6.

3K 82 2
                                    

*DÜZENLENMİŞTİR*

"İçinde bulunduğumuz durumun çok kötü olduğunun farkındayım. Abimle isteyerek evlenmedin o öldü bana mahkum oldun. Ama şunu bil Sırma, ömrüm boyunca bir daha üzülmene, ağlamana izin vermeyeceğim. Ne senin ne oğlunun. Canım pahasına da olsa sizi koruyacağım."

————————

Ertesi gün olduğunda herkes kahvaltı sofrasındaydı.

"Günaydın amca."

"Günaydın oğlum günaydın. Sana da günaydın Sırma kızım. Nasılsın, rahat ettin mi?"

Sırma utanarak kafasını eğdi.

"Sağol amca."

Kahvaltı sessizce devam ederken Barkın Mustafa'yı gözetliyordu. Deniz Defne de Sırma'yı. Ancak o Barkın kadar sinirli değildi. İş için evden çıktıklarında Deniz Defne kendine kahve yaparken bir bardağa da Sırma için taze sıkılmış meyve suyu koydu.

"Gelebilir miyim Sırma?"

"O nasıl söz hanımağam? Buyur gel."

Deniz Defne odanın içindeki sehpaya elindekileri koyduğunda koltuğa oturdu.

"Lütfen bana sadece adımla seslen."

"Peki."

"Bak sana meyve suyu getirdim. Sever misin?"

"Ne gerek vardı?"

"Gerek olmaz olur mu? Sağlıklı beslenmen lazım. Kız mı erkek mi?"

"Erkek."

"Allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin."

"Amin. Darısı sizin başınıza."

"Amin Sırma amin."

"Şey kızmayacak mısın?" Deniz Defne kaşlarını çattı.

"Neden kızayım ki?"

"Mustafa yüzünden." Deniz Defne omuzlarını silkti.

"Ağalık için bugün toplantı yapılacak biliyorum ve kızmıyorum. Açık olmak gerekirse bu benim işime bile gelir Sırma. Bak Mustafa uzun yıllar buradan ayrı kalmış ve şimdi geri dönmek istiyor. Bunu anlayabiliyorum ama Barkın anlamıyor. Ben de uzun yıllar buradan ayrı kaldım ve Barkın ile evlenmek için geri döndüm."

"Neden ki?"

"Onu başka zaman anlatırım. Sadece uzun bir ayrılıktan sonra Barkın'la yeniden kavuştuk. Ve bu kavuşmanın içinde Barkın'ın ağalıkla uğraşmasını hiçbir zaman istememiştim. Hâlâ da istemiyorum. Bu yüzden dediğim gibi Mustafa'nın ağa olması benim işime gelir ve bunun için kızacak değilim. Sadece Mustafa'nın bunu isteme şekli düzgün değil o kadar."

Sırma tam ağzını açtığında içeri giren Mustafa'yla bakışlar ona döndü. Mustafa Deniz Defne'yi görmeyi beklemediği için şaşırmıştı. Yine de bunu belli etmedi.

"Kusura bakma yenge, burada olduğunu bilmiyordum."

"Sorun değil, görüşürüz Sırma."

Deniz Defne odadan çıktıktan sonra Mustafa onun az önce oturduğu yere oturdu.

"Canını sıkacak bir şey söyledi mi?"

"Hayır, sohbet ettik. O gerçekten iyi biri."

"Sen yine de hemen güvenme."

Bir süre sonra aşiret büyükleri gelmiş ve konağın erkekleri konuşmak için ayrı bir salona geçmişti. Deniz Defne odasında kocasını beklerken ağalığın Mustafa'ya geçeceğini adı gibi biliyordu.

ZOR TÖRE (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin