I'm Having your baby / ZAYLENA

licking good

Zayn ile aramızda olanlardan sonra nedense ona karşı olan tavrım daha da netleşmiş gibiydi. Yani anlayacağınız ondan etkilendiğimi artık kabul ediyordum ve buna engel olma gibi bir niyetim de yoktu.

Ne de olsa o çocuğumun babası olacaktı değil mi?  Yakın olmamızda neden bir sakınca olsun ki?

Her neyse.

Elime aldığım bebek eşyalarını Zayn'in tuttuğu sepete atarken göz ucuyla onu süzdüm. Halinden gayet memnun gibiydi, zaten buraya gelmemizi isteyen de oydu. ''Zayn, sende bir şeyler alacak mısın?''

Ne kadar bu bebek mağazasına gelmemizin sebebi o olsa da sepeti tutmaktan başka hiç bir şey yapmaması sinirimi bozmuştu.

''Peki.'' dedikten hemen sonra önünde duran hikaye kitabını sepete attı. ''Zayn bebek için bir şeyler alıyoruz hikaye kitabı ne işine yarar?''

Ben söylenirken o gözlerini devirdi. ''Ona her gece hikaye okumak istiyor olamam mı?''

Tanrım bunun düşüncesi bile içimi ısıtmaya yetmişti.

Gerekli şeyleri alıp son kez evdeyken oluşturduğum listeyi kontrol ettim. Tamam belki çok erken davranıyor olabilirdik ama bunları karnım kocaman olmadan halletmem bana daha mantıklı geliyordu üstelik zaman da çabuk geçiyordu. ''Her şey tamam, gidelim mi?''

''Benden bu kadar çabuk mu kurtulmak istiyorsun Mia?''

Omuz silktim. ''Hiçte eğlenceli biri değilsin açıkçası.''

Kaşları alayla havalanmıştı ama dudaklarında oluşan gülümseme tehditkar havasını tamamen yerle bir ediyordu. ''Eğlenmek istersen otele gide....''

Ne mana ettiğini anlar anlamaz kaşlarımı çattım ve cümlesini tamamlamadan onu susturdum. ''Çok sapıksın diyen oldu mu hiç sana?''

Biraz düşünür gibi yaptı ama sonra kafasını olumsuz anlamda salladı. ''Sen ilksin.''

Gözlerimi devirip onu kolundan tuttum ve kasaya sürükledim. Tabi sürüklüyor gibi değildim zaten peşimden geliyordu ama  maksat temas olsun.

Ona temas etmek garip bir şekilde hoşuma gidiyordu.

Kasadaki işlemleri de halledip mağazadan çıkar çıkmaz etrafıma bakındım. Adamlar her zamanki gibi bir kaç metre ilerimizde duruyordu ama Zayn onları fark etmiyor daha doğru alışık olduğundan görmüyor gibiydi.

Umarım zamanla bende buna alışabilirdim.

Zayn'in koluna girip adımlarını takip ederken önünden geçtiğimiz dondurmacıya hayranlıkla baktım. ''Dondurma istiyorum.''

''Çocuk gibisin.'' diye sızlansa da dondurmacının önünde durmuştu. ''Bir şeyi de söylenmeden yapsan şaşarım zaten.''

Bana yandan bir bakış atınca ağzıma hayali fermuar çekip gülümsedim. ''Vanilyalı olsun.''

Derin bir nefes alıp dondurmacıya ilerledi, ben ise olduğum yerde durup bana dondurmamı getirmesini bekledim zaten uzun da sürmedi.

Elindeki külahı bana uzatır uzatmaz aldım.

''Sen yemeyecek misin?''

''Herkesin içinde dondurma yemem.'' diye yanıtladı sorumu.

Zayn'in gerçekten garip takıntıları olduğuna karar vermiştim. Beni beklemeden ilerlemeye başladığında dondurmamı yalayıp peşinden ilerledim. ''Eve mi gidiyoruz?''

Bu sefer sorumu yanıtlamamıştı. Belki çok soru sorduğum için bunalım falan geçiriyor olabilirdi ama napayım ben meraklı bir insandım.

Hızlı adımlarına yetişip peşinden asansöre bindim. Otoparkın katını tuşladı ve kısa sürede kapılar kapandı. Yandan yandan ona bakıp dondurmamı yalamaya devam ettim.  Şu ana kadar yediğim en güzel dondurma olabilirdi.