7.

2.4K 78 6
                                    

*DÜZENLENMİŞTİR*

Sabah olduğunda tüm sorunlarını halletmiş bir şekilde kahvaltılarını yapmışlar ahırın olduğu bölüme gelmişlerdi. Barkın Deniz Defne'yle birlikte beyaz bir atın olduğu bölmenin önünde durduğunda karısını kendisine çekti.

"Bu at senin güzelim. Aslına bakarsan bunu sana on sekizinci yaş günün için verecektim ama sen gidince...."

"Ben gidince o da aynı sen gibi bensiz kaldı."

"Evet. Ama şimdi buradasın. Benim yanımdasın."

"Her zaman senin yanında olacağım. Bir daha asla gitmeyeceğim."

O günün sonunda Deniz Defne'nin isteğiyle konağa geri dönmüşlerdi. Onları tekrar mutlu gören aile bireyleri ise derin birer nefes almışlardı.

—————

Zaman su gibi akıp giderken Barkın ile Mustafa'nın arası yavaş yavaş düzelmeye başlamıştı bununla birlikte Sırma ve Deniz Defne iyi arkadaş olmuştu, Sırma Ali adında çok güzel bir erkek bebek dünyaya getirmişti ve Deniz Defne'nin mezuniyeti yaklaşmıştı. Ancak herkesin içten içe olmasını istediği bir şey daha vardı. O da başka bir bebek haberiydi. Ancak kimse bu konuda onları zorlamak istemiyordu.

"Hazır mısın hayatım?"

"Evet çıkalım hadi."

Şimdiyse Barkın ve Deniz Defne hem mezuniyet hem de Barkın'ın arkadaşı Samet'in nikahı için İstanbul'a gidiyordu. Barkın en yakın arkadaşının apar topar evlenmesini beklemiyordu. Ve bu yüzden hazır gitmişken onun ifadesini almayı düşünüyordu.

İstanbul'a geldiklerinde havaalanında onları bekleyen araç ile Samet'in oteline gittiler. Bu otelde sadece Barkın'a özel bir oda vardı. Bu odayı Samet arkadaşı için gelip gittiğinde kalması için ayarlamıştı. Otelin en üst katındaki iki odadan biriydi. Biri Samet'in diğeri Barkın'ın.

Odadan içeri girdiklerinden Barkın karısına dönüp onu kucağına aldı.

"Barkın me yapıyorsun indirsene beni!"

"Şşşş tadını çıkar güzelim. Ne evlendiğimizde ne de balayında bunu yapmamıştık." Barkın Deniz Defne'yi yatağın önünde indirdiğinde genç kadın koşarak terasa çıktı. Tüm İstanbul ayakları altındaydı. Bedenine dolanan kollarla kendisini arkasındaki vücuda yasladı.

"İstanbul'u özlüyor musun güzelim?"

"Bilemiyorum. Sessizliğe o kadar alıştım ki şimdi burası çok karmaşık ve gürültülü geliyor. O kadar sene nasıl burada yaşamışım anlayamıyorum."

"Gel hadi içeri girelim."

İçeri girdikten sonra duşlarını alıp yemek yemeye inmişlerdi. Akşama da Samet'in düğünü vardı.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
ZOR TÖRE (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now