"Don't think abouth it too much."

5K 238 118
                                    

Zayn karşımda oturmuş yemeğini büyük bir iştahla yerken onu izlemekten ve tabağımdaki yemekle oynamaktan başka bir şey yapamıyordum.

Onu tanımadığımı fark ettiğimden beri bazı şeyler benim için oldukça değişmiş gibi hissediyordum.

Aklımdaki şeyler beni gerçekten korkutuyordu.

Trisha'ya yaptığı şey ve Conor'ın gizemli ölümü kanımı donduruyordu ve ne zaman ona baksam ürkmeye başlamıştım.

Hala kendi annesine böyle bir şeyi nasıl yaptığını düşünüyordum. Yaptığının bedeli ağır olacak dediğinde onunla iletişimi falan keseceğini düşünmüştüm ama onu zehirlemek, bu kesinlikle olmaması gereken bir şeydi.

Normal biri böyle bir şeyi yapamazdı.

"İyi misin?" diye sorduğunda transtan çıkmış gibi irkilmiştim. Kafamı olumlu anlamda sallayıp bakışlarımı tabağıma çevirdim. "Bana hiç öyle gelmedi Mia, bir sorun mu var?"

"Hayır."

Ona bakmasam bile üzerimdeki sorgulayıcı bakışlarını hissedebiliyordum. "Ne oldu? söyle hadi."

Elimdeki çatalı sesli bir şekilde tabağıma bıraktıktan sonra derin bir nefes aldım. "Bir şey yok diyorum!"

Haddinden fazla çıkan sesimin farkına vardığımda sesimi cümlemin bitişine doğru kısmıştım çünkü artık ürkmeme sebep oluyordu.

'Annesini zehirleyen adam bana neler yapar.' diye düşünmekten  kendimi alıkoyamasam da bebeğim beni rahatlatıyordu.

Zayn'in bize asla zarar vermeyeceğine oldukça emin olsam da elimde olmadan tedirgin oluyordum işte.

Sorgulayıcı bakışları sinirli bir hal alırken buna daha fazla dayanacağımı anlayıp masadan kalktım ama o da benimle birlikte kalkmıştı.

Kolumu kavradı. "Bir şey olduğu çok belli. Ne olduğunu bana da söyleyecek misin?"

Bir süre koluma sarılı ellerine baktıktan sonra bakışlarımı ela gözlerine çıkardım. Her zaman olduğu gibi çenemi uzun süre kapalı tutamıyordum."Ne yaptığını biliyorum Zayn."

Kaşları alayla havanlanırken ellerinin arasındaki kolumu serbest bıraktı. "Ne yapmışım?"

Gözlerimi devirdim.

Şimdi de bilmiyormuş gibi mi yapıyordu?

"Annene yaptıklarını öğrendim! Ne olursa olsun o senin annen Zayn nasıl böyle....."

Sözümü kesti. "O benim annem evet ama karnındaki de benim çocuğum, bunun farkında mısın?"

Kollarımı göğsümün altında birleştirip surat astım çünkü şu an biraz haklı gibi duruyordu ama ne olursa olsun birilerine zarar vermesine gerek yoktu. "Bunu daha farklı bir şekilde yapabilirdin, ne bileyim konuşsaydın...."

Tekrar sözümü kesti. "İnsanlar yaptıkları şeylerin bedelini ödemezse aynı hatayı yapmaya devam ederler Mia, bu hoşuma gitmez."

"O ölebilirdi!" diye bağırdım suratına doğru ama o bunu umursamadı bile. "Ama ölmedi çünkü amacım sadece ona ufak bir uyarı göndermekti böylece senden ve bebeğimizden uzak duracak."

Elena'nın dediklerinden sonra bundan emin değildim. Kendi oğlunun ona böyle bir şey yapması onu bana karşı daha da bileyebilirdi çünkü.

Aklıma Conor geldiğinde başta sormaya çekinsemde içimdeki aptal cesaret kendini belli eder etmez sordum: "Conor'a yaptığın da bu muydu?"

Sorduğum soruyla yüzündeki umursamaz tavır yerini garip bir ifadesizliğe bırakmıştı ve oldukça korkutucu görünüyordu. "Ne dedin sen?"

I'm Having your baby / ZAYLENA Where stories live. Discover now