-9-

393 46 10
                                    

Florence aynanın önünde ki görüntüsüne bakarken nasıl göründüğünden emin değildi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Florence aynanın önünde ki görüntüsüne bakarken nasıl göründüğünden emin değildi.

Bu tür evlerde ki kıyafet kodunu biliyoru. Misafir geldiğinde en güzel kıyafetler giyilir ve hep şık olunurdu. Ancak burası İngiltere değildi ve bir malikane olsa da kesinlikle daha önce yaşadığı ev de değildi.

Çok daha büyüğü ve çok daha boşuydu.

Sonunda çokta dar olmayan koyu yeşil derin yakalı, kolsuz elbisesini –üstüne siyah bir eşarf almıştı, elbisesini giydiğinde yeterince iyi olduğunu düşündü. Elbisenin altına simsiyah conserve ayakkabılarını giyerken ise eğleniyordu. Bu taktiği annesinden almıştı ve her zaman da işe yarardı. Kendi kendine gülümsedi.

Siyah conversler elbiselerle her daim şık görünürler.

Kapısına hafifçe tıklanırken, hızlıca parfümünü sıktı ve 'gir' diye seslendi. Kapı açılırken halen aynanın önündeydi. Kolyesini takıyordu, Bruce ise kapı girişinde ellerini cebine koyarak durmuş hayranlıkla kendisine bakıyordu.

Adamın giyinişini inceledi. Kahverengi ince bir kazak, siyah pantolon ve siyah spor ayakkabı giydiğini gördüğünde, kadının hoşuna gitti. İkisi de rahat ve şık olmanın ince sınırında dolaşıyorlardı.

Ayağı kalktı ve şalını tutarak adama doğu yürüdü. Bruce halen kadının her bir detayını inceliyordu. Bu bakışların, giyinişinin ne kadar saçma olduğunu incelemek için mi, yoksa gerçekten hoşuna gidişinden mi olduğundan emin olamadı. O gerginlikle bir şey demeden elini hep taktığı kolyesine götürdü. Gerildiğinde bunu yapardı. Bunu fark eden Bruce kadına ''Hazırsan,'' Diyerek kolunu uzattı. ''Sanırım bu akşam bir randevumuz var.''

Merdivenleri kol kola indiler. Alfred ikisini yemek odasına girerken gördüğünde, kadını ilk gördüğünde ki gibi mutluydu. Sonunda Bruce Wayne'nin yanında sahte bir kadınla değil. Gerçekten sevebileceği, gerçekten ona uyabilecek birisiyle oluşu istediği en büyük şeylerdendi.

Sonunda Bruce, bir kadının yanında, bir insanın yanında içinden geldiği gibi davranıyordu ve mutluydu.

Donatılmış masada çapraz bir şekilde oturdular. Kadın Bruce'un ısrarları üzerine en başa geçmişti ve adam hemen solundaydı. Florence devasa yemek odasını inceledi. Gördüğü her şeyi çizmek istiyordu ama henüz zamanı vardı.

''Burayı beğendin mi?'' dedi Bruce. Alfred'i beklemeden şarap şişesini açarken. ''Hem de fazlasıyla, '' Demeyi başardı kadın ve gülümsedi. ''Sanki rüyadaymışım gibi.''

Adamın açtığı şaraba baktı. Eski ve kaliteli bir şey olduğunu anlayabiliyordu.

''O kadar eski bir şişeyi çıkarmanıza gerek var mıydı?'' dedi. Alfred elinde bir tepsiyi masaya koyarken içtenlikle ''En değerli misafirlerimize en değerli ürünlerimizi sunarız.'' Dedi. Kadına hafifçe eğildi. ''Merak etmeyin, başkalarına vermek için bekleyen pekte iyi olmayan bir sürü şişe var.'' Diyerek fısıldadı ve kendi kendine güldü.

The Artist | Bruce WayneWhere stories live. Discover now