteğini aldığı belli bu konuda dikkatli olmalıyız kesinlikle ." Uzun tartışma merasiminden sonra havanın karardığının ancak farkına varmışlardı. "Keyifli sohbetiniz için teşekkürler prensesim. Sizi böylesine yakından tanıyıp fikirlerinize teşrif etmek benim için bir onurdu." Anthea,Yuta'ya kapıya kadar eşlik etti. "Aynı şey benim için de geçerli Komutan Yuta. Umarım yarın bana eşlik edebilirsiniz."Yuta'nın istemsizce havaya kalkan kaşlarına aldırmadan eğilerek selam vermişti prenses komutana. "Benim için bir onurdur prensesim." O akşam bitti bu şekilde. Anthea yükünü azalttıkça daha rahat hissediyordu. Bu rahatlamanın verdiği rahatlıkla huzurlu uykusuna teslim etti kendini. Şu anki batan güneşin renginde ki İpek çarşafların arasında rahatladı bedeni. Rüyaların kollarında kaybetti kendini.

Desteklerinizi bekliyorum yorum yapmayı unutmayın lütfen umarım beğenirsininiz💕Yanımda olduğunuz için teşekkür ederim 💝nojamlee _xiria 80lerden1yazar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Desteklerinizi bekliyorum yorum yapmayı unutmayın lütfen umarım beğenirsininiz💕
Yanımda olduğunuz için teşekkür ederim 💝
nojamlee
_xiria
80lerden1yazar

pikachu6832

SySisi

kelebeklerden
NEOZONER

Saudade [Nakamoto Yuta]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin