0.7

246 122 115
                                    


27 Ocak 1933
Derin solukları gecenin karanlığına karışırken Anthea yastığına dağılan kahverengi saçları izledi bir süre. Daha sonra sevdiği kişiye sığınmakta buldu çareyi. "Bu yara izi nerde oldu?"Yuta'nın hemen göğüs boşluğuna denk gelen boydan boya çizgiyi gösterdi. "4 yıl önce çinlilerden baskın yediğimizde olmuştu. Sayı olarak azdık ve hazırlıksız." Anthea derin bir nefes çekti ciğerlerine, sayısız yara izi vardı Yuta'nın vücudunda. Doyoung'da generaldi ama belki üç belki 4yara izi falan vardı. "Biliyor musun ilk başta çok tuhafıma gitmiştin. Bu kadar fevri hareketler sergilemen falan."Yuta kısık kahkahalarını odaya bıraktığında gözlerini ona sevgiyle bakan gözlere çevirdi. "Sende inatçıydın. Çok fazla."Yuta prensesini kollarına alarak. "Hala inatçısın. Ve ben en çok inatçılığını seviyorum senin.Badem gözlerini, güldüğünde oluşan gamzelerini hatta ciddileştiğinde ki o tavırlarını." Gözlerinin yaşlandığını hissetti Anthea. "Kimsenin seni incitmesine izin verme Anthea. Buna bende dahilim." Anthea'nın gözünden düşen bir damla yaş Yuta'nın omzunu ıslatırken derin bir nefes aldı. "Anthea bana bak." Yavaşça onu kollarından ayırıp güzel yüzlüsünü kendine çevirdi. "Anı yaşayacağız ne olursa olsun. Hep birbirimizi seveceğiz sonsuza dek. Ayrı kalmamız gerekse bile aklımdan ayrılmayacaksın. Ve asla seni unutmayacağım." Anthea gözyaşlarını tutmaya çalışırken Yuta kucağındaki elleri aldı ellerinin arasına. "Senden başka kimseyi sevmeyeceğim. Sana sarılır gibi sarılmayacağım. Seni asla terk etmeyeceğim. Şartlar ne olursa olsun."Yuta karşısındaki prensese yaklaşıp gözyaşlarının aktığı güzel gözlere birer öpücük kondurdu. "Gitmem gerekiyor artık. Güneş yakında doğacak." Anthea kabullenmişlikle başını salladı. "Doyoung sarayda olmadığımı öğrenirse beni öldürür." İkiside gülüştüklerinde Yuta onayladı onu. "Eğer Taeyong odamda olmadığımı fark ederse saatlerce dırdır eder başımda ve onu Jaehyun bile susturamaz." Anthea Yuta'nın gömleğinin yakalarını düzeltirken konuşmaya başlamıştı. "Nasıl öğrendin? Yani sevgili olduklarını.." Yuta önce etrafına bakındı sonra bir gülüş bıraktı. "Basmıştım.Taeyong oldukça evhamlı biridir Jaehyun'da aksine rahat. Sanırım o gün Jaehyun'a uyacağı tutmuştu." Yüzündeki ufak gülüşten sonra kapıya yöneldi ikiside. Anthea kapıyı tam açmak üzereyken ellerini tutan sevdiğine döndü. Kollarını sımsıkı onun bedenine sardı. "Seni seviyorum Yuta." Fısıltısı geceye karışırken Taeyong'un ufak gülüşü çalındı kulağına. "Bende seni seviyorum prensesim." Anthea odasının kapısını açtığında çalışma masasında oturan Doyoung'u beklemiyordu aslında. "Doyoung! Uyku tutmayınca gezmeye çıkmıştım ben." Stresli bir şekilde konuştuğunda Doyoung ayağa kalkıp selam vermişti prensine. "Çin donanması komutanı Wong Yukhei'den mektup var majesteleri." Anthea içinde hissettiği sıkıntıyla beraber Doyoung'un uzattığı mektubu eline alarak hızlı hareketlerle açtı. Prenses Anthea'ya. Savaş için değil antlaşma için geliyorum topraklarınıza. Umarım sohbetler iki ülkeninde yararına olur ve kan dökülmeden halledebiliriz. Çin donanma komutanı Wong Yukhei.
Sonları gerçekten bu kadar yakın mıydı?

Yorgunum,hiçbir şey bilmiyorum;
Tek istediğim,yüzümü kucağına koymak,
Başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek
Ve sonsuza dek öyle kalmak...

Yorgunum,hiçbir şey bilmiyorum;Tek istediğim,yüzümü kucağına koymak,Başımın üzerinde dolaşan elini hissetmekVe sonsuza dek öyle kalmak

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.Umarım beğenirsiniz❤️
Teşekkürler 💘
80lerden1yazar
nojamlee
_xiria
pikachu6832
kelebeklerden
NEOZONER
SySisi
jaemoutfan
nonetakeyoudown
onewaytomars
SKZFANGIRLSTAY123

Saudade [Nakamoto Yuta]Where stories live. Discover now