6. DOKTOR ÇETİN

1.2K 262 120
                                    

Cama vurmaktan bıkan doktor bir süre Toprak'ın yüzüne baktı. Şok olmuştu ve uzunca bir süre kendine gelememişti. Kısa bir süre sonra Toprak kendine gelince camın arkasındaki adamla konuşmaya başladı.

"Sizin ne işiniz var burada?"

"Kapıyı açar mısın Toprak? Lütfen! Anlatmam gereken şeyler var sana."

Biraz tereddütte kalsada açtı kapıyı. Ne olursa olsun Deniz koşar gelirdi. Üstelik yıllardır Çetin beyi tanırdı. Ondan zarar geleceğini düşünmek bile saçma olurdu.

"Bak Toprak, buradan hemen gitmemiz gerekiyor. Seni kaçıran adamın neler planladığından haberim var."

Toprak kaşlarını çatarken doktordan bir adım geri çekildi. Şaşırmıştı.

"Beni kaçırdığını nereden biliyorsunuz?"

"O benim hastamdı çünkü. Her şeyini biliyorum onun. Ama şu an anlatamam vakit kaybı olur. Yolda anlatırım."

Toprak'ın içine kurt düşsede Deniz o hastanede yatıyordu ve henüz Deniz'in tam olarak akıllı olduğunu düşünmüyordu. Ki doktoruda yalan söyleyecek değildi. Bir süre sessiz kalsada içinden gelmiyordu burayı terk etmek. Büyük bir ikilemdeydi fakat doktora olan güveni daha ağır basıyordu. Deniz büyük bir farkla kaybediyordu. Çünkü şu an her şey onun aleyhineydi.

"Bana güvenebilirsin Toprak. Beni az çok tanıyorsun nede olsa."

"Beni nereden buldunuz? Başka bir şehirdeyiz şu an?"

"Bir kaç dosya vardı. Onları sana getirecektim imzalaman için ama binadan biriyle çıktığını gördüm. Seni zorla götürdüğü zaten belliydi. Dikkatli bakınca bunun Deniz olduğunu fark ettim. Zaten hastaneden kaçtı ve şu anda aranıyor. Aslında bakarsan özellikle Deniz için sizi takip ettim. Yani durumun farkında olmalısın şu anda. Deniz gerçekten iyi değil. Birçok kişiye zararı oldu. Daha sonra detaylıca bir kaç olayı anlatabilirim sana. Ama şu anda hemen İstanbul'a dönmemiz gerekiyor."

"Peki Deniz'e ne olacak?"

"Haber vereceğim görevlilere birazdan. Tekrar hastaneye yatıracağız."

"Fazlasıyla zaman kaybettik Toprak. Hemen gitmeliyiz."

Toprak kafasını sallayarak onayladı. Yatağın üzerinde duran ceketi hızla alıp odadan bahçeye çıktılar. Toprak büyük bir umut ve hevesle doktorun arabasına binerek arkasına yaslandı. Şu an güvenebileceği tek kişi doktordu.

Bir kaç dinlenme yerlerinde durarak sonunda İstanbul'a varmışlardı. Toprak büyük bir mutluluk ve heyecanla arabadan indi. Doktor ise gülümseyerek onu izliyordu. Çocuklar gibi seviniyordu ve bu doktoru sevindirmişti.
Çetin doktorda arabadan inip Toprak'ın omuzuna dokundu.

"Bu karşı binada benim evim. 6.kat. İstersen bugün burada kal. Deniz'in sağı solu belli olmaz. Pek güvenemiyorum doğrusu."

"Gerek yok ama her şey için çok teşekkür ederim gerçekten. Ben eve gitsem iyi olacak."

"Toprak, bak Deniz gerçekten normal değil. Bunu az çok biliyorsundur. Hem sana onunla ilgili anlatacağım birkaç şey de var. Dinledikten sonra ben seni eve bırakırım."

"Tamam, olur. Gidelim o zaman. Gerçekten merak ediyorum Deniz hakkında bazı şeyleri."

Her tarafı beyazla dekore edilmiş salona girerken Toprak epey mutluydu. Çünkü kendini fazlasıyla rahat hissediyordu. Üstelik Deniz'de yanında değildi.

"Ne içmek istersin? Sıcak yada soğuk bir şeyler?"

"Soğuk bir su alsam yeterli."

"Peki."

ŞİZOFREN- HÜKÜMDARWhere stories live. Discover now