Darkness

4.4K 213 172
                                    

Adımlarım hastenenin kapısına mıhlandığında titrek ellerimi bir süre karnımda gezdirip kendimi biraz da olsa rahatlatmaya çalıştım ama deli gibi korkuyordum.

Dün de bu konuda korkularım vardı ama şimdi tamamen dehşete düşmüştüm.

Bebeğe zarar gelmesinden deli gibi korksam da işte burdaydım ve en önemlisi de yalnızdım, kimseye bir şey söylemeden halledip bu olayı bitirmek istiyordum.

Eğer Roden riskli bir işlem olduğunu bilse kesinlikle bebek doğana kadar beklememi sağlardı ama buna daha aylar vardı, bekleyecek gücü kendimde bulamıyordum.

"İyi misiniz?"

Kapıdaki güvenliğin bana seslenmesiyle kafamı olumlu anlamda sallayıo daha fazla beklemeden doktorumun yanına gitmeye karar verdim.

Bu işten ne kadar çabuk kurtulursam benim için o kadar iyi olurdu.

Adımlarım hızlı ve aceleci olsa da her an arkamı dönüp koşarak uzaklaşma fikir aklımın bir köşesindeydi, tabi doktorun kapısının önüne gelmemle artık geri dönüşü olmadığını biliyordum.

Derin bir nefes aldım ve sürekli içimden her şeyin güzel olacağını geçirmeye çalıştım, başarılı olamıyordum. Düşünceleri beynimden yok etmeye çalışırken kapıyı tıklayıp içeri girdim. Doktor Sona benim geldiğimi görür görmez ayaklanmış ve bir süre konuşmadan beklemişti. Sanki bir sorun varmış gibi hissetsem de aldırmadım. "Çok korkuyorum, bir an önce bitirsek?"

Dudaklarını araladı ama bir şey diyemedi, neden böyle davrandığına anlam verememiştim. Normalde çok güler yüzlü bir kadındı belki de o da benim gibi stres yapmış olabilirdi.

Bakışlarındaki endişe kaşlarımı çatmama sebep oldu. "Bir sorun mu var?"

Kafasını hızla olumsuz anlamda sallayıp masasının önünden dolaştı ve sedyenin yanına geçti. "Başlayalım mı?"

Hazırlıklar ben gelmeden önce yapılmış gibiydi, sedyeye geçerken metal masanın üzerinde duran kocaman enjektör ise kalbimin yerinden çıkıyormuşçasına atmasına sebep olmuştu.

Siktir, şu anda gerçekten titriyordum.

Doktor ona yardım etmesi için bir hemşire çağırırken ben gereken yerlere imza atmış ve karnımı açmış stresle bekliyordum. Her şey tamam olduğunda ise dudağımı ısırıp titrememeye çalıştım.

"Mia hanım, hareket etmemeniz gerek. Tamam mı?"

Kafamı olumlu anlamda sallayıp derin bir nefes aldım. Doktor önce bana biraz bilgi verdi sonra ise bir süre ultrason ile kontrol yaptıktan sonra enjektörü eline alıp karnıma yöneldiğinde korkuyla elini tuttum. "Karnımı uyuşturmayacak mısınız?"

"Bu mümkün değil maalesef."

Güzel, şimdi mümkünmüş gibi biraz daha korkuyordum.

Enjektörün ucunu açarken bana bir bakış atıp derin bir nefes aldı. "Mia hanım isterseniz vazgeçebilirsiniz bebek doğunca...."

Lafını kestim. "Hayır, yapın şunu."

Doktor stresle gözlerini ekrana çevirip bir kez daha kontrol ettikten sonra yavaş ve dikkatli bir şekilde iğneyi karnıma soktu. Elimden olmadan kasılıp verdiği acı yüzünden inlemiştim.

Hemşirenin yardımıyla karnımdan sıvıyı çekerken bir yandan ekrana bakıyordu, kaşları çatıldı. "Kıpırdamayın, lütfen."

I'm Having your baby / ZAYLENA Where stories live. Discover now