"I'm not your enemy."

4.9K 241 144
                                    

Damarlarımdaki bütün kan çekiliyormuş gibi hissetmeye başlamıştım ve bunun tek sebebi Zayn'di.

Aklımda hala duyduklarım yankılanıyordu ve ister istemez tonlarca soru işaretini de beraberinde getiriyordu.

Ona kendimi hızlı kaptırmıştım üstelik daha onu tamamen tanımıyordum. Yani ne yapıp ne yapmayacağı konusunda hiç bir fikrim yoktu.

Bana zarar vermezdi belki ama olanlardan sonra başkalarına zarar verir mi? diye düşünmeye başlamıştım.

Derin bir nefes alıp elimdeki telefonu stresle sallarken Roden'ı arayıp buraya gelmesi için yalvarmaya bile hazırdım ama işlerini bozmak da istemiyordum.

İçimi garip bir korku kaplamıştı.

"Ben gidiyorum."

Zayn ceketini giyip bana kısa bir bakış attığında oturduğum yerden kalkıp stresten terlemiş ellerimi kotuma sildim. İşten sonra direkt buraya gelmiş ve duşa girmişti sanırım bir yere gitmesi gerekiyordu.

Biraz acelesi var gibiydi. "Zayn.."

Kaşlarını çatmış ceketinin düğmeleriyle uğraşırken mırıldandı. "Hımm?"

Derin bir nefes aldım. "Conor ölmüş."

Umursamaz bir şekilde yavaşça ceketinin düğmelerini ilikledi ve kollarını düzeltti."Yani?"

"Dün biz onunla konuşmaya gittikten sonra gece evinde ölü bulunmuş."

Ona neden açıklama yaptığımı bilmiyordum ama umursamaz tavrı beni şüphelendiriyordu.

Omuz silkti. "Ne yapayım? Üzülmem mi gerek?"

Bir anda ölü bulunması beni gerçekten şaşırtmıştı ve ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum, sadece içimden bir his bana bunların rastalantı olmadığı söylüyordu.

"Ne demeye çalıştığını anlamadım Mia." dedi, kısık gözlerini şüpheyle üzerimde gezdiriyor ve amacımın ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi.

Amacımın ne olduğunu veya ona neden bunları dediğimi bilmiyordum.

Conor bir serseriydi, başı beladan asla kurtulmazdı ama karıştığı şeyler genelde küçük şeylerdi yani vahşice öldürülmesini beklemiyordum hem de onunla konuştuğumuz günün gecesinde.

Yakınlarda oturan bir arkadaşım baş sağlığı için beni aramasa Conor'ın vücuduna yediği 5 mermi yüzünden öldüğünü asla bilemeyecektim.

Kafamı sağa sola sallayarak düşüncelerimi göndermeye çalıştım. "Hiç."

Ondan neden şüpheleniyordum ki? Gayet gereksiz bir şeydi bu, Conor'ın ani ölümüyle neden bir ilgisi olabileceğini düşünüyordum?

Lanet olası hislerim bana her zaman doğruyu söylerdi ama şu an bunun yanlış olması için içimden resmen dua ediyordum.

Zayn iki büyük adım atarak yanıma ulaştı ve saçlarımı okşayıp anlıma bir öpücük bıraktıktan sonra ela gözlerini yüzümde gezdirdi. "Gitmem gerek, ben yokken dikkat et."

Kafamı olumlu anlamda sallayıp sustum.

Öpüşü bile beni germeye yetmişti ve gerçekten onu tanımadığım halde nasıl bir anda bu kadar yakın olduğumuzu düşündüm.

Garip cazibesinin etkisine girmem hiçte uzun sürmemişti.

Zayn bir süre ela gözlerini yüzümde gezdirmeye devam ettikten sonra derin bir nefes alıp yanımdan uzaklaştı ve evden çıkıp gitti. O gider gitmez kendimi tekrar koltuğa attım ve ellerimi şakaklarıma koyup ağrıyan başımı ovdum.

I'm Having your baby / ZAYLENA Donde viven las historias. Descúbrelo ahora