9. Bölüm

3.7K 210 46
                                    

Karşısındaki kadın Eylül'e şaşkınlıkla bakarken, Eylül ona öfkeyle bakıyordu. Galip gözlerini yumarken, "Hay böyle işin içine! " diye söylendi sessizce. Eylül o ateş saçan gözlerini Galip'e çevirdi.

"Bu kadın kim, burda ne işi var Galip? " diye sordu sıktığı dişleri arasında. Galip verecek cevap bulamazken şaşkınlıkla bakan kadın Eylül'ün hitap şeklinden aralarındaki ilişkinin ciddiyetini anladı.

"Bu kadın " diye söze başlamıştı ki karşılarında duran kadın, Eylül lafını ağzına tıkadı.

"Bu kadın! " diyerek kendini gösterdi. "Senin şu koca ambiyansı hazırladığın adamın eşi bu kadın! " dedi yüzüne bağırarak. Kadının yüzünde belirgin bir hayal kırıklığı oluşuverdi. Kırgın bakışları Galip'i bulurken, "Sen evlendin mi? " diye sordu. Eylül her an o kadını boğabilirdi. Galip biraz daha olaya el koymazsa Eylül katil olacaktı.

"Pılını pırtını topla nerden geldiysen oraya geri dön! " diyerek Eylül'ün elini tuttu. Eylül'ü arkasından yürüterek evden çıkardı. Eylül dışarı çıkmasıyla elini Galip'in elinden çekti.

"Kimdi o kadın? " diye sordu öfkeyle. Galip nefesini üfleyerek, "Eski, çok eski biri " dedi. Eylül iyice kısılan gözleriyle baktı.

"Eski sevgilin yani! "

"Adı üstünde Eylül eski! "

"Hiç eskimiş gibi bakmıyordu ama! Ya onun üzerindeki geceliği biz evli olmamıza rağmen ben giymeye cesaret edemiyorum, ama o hiç çekinmeden onu giyebiliyorsa çokta eski sayılmıyor demek ki! "

"Saçmalama Eylül! "

"Tabi saçmalıyorum ben! Kapıda zorlama, kırılma olmadığına göre anahtarı bile var! Ama saçmalayan benim " diyen Eylül yönünü otobana çevirdi. "Keyfinize bakın siz ben yolu bulurum! " diyerek hızlı hızlı yürümeye başladı. Galip'in peşinden koşturmasıyla Eylül daha da hızlandı.

Galip'in yetiştiği Eylül karşıdan gelen taksiyi durdururken Eylül'e eş Galip'te taksiye atladı.

Eylül ona öfkeyle bakarken taksici nereye gideceklerini sordu. Galip gidecekleri yerin  adresini verdi.

"Aklıma dahi gelmeyen birini evde bulabileceğimizi iki dünya bir araya gelse aklıma gelmezdi. Onu en son altı, yedi yıl önce gördüm " dedi Galip. Eylül daha da çatışan kaşlarıyla, "Eminim öyledir! " diyerek önüne döndü. Galip derin bir nefes alarak başını iki yana salladı.

Bir süre sonra duran taksiyle ikisi aşağı indi. Eylül, Galip'in yüzüne bakmıyordu. Galip hafif gülümseyerek Eylül'ün elini tuttu. Eylül tavırlı bir şekilde çattığı kaşlarıyla arkasından yürüdü. Galip önünde durdukları apartmana girdi. Asansöre binmeleriyle Eylül elini çekip sinirli bakışlarını asansörün içinde gezdirmeye başladı. Galip gözlerini ayırmadan onu izliyordu.

"Güzelim benim ne suçum var bana tavır yapıyorsun " dedi Galip. Eylül sinirli kısa bir bakış attı ona. Asansörün açılmasıyla Eylül kabinden çıktı. Galip'te arkasından çıkarken sağında kalan dairenin zilini çaldı. Kapıyı kuzeni Handan açtı. Sevinçle,

"Ay bizim çifte kumrular gelmiş! Hoş geldiniz " dedi. Galip tebessümle, " Hoş bulduk abla " dedi sarılarak. Handan Eylül'e dönerek kocaman gülümsedi.

"Kız Maviş ne somurtuyorsun öyle, ilk sana sarılmadım diye gücendin mi yoksa? " diyerek sarıldı.

"Yok abla, olur mu öyle şey " dedi Eylül sarılmasına karşılık vererek. Galip, "Onun tavrı bana sen üstüne alınma ablam " dedi. Handan, Galip'e dönüp hafif çattığı kaşlarıyla, "Ne yaptın da üzdün Maviş'i uzun eşşek " dedi.

BİR TUTAM KAHVE KOKUSUWhere stories live. Discover now